Anlamsız Davranışlar

2.1K 114 35
                                    

Selammmmmm ben geldim yeni bir bölümle ve güzel olduğunu düşündüğüm bir bölümle geldim kitabımı okuduğunuz için çok teşekkür ederim ay verirseniz daha çok mutlu olurum daha fazla uzatmadan bölüme geçelim.

İyi okumalar dilerimmmm :))

-------------------------------------------

Uzun bir yürüyüşten sonra adamımızın mekanına gelmiştik ve etrafını sarmıştık ben timden biraz uzak ve rahat ve iyi görüşümüm olan bir yere pusmuş dürbünümle mekanı tarıyordum.

"Keskin durum bildir" kulağıma gelen binbaşının sesi ile gördüklerimi söylemeye başladım.

"Komutanım ön dış kapıda 5 kişi ön iç kapıda iki kişi sağda 6 solda 6 içerde tahmini 20 kişi var arka görüşüm olumsuz" binbaşı'ya gördüklerimi aktardıktan sonra içeriye odaklandım 20 kişi gözüküyordu ama emin değildim daha fazla da olabilme ihtimali de vardı.

"Şimdilik beklemedeyiz Ateş, Gök timi haber verene kadar beklemedeyiz." Binbaşının emri ile bekleme sürecine geçtik.

....

Yarım saat oldu yada olmadı adamların çoğu diğer adama doğru giderken plan tıkır tıkır işliyor gibiydi.

"Plan başarılı Ateş Gök gürletip biz uçuşa gidiyoruz gerisi sizde" Gök timinden haber geldiği anda adamların baya uzaklaşmasını bekledik.

"Ateş hadi burayı yakalım" gelen gaz verici emirle öndekileri indirmeye başladım ön bitince hemen sağa geçtim orasını bizimkiler indirmişti bile sola baktığımda orası da temizdi içerideki adamlar zaten diğer adama gitmişti etrafın temiz olduğundan emin olunca;

"Temiz" kulaklığa söylediğim kelime ile herkes aynı kelimeyi söylemişti temizdi etraf son kez her yere baktığımda herhangi bir hareket yoktu.

"Ateş temkinli bir şekilde içeriye giricez sen burda kalıyorsun Zeynep" gelen emirle canım sıkılmıştı niye ben gelmiyodum ya niye neyse emir demiri keser arkadaşlar

"Emredersiniz komutanım" o sırada Ateş temkinli bir şekilde eve gidiyordu bende etrafı kolaçan ediyordum.

"Kara ve mirket siz benimle diğerleri etrafı sarın" anca emir yağdır beni de burda bırak binbaşı kılıklısı

Herkes başını sallayıp üsteğmen ve kıdemli astsubay la beraber gittiler, diğerleri etrafı sarmıştı.

"İçeri giriyoruz" gelen haberle etrafa bir daha baktım ve bizimkilerden biraz uzakta çalılarda bir namlu gördüm gibi oldum dürbünü yaklaştırdığımda bunun bir namlu olduğunu anlamıştım  ve şu an o namlu astsubay yani Çapkındaydı haber veremezdim emir bekleyemezdim adam tam namluya sıkıcak gibiydi çünkü o Çapkını vurmadan ben hiç düşünmeden alnından vurmuştum onu

"O ses de neydi keskin" binbaşının sinirli sesiyle derin bir nefes aldım.

"Komutanım biraz uzağınızda keskin nişancı vardı çapkını hedef almıştı vurmasaydım çapkın tahtalı köylüye giderdi haber vericek vaktim yoktu." Bıktım şu adamın tavırlarından çakıcan bir tane artık nefes sesine bile tahammülüm kalmamışı.

"Döndüğümde masamda gerekçeni anlatırsın yüzbaşı" hay senin gibi komutanın sakinim sakinim sakinim derin nefes al Zeynep alt tarafı masasına siktiri boktan bir kağıt koyucaksın ne gerek var sinirlenmeye hayır kalamıyorum ben bu adamı anlamıyorum bıraksaydım da şehit mi verseydik derdi ne lan bu adamın

"Emredersiniz komutanım" sinirimi saklamaya çalışıyordum ama çok zordu şu an içimdeki şeytan siktir et bunları yat uyu diyor ama işte şeytan uymamak gerek

KomutanımOnde as histórias ganham vida. Descobre agora