16.Bölüm

267 40 25
                                    

Oy sınırlaması devam ediyor , bölümleri biriktirmeye çalışıyoruz çünkü yakında okullar tekrar açılacak ve bizim doğal olarak hep bölüm yazma gibi şansımızda olmayacak.

Umarım bölümü beğenirsiniz, iyi okumalar.

⁕⁕⁕

YAZARIN ANLATIMIYLA

"Pusu, helikoptere!" dedi Alp ve rütbe sırasına göre helikoptere bindiler.

Akıllarında geri de bıraktıkları, özledikleri, sevdikleri vardı ama hep yanlarında olan intikam duygusu hep dinçti.

Hedef Kulaksız piçini yakalamak.

Alp'in sesi ile gözler ona döndü.

"Planın üzerinden tekrar geçiyorum, eğer düşündüğümüz gibi ilerlerse bu planı uyguluyoruz ama ters giden şeyler olursa Albay verdiği bilgi üzerine muhtarın evinin altındaki sığınağa sivilleri yerleştireceğiz." dedi otoriter sesi ile.

Nazlı etrafta bir hareketlilik olma durumun da yüksek bir yere geçip etrafı kolaçan edecekti,
İrem köyün etrafına bakacak, Selçuk ve Demir korkutmadan sivilleri evden çıkartacak ve Alp ise muhtarın yanına gidecek.

Sivilleri buradan başka bir köye götüreceklerdi.

"Komutanım iniş yapıyorum." dedi dedi pilot, ellerine çantalarını almış inmeyi bekliyorlardı.

Teker teker çantalarını atıp aşağı indiler ve komutanlarından emir beklediler.

"Herkes ne yapması gerektiğini biliyor, ilerleyin." dedi Alp ve köye giriş yaptılar, top oynayan çocuklar şaşkınca bakıyorlardı. Esmer tenli kız üniformanın üzerinde Türk Bayrağını görüne "Türk askeri gelmiş!" diye bağırdı.

Diğerleri de istemsizce güldüler, küçük kız Pusu Timi'nin yanına gelince Alp kızın önünde diz çöktü.

"Ne güzel kızsın sen öyle." dedi Alp kızın saçlarını okşarken, kız utanınca bağını Alp'in omuzuna koydu.

İrem yanlarına ilerleyip "Adın ne senin?" diye sordu.

"Türkay." 

"Adın gibi yaşa Türkay." dedi Nazlı.

"Ben esmer güzeli diyeceğim." dedi Selçuk.

"Takma isim koymasan şaşardım zaten Bomba." dedi İrem gülerek.

"Bence de güzel oldu, esmer güzeli." dedi Demir.

"Hadi oyalanmayalım, herkes yerlerine." dedi Alp ve eline silahını alıp muhtarı bulmaya koyuldu.

"Kulaksızı elimizden yine kaçırırsak aha şuracıkta sıkacağım kafama!" dedi nazlı sinirle.

Serdar'ın intikamı.

"Kaçmayacak elimizden, sakin olun." dedi İrem Selçuk ve Nazlı'ya bakarken.

"Umarım İrem , umarım." dediler.

Herkes yerlerini almışlardı, Selçuk ve Demir sivilleri evlerinden çıkarıyordu.

Demir bir kapıya vurdu.

"Kimsin?" dedi kapının ardındaki kişi.

"Türk askeriyiz biz, korkmanıza gerek yok." dedi Demir korkutmamaya çalışarak.

"Türk askeri? Bir şey mi oldu ki?" dedi kapıyı açan kişi, elinde yeni doğduğu belli olan bir bebekle.

"Şuan açıklama yapamam, bizimle gelemiz gerekiyor." dedi ve kadın içeriye girip kendisi ve bebeği için bir kaç eşya alıp çıktı.

Pusu'daki KasırgaWhere stories live. Discover now