16.Bölüm

30 8 2
                                    

Kendime geldiğimde yatağımda uzanmış yatıyordum yanımda Jasmine başını eğmiş ellerimi sımsıkı tutuyordu.Aşağıdan bağırış sesleri geliyordu birkaç saniye tavana baktım annem ve babamdan kalan son vücut parçaları gözümün önüne geldi.Doğrulmak için kalktım Jasmine hareket ettiğimi görünce hemen başını kaldırıp bana sarıldı.

"Allen! İyi misin!? O kadar çok korktum ki sana bir şey oldu diye!" Hiçbir şey demek istemiyordum dudaklarımı kıpırdatıp konuşmak bile yorucuydu.Jasmine yüzüme bakmak için kendini geri çekti elini yanağıma koydu.

"Tatlım lütfen bir şey söyle"

Onları korktuğumu biliyorum ama ne söyleyebilirim ki? Kalbim o kadar acıyor ki cümlelerimi seçemiyordum ben adeta karanlık sonsuz bir boşluktaydım.Jasmine ölü gözlerimle baktım,gözleri doldu aşağıdan daha çok kavga sesleri yükseldi.Ayağa kalkmaya çalıştım Jasmine beni engellemeye çalıştı ama onu umursamayarak yataktan kalktım.Bir adım attım ki sert bir şekilde yere düştüm.

"Allen iyi misin!? Lütfen zorlama iyi değilsin Allen,lütfen!"

"Bırak beni!" Onu sertçe ittirdim bana şaşkınca baktı,kendim kalkabilirdim beni çocuk gibi görme Jasmine sen beni bu şekilde gördükçe bana kendi acizliğimi daha da hissettiriyorsun! Ayağa kalktım ve Jasmine önümden yürüyerek düşmemi engelliyordu.Aşağıya indiğimde dayım ve müdür Rayn birbirlerine küfürler edip bağırıyorlardı Jasmine bağırıp herkesi susturdu.Önümden çekildi ve herkes beni görüp şaşkınca baktı,Cedric hemen yanıma gelip kolumun altına girmek istese de bana dokunmasına izin vermedim.O kadar kırgındım ki! Kelimeler ile ifade edilemezdi! Annem ve babamın kafalarını doğum günümde bana hediye olarak vermesi! Derin bir nefes aldım ve öfke ile

"Dediğin o kampa gitmek istiyorum!" karşımda dayım ve Tyler endişeli bir şekilde ağızlarını açacaklarken "Bu benim hayatım! kimse karışmasın,sizin akıllarınıza ihtiyacım yok!"

Kalpleri kırılsa da artık bu işlere karışmalarını istemiyordum eğer soyumun acılarını omuzlayacaksam bunu ben Allen Wiliams olarak yapmalıyım çünkü ben onun en doğal düşmanıyım.Müdür Rayn mutlu bir şekilde

"Elbette Allen eğer gitmek istiyorsan hemen ayarlarım sen yeter ki iste!" Dayım birkaç adım attı

"Allen buna mecbur deği-"

"Mecburum dayı,sen artık bunları düşünme aileni de alıp git buradan."

Bana üzgünce baktı yanımda Cedric bana kızgın bir şekilde bakıyordu.Dayım sinirle bağırdı

"Sen benim ablamın emanetisin! Seni nasıl bu sarı piçe bırakabilirim!" Müdür Rayn gözlerini devirip koltuğa oturdu.

"Buna bir son ver dayı."

"Ne?"

"Az önce olanları görmedin mi ? Elena şeklinde geldi hedef siz değildiniz ama daha sonra Sezria size zarar vermeye çalışırsa ne olacak? Ben bu vicdanla yaşayamam."

"Allen ama-"

"Uzatmayalım dayı sen önce aileni korumaya odaklan yan oda da Elena ağlıyor." Bana gözleri dolmuş şekilde baktı,beni sevdiğin için çok teşekkür ederim ben de seni seviyorum ama artık yapabileceklerin bu kadardı.Cedric bana öfke ile bakıyordu onu umursamayarak

"Müdür Rayn sizinle özel olarak konuşmak istiyorum hemen şimdi." Bana güldü ve

"Elbette Allen." Ayağa kalktı Tyler bana sorgulu gözlerle baksa da onu da umursamayıp arkamı döndüm merdivenlerden çıkıp odama girdik müdür Rayn ile yalnız kaldık.

"Eğer hemen şimdi bu gece gitmek istersen tavsiye etmem Allen çünkü gölgeler gececidir ve en aktif oldukları zaman gece vaktidir yarın sabah daha iyi olur." Dediklerini umursamayıp

İKİ IRK : GÖLGELER VE İNSANLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin