Yirmi Sekiz

230 25 1
                                    


Bu bölüm yazdığım en uzun bölüm oldu. Umarım beğenirsiniz 💞💞

Bekleyen herkese teşekkür ederim ☁️

...

Rüzgar uğultuya eserken ağaçların yapraklarından gelen hışırtı Arslanın kulaklarını doldurdu.

Esen rüzgar, düşen yapraklar hatta ve hatta dışarıdan yükselen konuşma sesleri. Hiç bir şeyi algılayamıyordu.

Kalbindeki acının sebebi olan kızı düşünmek...

Masal’ı düşünmek...

Gözlerinde Hissettiği buğuya aldırmadan  engel olamadığı bir kahkahaya kapıldı.

Ağlayamıyordu

. Allah kahretsin ki kahrolasıca gururunu yenemiyordu.

Seviyorum diyemiyordu...

Yanında oturan ve ona şaşkınca bakan Asafı görmezden gelerek başını banka yaslayarak gözlerini kapattı.

Durumu Alt üst olmuş bir evden çıkan baca dumanına sevinmek gibiydi.  

Kıyısına köşesine dahi giremediğim hayatının kurtuluşunu görmek yeterdi.

İyi olduğunu gülümsediğini görmek yeterdi.

Yetmeliydi.

Ama olmuyordu.

Bunca yıl sakin kalan kalbim sözlerimi de yeminlerimi de dinlemiyordu. İşkencesi bir türlü bitmiyordu.

Nasıl?

Nasıl olmuştu da  kalbinden söküp atabilmişti?

Nasıl gönlüne  başka birinin ellerini gözlerini koyabilmişti?

O Norveçli ibneye baktığı gibi kendisine bakmasını öyle çok dilemişti ki...

Arslan hayatı boyunca Masal’ının hayali ile yaşamıştı.

Üzüntüsün de mutluluğunda Şakacı sesi hala aklında canlandırdı. Tüm iyi haberlerini ona anlatmak kötü haberleri ondan uzaklaştırmak isterdi...

Bir gün onlar için de yol açılabileceğini
hayaline bir kutsala inanır gibi inanmıştı.

Arslan beni korumak için asker olduğunu biliyorum saklamana gerek yok. Aynı zamanda bende seni korumak için asker olacağım. Söz veriyorum!
...

Hey Arslan abi! Bugün otobüsü senin için beklettim  geç kalıyoruz hadi! Saçlarını sonra yaparsın!
...

Eğer benim için ideal bir görünüş varsa bu sanırım Arslanınki olur. Ada ve o her seferinde   parlıyorlar resmen.
...

Zorlandığın zaman insanlara anlatmayı dene. Herkes benim gibi gözlerine bakarak ne düşündüğünü anlayamaz Arslan abi...
...

Arslan abi seni seviyorum! İyi ki varsın iyi doğdun!
...

Zihninde geçen son cümleden sonra kalbindeki geçemeyen sızı tekrar kendini gösterdi.

Madem unutmak bu kadar kolaydı. Arslan neden yapamıyordu? Neden onu sevmekten vazgeçemiyordu?

Neden hapsolduğu bu aşktan kurtulamıyordu?

Neden Her gece acıdan ciğerleri ağrıyana kadar onu sevmeye devam ediyordu?

Aslında en başta yanlış olanda kalbi değil miydi?

Küçük Yeşil Bulut Where stories live. Discover now