36

985 43 1
                                    

36

"Hayır yapmamıştır" diye sayıklıyordu, "yapmasa o kadar detayı nerden bilsin" diyerek sayıklamarına devam ediyordu "sevmiyor mu" diye düşündü.
"Hiç mi sevmedi" azıcık bile sevmiş olsa içi rahatlardı belki ama "sevmedi" kelimesi çok ağırdı. Emreden kurtulmak için araştırırken görmüştü abisiydi gerçekten, adam abisinden bahsederken çok sevdiğim abim demişti. Abisinin düğünü için beraber alışveriş yapmışlardı "gerçekten seviyor abisini" diye düşündü.

"Abisi iyiliğini düşündüğü için çıktı karşıma
Ben de kardeşimin iyiliğini düşünsem yapardım
Oda kardeşinin iyiliğini düşündü" kafasındaki sorular bunlardı "adam sana seni seviyorum demedeki hiç" diyerek Aydınlama yaşadı "sevseydi seviyorumda derdi" kendine yapılacak en büyük kötülük düşünmekti.

"Tek amacı yatmakmış işte en başından beri bunun için girmedi mi hayatıma"
Canı yanıyordu kalbini sıkıştıran görünmez el nefes almasına engel oluyordu. Eli kalbine gitti bastırmaya çalıştı geçer acısı belki diye ama acı ordaydı "sevmiyor seni" diyen acıydı bu.

Kimseye kızmaya hakkı yoktu kime kızıcaktı, yatmak için hayatına giren adama mı? kardeşinin iyiliğini isteyen abisine mi.

"Abisi haklı, Emre iş adamı benim yüzümden hayatını mahvetmesin" uzak durması gerektiğini düşündü. Kızması gereken kişi kendiydi tehdit ederek hayatına girmişti tehdit edildiğini unutarak yatmıştı adamla.

Efe oturduğu bankta kendini biraz daha aşağı kaydırdı, kafasını gökyüzüne çevirdi. Gökyüzüne bakarak "güvenmemeliydim" dedi.
Gökyüzüne dokunmak için sütten zehirlenen çocuğa güvenmemeliydi.
Ağlamak istemiyordu ama gözlerinden süzülen iki damla yaş gözlerinden kukalarına doğru ince bir şerit çizerek aşağı aktı.

Gözlerini kapattı adamın söyledikleri beyninde yankılanıyordu abisi olabilirdi ama seviştikleri videoyu izletmesi çok fazlaydı "onun için değerli olsaydın izletmezdi" diye düşündü.

"O kadar kıskanç biri izletmezdi" düşünceleri çok fazlaydı, düşünmek kalbinin dahada sıkışmasını sağlıyordu. "nasıl güvendim" diyen kalbine dur artık atma demek istiyordu. Kalbi Şimdi atmayı bırakıyorum dese"teşekkür ederim" dicek kadar acıydı içindeki.

Burak'ta biliyordu o zaman onada izletmişti, Uğur denilen adamda izlemişti. "Belki de Hepsi yüzüme bakarak içinden alay etti benimle" ağzından çıkan kelimeydi.

Gökyüzüne bakmaktan vazgeçti, gökyüzünde bile Emre vardı artık karanlığa hapsolmak istiyor kalbini sıkan eli tutup fırlatmak kimsenin bulamayacağı yere gitmek istiyordu. "Gökyüzü haramdı artık Efe'ye" kafasını kaldırdı gözlerindeki yaşı sildi. Yavaşça ayaklandı gitmesi gerekiyordu.

Bu acı çok fazlaydı, güvendiği biri tarafından yediği darbenin altından nasıl kalkıcaktı gitmeliydi.
Kimsenin bulamayacağı bir yere gitmeliydi.

———

Aynı saatlerde Emre, akşam olsada eve gitsem diyerek şirkette oturuyordu bu adamı bu hale kimse sokamazdı Efe'den başka kimse tabiki. Çünkü bu adam etrafına gülücükler saçarak bakacak bir adam değildi.

Yada etrafa pembe gözlüklerle bakacak, Efe başarmıştı, adama sadece pembeyle sınırlı kalmayan bütün renklerle bakabiliceği bir gözlük takmıştı, rengarenkti sevginin rengiydi kalbinin yuvasından çıkıp başka bir kalbe sarılışının rengiydi.

Normalde eve iş götüren adam, akşam olmasını iple çekiyordu, işi iplemiyordu. İş ikinci plandaydı artık, Efe planlarının baş merkezi, ana karekteri, esas oğlanıydı.

EFEMREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin