5. BİLİNMEYEN KİŞİ

496 27 25
                                    

Oy ve yorum yapmayı unutmayınız.

♬ Mavi gri, Ahmet Hatipoğlu - Ölümle Yaşam Arasında

Keyifli okumalar!

Keyifli okumalar!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

5. Bölüm: Bilinmeyen Kişi

İnsan neden yaşamamak ister, nedeni ne çok acı çektiğinden mi? Çektiği acı ne? Sevgilisinden ayrılığından mı canına zarar vermek ister, ya da ailesiyle arası kötü diye mi, neden? Benim nedenimi öğreneceksiniz, belki dersiniz ki ajitasyon yapma ne yaşamış olabilirsin de ölmek istiyorsun, çok şey yaşadım inanın çok şey yaşadım, bedenim ruhumdan ayrılsın istedim çok kez istedim, denedim ama başarısız oldum.

Bunları Psikolog randevumda düşünüyordum, karşımda Psikoloğum Alp Bey vardı.

Bir el önümde sallandığında kendime geldim, "Burada mısın Zümra? Kaç kez seslendim." başımı salladım.

"Dalmışım." geriye yaslanıp, "Niye daldın?" diye sordu.

"Önemli değil." dudakları gerildi, "Emin misin?" bu soruyu her geldiğimde soruyordu.

Başımla onayladım, "Eminim." dedim.

"Anlat o zaman." sakince nefesimi verdim.

"Neyi?" sorusunu anlamamazlıktan geldim.

"Aklından geçenleri, seni dünyadan soyutlayan şeyi." şu geçen yıllardan beri hakkında öğrendiğim şey çok inatçı olmasıydı, illa düşündüklerimi söyletecekti.

"Önemli bir şey değildi, gerçekten." başını olumsuzca iki yana salladı.

İki elini birleştirdi, "Biliyor musun, hiç inandırıcı değilsin," yerinde biraz dikleşip, "Kendini karanlığa gömmeyi, karanlığa gömülmeyi bekliyorsun böyle olmaz yapma bunu kendine, o karanlığın seni ele geçirmesine izin verme, seni ele geçirirse bir daha kurtulamazsın Zümra kendine gel hayatı yaşa içine kapanma, biliyorum diyeceksin sen bunları yaşamadın nerden bileceksin ama kendini içten içe bitirmende sağlıklı değil, anlıyor musun beni?" derin bir nefes çektim içme, anlıyordum ama, aması vardı işte.

"Anlıyorum, anlıyorum ama içme atmak daha kolay geliyor, bende böyleyim işte yıllar geçtikçe içime kapandım." başını salladı.

Biraz eğilip dirseklerini dizine yasladı."Bana yaptıklarını anlat şimdi hayatın nasıl gidiyor." hayatım sıradandı işe git gel haftada iki gün psikiyatriye gel başka bir şey yoktu.

"Bir değişiklik yok sıradan," elindeki kalemi masaya koyup, "O sıradan ne peki, açar mısın?" dedi.

"Çok inatçısınız biliyor musunuz?" konuyu değiştirdiğimi anlayıp üstüme gelmemek için bana ayak uydurdu, "Öyle derler." yüzünde oluşan samimi bir gülüşle.

SANRIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin