37. Bölüm

360 21 2
                                    

Yemeğimizi yiyip eve dönmüştük . Annemler hala iş için Istanbul'daydı . Yani nasıl bu kadar uzun bir iş yapabilirler anlamıyordum . Ayrıca Karun abim yarın akşam arkadaşının anlayamadığım değişik bir davetine çağırmıştı. Her ne kadar gelmemek için rol de yapsam olmaz demişti . Şimdi ise yatağımda sonunda tek başıma yatarak uyumaya çalışıyordum . Bugün nöbetçi kabul etmemiştim çünkü fizik tedavi iyi gidiyordu . Doktor benim çok hevesli olduğum için bedenimin de hevesli olduğunu falan söylemişti. Artık kendi başıma sandalyeme oturabiliyordum ve yakında değnek kullanmaya başlayabilirdim . Gerçi yorucu bir şey olduğu için fazla kullanamayacağımı söylemişlerdi ama olsundu . Eve benim için - babamın ve dedemin fikri- asansör yaptırmışlardı. Yani madem yapabiliyordunuz kaç senedir bu insanlar niye eziyet çekiyordu.

Dedemlerin evi dört katlıydı .

En üst kat küçük amcamın, ondan sonraki diğer amcamın ondan sonraki bizim ve en aşağı kat dedemlerindi . Gerçi hepimiz en aşağı katta toplanıyorduk ama Kamil abi ve Oğuz abimler resmen acı çekiyordu. Hakan zaten her gün arabaya gelene kadar Oğuz abimi veya kim götürecekse onu kanser ediyordu. Çocukta ayrı bir tembellik vardı .

Artık uyumaya karar verince gözlerimi kapadım ve koyunları saymaya başladım. Yani düşüncelerim peşimi bırakmadığı için son zamanlarda daha az uyuyordum ama yüzüme etkisi olmuyordu. Bir de Destan'ın verdiği bir göz kremi göz altı morluklarını yok ediyordu . Destan ailemizin deyimiyle benden sonra cildiyle en çok oynayan kişiydi. Bu yüzden arada beraber maske yapıyorduk.

Sonunda uykum gelmeye başladığında her nasıl yaptığımı bilmediğim bir şekilde uykumun ağırlaşmasını sağladım.

[Arkadaşlar uyudu yani daha başka şekilde anlatamıyorum vaoabsosnsoabao]

Sabah kalktığımda yatağımın yanına koyulan desteklere tutunup sandalyeme oturdum ve lavaboya gittim . Benim için alçak bir lavabo daha yapmışlardı ve benim haricimde küçük çocuklar misafirliğe geldiğinde kullanıyorlardı . Bence tatlıydı.

Yüzümü gözümü yıkadım , cilt rutinlerimi uyguladım ve biraz maskara sürdüm . Hafif allık ve ruj uyguladıktan sonra odama gidip kıyafet bakmaya başladım. Bugün Sherlock Holmes kombini yapmaya karar vermiştim. Siyah pantolonumu, biraz dar ama fazla dar olmayan siyah kazağımı ve dizimi biraz geçen siyah trençkotumu giydim . Grimsi ve siyahımsı bir rengi olan atkımı takıp odadan çıktım. Şapkam olmayabilirdi ama bence tam bir Sherlock Holmes kombini olmuştu.

[Yazarınız bir Sherlock Holmes hayranı arkadaşlar, dizisini kaç kere bitirdim bilmiyorum , tuğla gibi bir kitabı falan da var bütün hikayelerin olduğu, yani kısacası çok severim. Burada Derya böyle tam Sherlock Holmes gibi olmadı ama işte ona benzer bir sonbahar kombini yaptı . Bence gayet hoş duruyor , ben aynısını ceketle falan yapmıştım , eğer denerseniz gümüş yüzük de ekleyin aşırı güzel oluyor

Kıyafet önerimizi verdiğimize göre devam edelim

Bu arada ben siyah rengini falan günlük hayatta daha çok kullandığım için alışkanlık olarak Derya'ya koyu renklerde kıyafetler seçiyorum ama siz renklerini kafanıza göre değiştirebilirsiniz. ]

Asansöre binip aşağı indim ve salona doğru gitmeye başladım . Benden başka kimsenin olmamasına biraz şaşırmıştım . Saate baktığımda normal saatten bir buçuk saat önce hazırlandığımı gördüm. Yani cidden mi ? Bir buçuk saat boyunca sandalyede oturup sabah yayınlanan Selena'yı izlemiştim.

