Second Marriage with the Alliance Marshal (BL) Novel

Bölüm 58

Kontrol etmek

Koridorda görüntülü görüşme devam etti.

Ling Changfeng bu akşamki konuşmanın böyle garip bir atmosferde bitmesini istemiyordu, bu yüzden ses tonunu yavaşlattı ve sohbet etmek için hafif konular bulmaya çalıştı. "Akşam yemeğinde ne yedin?"

"Linjiang Köşkü'nde bazı yerel spesiyaliteler. Yemekler arasında özellikle lezzetli olan mantarlı bir tavuk yahnisi var. Tarifini de inceledim ve geri döndüğümde senin için yapabilirim." diye ekledi Xu Xinghe.

Ling Changfeng'in gözleri hafifçe parladı. Yemek yemekle hiç ilgilenmemiş olmasına rağmen, şu anda kolayca tatmin oldu: "Tamam."

Konuşmasını bitirir bitirmez aniden bir şey hatırladı, gözleri hafifçe hareket etti ve Xu Xinghe'ye "İçtin mi?" diye sordu.

Ses tonu oldukça sakin olmasına ve suçluluk duygusu aramak istememesine rağmen, Xu Xinghe hemen reddetti: "Hayır!"

Bir süre sonra ekledi: "Onlar içti, ben içmedim."

Ling Changfeng'in dudakları belli belirsiz bir gülümsemeyle kıvrıldı ve ağzını açarak sordu: "Bugün Nanga'da nasıl vakit geçirdin? Mutlu musun?"

"Mutluyum! Nebula Şehri'nde bu kadar çok kar görmek zor. Öğleden sonra nehir kenarında kartopu savaşı yaptık ve çok keyifliydi." Bunu söylediğinde, Xu Xinghe enerjisini geri kazandı, elini uzattı ve işaret etti: "Başta katılmak istemedim ama ortam giderek daha da kaotik bir hal aldı. Yanlışlıkla birinin kartopu bana isabet etti, ben de onlarla dövüştüm..."

Ling Changfeng, kartopu savaşını anlatırken Xu Xinghe'nin ellerine ve ayaklarına baktı. Tek hayal edebildiği küçük eşinin karda ne kadar sevimli olduğuydu.

Karda yuvarlanan küçük bir kirpi gibi, karı silkelemek için başını salladı.

Bu resimleri düşününce gözleri istemsizce yumuşadı.

Xu Xinghe tüm kartopu savaşını canlı bir şekilde bitirene kadar Ling Changfeng başını salladı ve "Eğer karı seviyorsan, gelecekte sık sık karlı yerlere seyahat edebiliriz" dedi.

Xu Xinghe mutlu bir şekilde sohbet ediyordu, ancak Ling Changfeng'in sesinin öncekinden biraz daha yumuşak olduğunu fark etmedi. "Daha sonra" kelimesinin ne anlama geldiğini araştırmadı ve hemen başını salladı: "Tamam!"

Mareşal Ling rahatlamış hissetti ve "Geç oluyor, erken dinlenmelisin" dedi.

"Evet." Xu Xinghe başını salladı. "Sen de erkenden dinlen."

"İyi geceler." Videoyu kapatmadan önce Ling Changfeng tekrar konuştu. Nazik ve yumuşak tonu Xu Xinghe'nin de algılayabileceği bir şeydi.

Bir gündür koşuşturup duran genç adam esnemesini dizginledi ve bir süre sonra "İyi geceler" diye cevap verdi.

Xu Xinghe kapıyı açıp odaya girdiğinde, yatak odasından belli belirsiz bir fısıltı duydu.

Ancak yatak odasına girer girmez içerideki konuşmalar aniden kesildi.

Bütün oda sessizliğe gömüldü.

Bir grup insan bir arada oturmuş, vücutlarını eğmiş ve fısıldaşıyorlardı. Xu Xinghe kapıyı itip içeri girdiğinde herkes birden başını kaldırdı ve toplu halde ona baktı.

Xu Xinghe: "..."

Grubun bakışları karşısında biraz rahatsız oldu. Yutkunarak, "Neden bana bakıyorsunuz?" diye sordu.

"Takım lideri, görüntülü görüşmeniz bitti mi?" Ryan temkinli bir şekilde sordu.

Xu Xinghe burnuna dokundu: "Bitti. Ne olmuş yani? Yarın karla kaplı dağlara tırmanmamız gerekiyor, herkes erkenden uyumalı. Yarın döndüğümüzde kâğıt oynayabiliriz..."

Konuşmasını bitirir bitirmez Ryan aniden tepki verdi ve başını bir çıngırak gibi sallayarak titredi. "Artık yok, artık yok! Yarın yok!"

Etraftaki insanlar da yankılandı: "Çok geç oldu, Takım Lideri Xu'yu rahatsız etmeyeceğiz, hemen geri çekileceğiz!"

Tavşanlardan daha hızlı kaçtılar.

Göz açıp kapayıncaya kadar sadece Xu Xinghe kaldı.

Xu Xinghe: "?"

Bu gece şafağa kadar savaşacağımızı söyleyen siz değil miydiniz?

O gece, Mareşal Ling'in görüntülü aramasıyla ilgili haberler Ark'ın içindeki çeşitli küçük gruplarda hızla yayıldı ve birçok versiyon rapor edildi.

İlk versiyon nispeten normaldi -

"Marshal Ling'in bu gece videoyu kontrol etmek için geldiğini duydum?"

"Evet! Altısı kendileri söyledi, o sırada kağıt oynuyorlarmış ve Marshal Ling görüntülü arama yapmış. Bu herkesi şok etti."

"İlişkileri o kadar iyi ki... Ayrılalı daha yeni oldu ve görüntülü konuşmak zorundalar."

"Sanırım birbirlerini özlüyorlar. Ne de olsa insanlar uzun süredir evli değiller ve hala sevgi dolu balayı dönemindeler."

Daha sonra çeşitli hikayeler gelişti -

"Onlar videoda konuşurken yoldan geçen bir meslektaşımın yanlarından geçtiğini duydum. Şimdi o meslektaşım Mareşal Ling tarafından susturulacağı için çok endişeli..."

"Bir dakika, ekranın karşısında ne konuşuyorlar?"

"Belki de ses tonu yağlı olduğu içindir? Ya da konuşma konusu daha sınırsız olduğu için?"

"Belki de sadece ekrana bir öpücük konduruyorlardır, ki kocamla görüntülü görüşme yaptığımızda sık sık böyle olur."

"Ama Mareşal Ling'in bu tür bir hareket yaptığında nasıl göründüğünü hayal edemiyorum... Televizyonda çok ciddi görünüyor."

"İnsan toplum içinde ne kadar ciddiyse, özel hayatında da o kadar kontrolsüz olurmuş!"

"Nasıl olur da Mareşal Ling'in lider Xu'yu özlemekten kendini alamadığı için doğrudan Nanga'ya gittiğini duydum?!"

"Ne? Öyle değil... Mareşal Ling gibi büyük bir adam bir şehri ziyaret ediyorsa, nasıl bu kadar sessiz olabilir?"

" Takım Lideri Xu'nun yine hasta olduğunu ve iştahının kötü olduğunu duydum. Bu durum Mareşal Ling'in kendini kötü hissetmesine neden oldu, bu yüzden soğuk bir yüz ifadesi takındı ve Takım Lideri Xu'ya yemek pişirmesi için doğrudan Linjiang'daki beş yıldızlı otelle anlaştı."

"Ah? Benim duyduğum versiyon şöyle..."

Sonunda, kulaktan kulağa dolaşmaya devam etti ve binlerce yıldır değişmeden kalan konu yeniden ortaya çıktı -

"Duydunuz mu? Lider Xu hamile!!"

"Yok artık!!! Bu sefer doğru mu?"

"Ben şahsen duydum ki, hamilelik yüzünden Takım Lideri Xu içkiyi tamamen bırakmış!"

"Ama hamileyken hala oyun oynamaya mı gidiyor?"

"Kendisine hamilelik teşhisi konulduğu ve bir gecede Nebula Şehri'ne dönmek için Mareşal'in malikanesinin özel uçağına bindiği söyleniyor. Gelecek yıla kadar ortalarda görünmeyecek..."

"Hamile" olan Takım Lideri Xu, dış dünyadan gelen dedikodu söylentilerinden habersizdi.

Nanga'da karlı bir gecede, mutlu ve derin bir uykuya daldı.