Gereksiz Kıskanç

1.7K 99 37
                                    

Helo ben geldim uzun zamandır bölüm atamadım bunun için çok özür dilerim fazla bişey demiyicem bölüm sonu görüşmek üzere iyi okumalar :))

---------------------------------------------------

Aramızdaki sessizliği cebimden gelen telefon sesi bölmüştü. Ben başımı Cenk'in omzundan kaldırıp elimi cebime attım o sırada da Cenk toparlanıyordu. Telefonumu alıp ekranına baktığımda arayanın Binbaşı yazısını görmemle kaşlarım çatıldı ve hemen telefonu açtım telefonu kulağıma götürmeye kalmadan bir bağrış sesi duydum.

"HEMEN BURAYA GEL YÜZBAŞI VE O YANINDAKİ TEĞMEN BOZUNTUSUNUDA GETİR!" Telefon elimde kala kaldığında tam ağzımı açtığımda telefon yüzüme kapadı ve ben baya afallamıştım.

"Sikicek bizi bence" Cenk'ten gelen sesle anca kendime geldiğimde gülmeden edemedim.

"Hadi kalk daha fazla köpürmesin belki olay falan çıkmıştır.

Cenk benş onaylayarak beraber ayağı kalkıp toparlandık. Hızla onun aracına atladıktan sonra karargaha son sürat gidiyorduk. Ben hala neden böyle davrandığını anlamaya çalışıyordum ama belki operasyon çıkmıştır diye düşünüp bu sinirini fazla kurcalamaya çalıştım.

Karargaha geldiğimizde arabadan inip hemen içeri girdik.

"Üniformaları giyip gidelim Cenk"

"Tamam Zeynep" diyerek beni onayladığın da yollarımızı ayırıp hemen odalarımıza dağıldık. Odama geldiğimde üniforma mı giyip odadan çıktım ve koridordaki herhangi bir askeri durdurup

"Alper Binbaşı nerede?" Ne kadar askerlere sert görünmek istemesem de moralim bozuk olduğunda her zaman suratsız olurdum.

Karşımdaki asker hemen dikkate durup sorumu cevapladı.

"Binbaşı Alper komutanım ve timi toplantı odasındalar komutanım" sakin ve güzel sesli biriydi ve anlık ona baktım gözlerim üzerinde gezindi.

Asker tıraşı olmuştu sanırım 20 lerinde yaşı küçüktü ve aynı zamanda mavi gözlüydü size demişmiydim mavi gözlülere bayılırım.

"Adın ne asker" dediğimde asker bana hiç gecikmeden aynı sakinlikle yanıt verdi.

"Ahmet komutanım" o zamana kadar farketmediğimle elindeki çay tapsisine baktım.

"Yemekhane görevlisisimisin Ahmet" onunla konuşmam sanki onu şaşırtmış gibi değişik bakıyordu.

"Normalde değilim komutanım ama bugün bana kitlediler bende öyle katlanıyorum" dedikleriyle gülümsediğimde başımı sallayıp yanından geçtim 2 adım atıp durduğumda arkama döndüm ve

"Bir ara söyle sana bunu kitleyenlere ceza keseyim" tebessümle dediğime oda tebessüm edip

"Emredersiniz komutanım" dedikten sonra başını sallayıp koridorda yürümeye başladı.

Bende orada fazla durmadan toplantı odasının yolunu tuttum. Odanın önüne geldiğimde kapıya giriş kartını tutup içeri girdim.

Masada Albayımız Ferhat en baş köşede tim de diğer koltuklara kurulmuşlardı Cenk benden erken gelmişti.

Ferhat albayın yanında gidip dikkatte selam verince albay bana bakıp gülümsedi ve eliyle çaprazında ki koltuğu gösterdi bende hemen koltuğu kendime çekip oturdum.

"Yüzbaşı da nihayet teşvik ettiğine göre başlayalım."

Albayın bu sözüyle Cenk kıkırdamıştı ama ona öldürücü bakışlarımı attığım an sus pus olmuştu hihi.

KomutanımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin