28. Bölüm

2.6K 148 24
                                    

Merhaba yeni bir bölüm ile karşınızdayım Hazar bundan sonra yoluna Kızıltuğ ailesi ile birlikte devam ediyor Kızıltuğ ailesi ona iyi davranacak ama unutmayın kuzu postu giyen kurtlar mutlaka olacak bakalım bundan sonra neler olacak.

Her oy yeni bir bölüm demek bu yüzden oy atmayı ve yorum yapmayı unutmayın keyifli okumalar.

『♡』

"Unutma, Düşman kör nişancıdır. Ama dost nereden vuracağını iyi bilir..."

-La Edri

Bölüm 28; Yeni başlangıçlar yeni yaralar
Hazar Saraçoğlu

Oruspu çocuğu sinirden boynumdaki damarlar atmıştı ne demek ilaçla bayıltıp beni Türkiye getirmek sinirle masanın üzerinde duran biblo figürünü alıp fırlattım. Kimse güven kalmamıştı anasını satayım. Yada babasını satayım şerefsiz herif ona istemiyorum dememe rağmen beni buraya getirmişti bir haftadır bana tutuğu evde kalıyorum.

Boy aynasından kendimi incelemeye başladım. Kilo vermiştim kaslarım yok denilecek kadar azalmıştı saçlarım uzamış gözaltı morlukları oluşmuş gözlerim donuk bakıyordu mimik hareketleriyle konuşurdum lan ben şimdi o bile yoktu benim gibi yakışıklı biri bu kadar çok çökemez amk bunu kabul etmiyorum. Kapı açıldı içeriye telaşla bir çalışan girdi.
"Hazar bey iyimi siniz?" Odaya şöyle bir göz gezdirdim. Çok fazla ıvır zıvır vardı. "Bu odayı boşaltalım sadece yatak ve bir kum torbası odada olsa yeter." Korumanın konuşmasına fırsat vermeden odadan çıktım.

Evden çıktığım gibi kendimi bakıma vermiştim şuan iyi görünüyordum.
Asker tıraşı yaptırmıştım artık uzun saç görmek istemiyorum ve böylelikle keskin yüz hatlarım ortaya çıkmıştı yakışıklı olduğumu söyledim öyle değil mi? Ben verdiğim sözleri tutardım. "Bu kadar yeter mi?" Biraz daha kazarsa ölüyü göre bilirdim ıy o itin ölüsünü görmesem de olur.
"Tamam hadi ek şu çiçekleri."
Onun mezarına da çiçek ekince geri çekilip eserime baktım. Mezarlığa renk gelmişti sayemde Karan onun mezarına fazla bakmadım.

Arkamda duran iki korumanın sesleri geliyordu. "Deli gibi davranıyor bunu patrona bildirelim mi?"
"Gerizekalı o zaten deli bunun neyini bildirelim?"

Birden onlara dönünce ikisi de irkildi gözlerimi kısıp kafamı hafifçe sağa yatırdım. "Kural bir benim arkamdan konuşan ölür evet gerçekten de ölür."
İkisi de hızlıca kafasını salladı gerzek herifler yanıma kendi adamlarımı almam gerekiyordu. Ve şuanda birinin beni izlediğini biliyordum dost mu düşman mı yakında çıkardı ortaya.

Eve geldiğimde gördüğüm manzara ile neye uğradığı mı şaşırdım. Benden yaşça büyük bir kız ve Safir Kızıltuğ salonunda oturuyordu onlara tuhaf tuhaf bakarak geçip koltuğa oturdum.
"Abi bu çocuk çok güzelmiş." Güzel? Sensin güzel ben yakışıklı gözüküyordum nerem güzeldi benim?
"Hazar bu ablan Neslihan kendisi çok konuşur takma onu sen nasılsın abim?" Tamam bir abla olduğunu bilmiyordum. "İyiyim de siz neden buradasınız?" Önce izin alın sonra gelin eve amk.

"Seni görmek istedik ama iyi görünüyorsun ay bir kardeşim olduğuna hala inanamıyorum." Kız sevecen bir şekilde konuşuyordu ve oldukça enerjikti onun yanında ölü balık gibi görünüyordum. "Tamam beni gördünüz hadi gidin." Kız saçını savurarak bana ölümcül bakışlar atmaya başladı. "Kardeşim ben istemedikçe hiç kimse beni bir yere göndermez hadi yemek yiyelim." Oturduğu yerden kalkıp mutfağa doğru yürümeye başladı arkasından ona ağzım açık baka kaldım.

Safir güldü. "Demiştim o çok konuşur hadi yemek yiyelim açım ben." Babalarının evi gibi evime gelip yemek yapmışlar evin anahtarını değiştirmek gerekiyordu oturduğum yerden kalkıp onların peşinden mutfağa girip boş sandalye geçip oturdum. Ben yemek yerken Neslihan bana bakıyordu kafamı salladım ne var dercesine. "Kilo alman gerekiyor benden zayıfsın bununla yaşayamam ben o iş bende her gün gelip sana yemek yapacağım kardeşim." Öpücük atarak yemeğini yemeye başladı bu kız cidden de tuhaftı.

"Bize de yemek yaparsan öyle değil mi kardeşim?" Lan! Bu benimi kıskandı?
Neslihan elini kaldırıp kalbini tutu.
"Abi evde 8 kişi var hanginize yemek yapayım? Ben sadece sana yemek yapacağım Hazarcım." Çatal elimden kayıp yere düşmüştü ona nasıl baktığımı biliyorum ama kızın gözleri irileşti. "Bana öyle seslenme size afiyet olsun." Oturduğum yerden kalkıp oradan ayrıldım. Nur bana öyle seslendirdi sevimsiz kadın onu düşününce bile sinir oluyordum.

İstediğim gibi oda boşaltılmıştı üzerimdeki sweatshirti çıkarıp bir kenara fırlattım. Kum torbasına yaklaşıp vurmaya başladım. Kız kötü bir şey söylememişti ama yinede bana öyle seslenmesi sinir bozucuydu o ailenin hatıraları aklımın her köşesinde yer edinmişti bu anılar nasıl kaybolacak hiçbir fikrim yoktu bedenimdeki yaraların üzerine dövme yaptıracaktım. Zaten boynumda yılan dövmesi vardı geriye ellerim ve sırtım ile kollarındaki izler kalmıştı onları en kısa zamanda yok edecektim.

Ellerim titremeye başlamıştı durup derin nefesler alıp vermeye başladım.
Onlar gitmişti bunu kapı sesinden anlamıştım. Banyoya girip işlerimi hallettikten sonra odaya geri dönünce yatağımın üzerinde oturan kişiyle göz göze gelince irkilerk geri çekildim.
Hayır sakin ol o burada değil yaşamıyor bile birden oturduğu yerden kalkıp üzerime gelmeye başlayınca bağararak konuşmaya başladım. "Uzak dur benden." Bana ulaşmak üzereyken kapı birden açılınca o yok olmuştu donup kalmıştım. "Hazar iyimisin?" Kolumu tutunca yerimden sıçradım.

Zar zor bakışlarımı Safir'e çevirdim. Bu gitmemiş miydi? Ondan uzaklaşıp banyo geri dönüp ilaç kutusunu alıp içinden iki tane hap alıp ağzıma attım. "Şizofreni hastası olduğunu biliyorum ama birilerini mi görüyor sun?" Aynadaki kişiyle göz göze gelince yüzündeki gülümseme silindi ben neden sırıtıyordum amk. Psikolojim sikilmişti banyodan çıkıp odaya geri döndüm yataktan oldukça uzak durdum. "Kimi göreyim anasını satayım iyi olmasaydım tedavi bitmezdi deli değilim yerdeki kanları görmek bana iyi gelmedi o kadar."

Boks torbası ve yer kan olmuştu oraya kısa bir bakış atıp banyoya girip ilk yardım çantasıyla geri döndü yerde oturuyordum yanıma yaklaşıp yere oturdu elimi tutup temizleyip sargı bezini ellerime sarmıştı elimi çekmek istedim ama bırakmadı ellerimi en son Eren sarmıştı onları düşünmek istemiyorum. "Herşeye yeniden başlayalım. Buna izin ver ve Nesrin yarın yine burada olur o çabuk çabuk kırılan biri değildir." Beni kendine çekip sarıldı kollarımı ona doladım.
"Herşey için çok geç ben artık eskisi gibi olamam ama yinede bir aile olmak için çaba sarf edeceğim." Bana daha sıkı sarıldı.

"Tamam yeter be bırak beni." Gülerek beni serbest bıraktı sevgi görmeye alışık değildim tuhaf geliyordu anasını satayım. Benimle birlikte biraz sohbet ettikten sonra evden gitmişti evin ışıkları açıktı karanlıkta kalmaktan korkar olmuştuk anasını satayım. Safir'e ailesine iyi davranacaktım bunu biliyordum ama sanki içimde bir şeyler kırılmıştı bunun ne olduğunu bilmiyorum.

Hamza Saraçoğlu onun mal varlığı benim üzerime geçmişti bunu neden yaptı bilmiyorum. Onu sevmezdim onunda beni sevdiğini zannetmiyorum bence vicdanı rahat etsin diye mal varlığını bana bırakmıştı yatak başlığındaki çiçek desenine kısa bir bakış atıp tekrar önüme döndüm. Evde gizli kamera vardı sesimi birinin dinlediğini biliyordum Tuğrul Kızıltuğ bana güvenmiyordu galiba ona yada ailesine zarar vermemden korkuyordu.

Eh haksız da sayılmazdı yarın ilk iş kapının anahtarını değiştirmek olacaktı ve sonrasında Kızıltuğ ailesinin içine bir köstebek yerleştirmek olacaktı sonrasında eski arkadaşlarımı görmeye gidecektim kibarcığı bile özlemişim. Onların benim Türkiye geldiğimden haberleri yoktu beni görünce şok olacaklardı yerden kalkıp yatağa yaklaşıp kendimi yüz üstü yatağa attım.
Gözlerimi kapatıp uyumaya başladım.


✧✧✧

Neslihan sizce iyi biri mi?

HazarWo Geschichten leben. Entdecke jetzt