[Arkadaşlar eskiden sabah erken kalkıp Selena, Kertenkele, Kiralık aşk izlediğim günleri unutamam]

(Bundan öncesini dün yazmışım arkadaşlar, mutlu olduğum için Derya'nın gerginliğini fazla yansıtamadım galiba, bugün biraz gerginim bence daha iyi olacak , derslerden dolayı beynim ağrıyor ciddi manada , bu yüzden bugün fazla bölüm yayınlanmazsa kusuruma bakmayın ama bir iki bölüm yazmaya çalışacağım, öncesinde biraz uyumayı düşünüyorum. Çünkü gerçekten baya yorgunum , benim gibi olanınız vardır illa ki . Umarım beni anlıyorsunuzdur , içinizi karartmak istemem ama bölüm yayınlayamamın sebebini yazmam lazım .

Biliyorsunuz ki rahat olduğum zamanlar günde en az beş bölüm geliyordu . Şimdi atamıyorum çünkü , ödevler ,dersler , projeler , kitap yazma falan derken gerçekten stres yapıyorum ve bana yansıyor. Yani başım aşırı ağrıdığı için zaten odaklanamıyorum yazarken . Ama sizin sayenizde gerginliğim baya azalıyor. Etrafımdakiler de gerginliğimden etkileniyor bu yüzden belli etmemeye çalışıyorum ama doldum biraz . Neyse daha fazla dert anlatmaya gerek yok eminim ki çoğunuz benim gibisiniz. Geleceğimiz için uğraşıyoruz yani bence başarabiliriz. Çünkü bizim inanılmaz bir gücümüz ve sevgimiz de var . Diğer bölümün sonunda istediğim meslekten bahsetmeyi düşünüyorum ama fikrimi belirtmemi istediğiniz bir konu varsa ya da danışmak istediğiniz bir şey varsa yorumlara yazabilirsiniz . Ya da direkt özelden bana yazabilirsiniz . İyi bir dinleyiciyimdir yani kendimi övmek gibi olmasın ama . Neyse iyi okumalar hepinize 🤍)

Saat geçmeye başladığında sonunda aşağı inmeye başladılar.

Karun abim: Derya yok !

Oğuz abim: Gitmemiştir kız tuvalette falandır

Utku: Baktım yok !

Derya: Burdayım! Yani gözünüzün önündeki beni de göremiyorsunuz ya pes

Kamil abim: Yemin ederim malsınız

Karun abim : Kes lan doğru konuş abinle

Kamil abim: Abi ben sana söylemedim ki Deha salağına söyledim

Derya: Benim r yapış şekli

Kamil abim: Sus kız

Derya: eee bugün nereye gidiyoruz ?

Oğuz abim: İki gün sonra annemler falan geliyor bu yüzden bugün evden yiyeceğiz

Karun abim: Kızçem sen akşama giyeceğini ayarladın mı?

Derya: Abi fazla kıyafetim bile yok elbiseyi nereden bulacağım?

Oğuz abim: Doğru söylüyor, annemler eşyalarınızı getirecek ama bugün biz bir AVM'ye gidelim

Egemen abim: Doğru gidelim ben de kazak falan alayım

Derya: Abi hadi geç kalacağız yemek yiyelim

Deha abim; Şu evdeki tek akıllı Şu kız olabilir

Derya: Şu kız mı ?

Deha abim: Biricik kardeşimiz bir tanemiz

Ben Egemen abimin yardımıyla mutfağa geldim ve diğerlerini seyretmeye başladım. Kardeşlerim ayak işlerini yaparken diğerleri yemek yapıyordu. Daha doğrusu Kamil abim hariç diğerleri yapmaya çalışıyordu. Kamil abim gastronomi okuduğu için yemekleri güzel yapacağına inanıyordum ama diğerleri için pek aynı düşüncede değildim. Hani Egemen abim ve Oğuz abimde biraz iş vardı ama diğerleri bizi zehirleyebilirdi .

Ben daha da şok içinde bakarken Karun abim krep tavasını çevirip bana göstermeye çalışırken Krep kucağıma düştü

Derya: Abi bu ne ? Kucağa krep teslimatı falan mı? Allah rızası için mutfağı gasp etmeyi bırakın ve işi Kamil abimlere bırakın

Deha abim: Sen bize beceriksiz mi diyorsun?

Derya: Evet

Karun abim; Öyle mi hanım efendi?

Karun abim üstüme gelmeye çalışırken arkaya doğru gitmeye çalıştım ama sandalyeyi Deha abim kitlemişti

Derya: Yaptığınız çok ayıp . Yani yürüyemeceğimi bildiğiniz halde üstüme geliyorsunuz

Karun abim üstüme gelmeyi bırakmış ve yüzü biraz asılarak içeri gitmişti.

Bugün de birinin moralini bozduk yani

Be adam benim bu kadar üzülmem lazımdı.

Mafyanın Kardeşi Olmak Where stories live. Discover now