2.Bölüm

1.9K 166 143
                                    

5 YIL ÖNCE,KARARGÂHA GELDİKLERİ GÜN

KONUM: HAKKÂRİ
SAAT 10:22

Hepsinden önce Nazlı uyanmıştı, yanındaki muavine "Ne zaman iniş yapıcaz?" Dedi ve yarım saat kaldığını öğrendi. Boş boş oturmaktan sıkılmıştı ve can kuzenine şaka yapmaya karar verdi.

Panik yapıyormuş taklidi yapıp "İrem kalk lan! Arabanın önünü teröristlere kesti!" Dedi ve İrem kesici birşey arıyormuş gibi etrafa bakındı "Nerdeler lan! Amına koyduğum çocukları!" Dedi ve Nazlı büyük bir kahkaha patlattı ama İrem de onun kafasına patlattı.

Kargaşa sesinden Şeyma, Deniz ve diğer yolcular da uyanmıştı. Nazlı ayağa kalkıp "Kusura bakmayın." Diyip oturdu.

Araç otogara geldi ve herkes yavaş yavaş iniş yapıyorlardı, kızlar çantalarını alıp Hakkari"ye vardıklarını kavrama çalışıyorlardı.

Yıllarca hayalini kurdukları yollardalardı.
Üstlerinde "Nasıl durucak acaba, yakışır mı? " diye düşünürken saatler sonra o eşsiz üniformayı giyinme heyecanı kavruluyordu içlerinde.

Kızlar caddeye çıkıp taksi tutup karargaha gitmeye başladılar, Şeyma sessizliğe dayamayıp "Asker olduk lan! Hala şaşkınım oğlum, karargaha gidiyoruz." Kendine de inandırmaya çalışıyordu.

Bir rüya gibi geliyordu hepsine.

Taksici karargâhın önüne değilde biraz gerisinde bırakmıştı sıkıntı çıkmasın diye, Deniz parayı ödeyip çıkmışlardı araçdan.

Deniz beline sağa ve sola kırıp "Oh be! Götüm düzleşmişti valla, çok iyi geldi." Dedi, kızlar güldü ve Şeyma "Ulan şimdiden böyleysen seni dağda düşünemiyorum." Dedi.

10 dakika sonra karargâhın önüne gelmişlerdi, nöbetçi asker kapımın önünde duruyordu. Bir adım öne çıkıp "Görüş saatleri yok bacım, zorluk çıkarmadan gidin." Dedi ve kızlar birbirine bakıp Nazlı öne çıktı ve asker kimliğini çıkardı. Asker yerinde dikleşip "Özür dilerim , buyurun." Dedi ve Nazlı askerin omzuna iki kez vurdu "Sıkıntı yok kardeşim, görevin." Dedi.

Dakika bir, gol bir. Kendini hemen kaptırmıştı valla.

Hayallerimiz ayaklarımızın altındaydı, daha küçükken kurulan hayaller yıllar sonra gerçekleşmişti.

Artık hepsi yeni yuvaları olan karargâhın önündeydi.

•••

Şimdiki Zaman

4 genç arkadaşın gözleri yine geçmişe gitmişti, buraya ilk geldikleri zamana... Burasının verdiği his insanı uyuşturuyordu, zaman çok hızlı geçmişti. Göreve gittiler, yaralandılar, şehittir verdiler ama intikamlarını da aldılar. Hiç yılmadılar. Şimdi onlar ne olmuştu?

Pusu'daki KasırgaWhere stories live. Discover now