12. UZUN BİR AN

133 14 22
                                    

Oy ve yorum yapmayı unutmayınız.

♬ Mark Eliyahu, Cem Adrian - Derinlerde

Keyifli okumalar!

Keyifli okumalar!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

12. Bölüm: Uzun Bir An

Birini sevmek güzel bir şeydi. Sevdiğinizin sizi sevmesi en güzel şeydir. Öyledir. Sevgiyi içten hissetmek gerekti ve bir anda ortaya çıkan hislerle başa çıkamıyordum, durduramıyordum. Daha doğrusu durdurmak istemiyordum. Bu kötü bir şey miydi peki?

Birine karşı ilk defa böyle hissetmek tuhaf geliyordu, nasıl tarif edebilirdim bilmiyorum. Alp Bey'e ani sarılışım beni bile afallatmıştı, içimden sarılmak gelmişti ve o dürtüye engel olamayarak sarılmıştım. Güzel hissettirmişti birine sarılmak, birine güvenmek. İçimdeki bir ses bu kadar çabuk güvenmemem gerektiğini söylüyordu ama ona güvenmemi söyleyen ses; diğer sesi bastırıyordu.

Hangisine inanmalıydım? Güvenmemi söyleyen tarafa mı güvenmememi söyleyen tarafa mı? Güven tarafım ağır basıyordu ama çelişki içindeydim. Her şey çok yeniydi birçok duygum birbirine karışmıştı, yakında her şeyin yerli yerine oturmasını istiyordum.

Alp Bey'in bana seslenmesiyle daldığım düşüneceklerden çıkıp ona döndüm. "Bir şey mi dediniz, duyamadım?"

"İşim bitti onu demiştim." Yere baktığımda biraz önceki dağınıklıktan eser yoktu. Mahcup olmuştum, kendimde temizleyebilirdim ama bırakmamıştı.

"Teşekkür ederim, izin verseydiniz ben yapardım. Sizi de yordum."

"Yormadın. Hem ben tek yaşıyorum kendi işlerimi de kendim hallederim benim için zor değildi." Karşıma oturunca yerimde kıpırdandım. Şu an normal bir şekilde evimde oturması gerilmeme sebep olmuştu, seans dışında görüşmediğimiz için rahattım haftada 2-3 saat dışında pek denk gelmezdik. Şu birkaç haftadır da evime kadar gelmesi gerekiyordu beni, bir şeyler hissettikten sonra germeye başladı seni, iç sesimin söylemiyle yüzüm yanmaya başladı. Bir bakıma öyle olması utandırıyordu.

"Anladım," konuyu değiştirmek için "Siz niye gelmiştiniz?" diye soru sordum. Cidden niye gelmişti? Aklıma yeni geliyordu, gelme sebebi neydi?

"Ben mi?" bir eliyle boynunu kaşıdığında hatırladığım şeyle gözlerimi kaçırdım. Boynunu gerildiğinde kaşıyordu. Gerildiğinde kaşıdığını nereden biliyorsun? O kadar izledin mi? İç sesimin yüzüme vurduklarıyla neye uğradığımı şaşırdım. Ben bu adamı ne ara bu kadar izlemiştim de onun hakkında bu bilgiye kadar biliyordum. Cidden bir açıldım mı pir açılmıştım. Kendimden utanıyordum.

SANRIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin