7.bölüm

2.9K 117 23
                                    

Efe için iki gün hiç sorunsuz geçmişti. Karşısına kimse çıkmamıştı, sevinse mi üzülse mi bilemedi.
Başına bir sıkıntı geleceği zaman, gögsü daralırdı iki günde hiç yaşamamıştı.

Ama ölüm sessizliği denebilicek bir sessizlik  vardı. İşte Sevinse mi üzülse mi bilememiş vaziyette, her an karşısına çıkıcak birilerini bekliyordu.

Yorgun geçen günün sonunda, bitkin bir şekilde işten evine gitmek için yola koyulmuştu. İki gündür evden işe, işten eve gidiyordu.

Korkmasına korkuyordu ama bunu kendine itiraf edemiyordu. Korktuğunun tek göstergesi ise metro kullanmasıydı.

Kulaklığından dinlediği müzikle yürümeye devam etti. Tek gecelik ilişki yüzünden, bir ayda iki kere metroya binmişti. Şimdi ise üçücüsü olucaktı, metro durağına doğru yürürken, terk edilmiş eski vergi dairesinin geniş alanından  geçmek  için adımlarını hızlandırdı.

Onunla beraber tek tük insanlar yürüyordu. Adımları normal denecek düzeydeydi. Bir anda camları filmli, sedan marka araba manevra yaparak yolunu kesti.

Aniden durmasına sebeb olmuştu tam karşısındaki arabaya baktı. Korkudan bacakları titremeye başlamıştı, evet korkmuştu çünkü mafya kılıklı olabilirlerdi sonuçta.

Ama belli etmeye niyeti yoktu. Arabadan üç tane takım elbiseli adam indi, kulaklıklarını yavaşça çıkardı. Adamlarla karşı karşıyaydı ama kimse konuşmuyordu.

Efe'nin gözleri, üç tane adamın her birinde gidip gelirken, adamların gözleri, arkasında bir yere bakıyordu.

Adamların arkasına baktığını fark ettiğinde, arkasındada birilerinin olduğunu anlaması çok uzun sürmedi.

Arkasını dönmesi gerekiyordu, ama dönmekten çok arkadan gelicek darbeyi bekledi. Her an biri saldırıcakmış gibi hissediyordu, yavaşça arkasını döndü.

Arkasını dönerken kafasında bin bir türlü senaryo dönüyordu. Öldürürler mi acaba?   Öldürülüp bir kenara atarlar mı? diye düşündü.

Yavaşça arkasını döndü, dönünce ne bulucağını bilmiyordu gözlerini karşıya odakladı.

Karşısında görmeyi beklediği ama tam hatırlayamadığı, elbet bir gün görüceği ama bu şekilde görmeyi beklemediği biri vardı.

Doğru tahmin Emre..

Karşısındaki genç arabadan inip, ağır adımlarla arabanın ön kaputuna kalçasını dayadı.

"Selam" diye giriş yaptı ortama.

Efe boş boş baktı, bir birlerine Selam vericek kadar yakınlar mıydı. Efe'ye göre değillerdi ama Emre'ye  göre, yakınlardı ulan! sevişmişlerdi. Dili tutulmuştu ne demesi gerekiyordu bilmiyordu, ama selam demekte içinden gelmiyordu. Hatta konuşmak bile istemiyordu, karşılaşmakta istemiyordu.

Efe, Emre ismini duyunca  o geceki anlar geliyordu aklına. Şimdi tam karşısındaydı, yaşadığı anlar saniyelik olarak film şeridi gibi gözlerinin önünden gelip geçti.

Karşısındaki adamla bir dakika boyunca bakıştılar.

Emre tekrar konuşma ihtiyacı hissederek "sonunda karşılaştık" dedi.

Zorla olan bir karşılaşmaydı ama orasına çok takılmadı.

"Senin Gözlerin yeşil miydi?"

Daha net görebilicekmiş gibi gözlerini kısarak sordu bu soruyu. Efe'nin gözleri elaydı, güneşte ve denizde yeşile dönüyordu.

EFEMREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin