Haiiii ben geldiiim!
LOVIN A BOY 100K woooah teşekkür ederim destekleyen herkes için seviyorum siziii! <33
Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım ! Xx
+++++
Annemi sakinleştirdikten sonra kahvaltı edip okula geçmiştik.
Tabii yolculukta Jimin ve Hoseok başımın etini yemişti ve onlara dün bana yazdığını söylemiştim.
"Bu çocuğun amacı ne gerçekten derdi ne?" Taehyung okulda beni görmezden gelip arkadaş grubuyla konuştuğunda Jimin yumruklarını sıkarak huysuzca söylendi.
Benimse aklım sabah yanağıma bıraktığı o kaçamak öpücükteydi. Onlara bunu söylemek dilime kadar gelmiş olsa da yapamamıştım.
Ondan uzak kalmam gerekiyordu ama kalbim öylesine uslanmaz ve akıllanmazdı ki, sadece o öpücükle bile pır pır çarpmıştı. Yaşadıklarımdan sonra hâlen daha kalbimin onun için hızlı çarpması haksızlıktı.
"Jungkook kime diyorum, aloo?" Hoseok beni koluyla dürtüklediğinde silkelenerek düşüncelerimin derinliğinden sıyrıldım.
"Hmm ne?"
"Diyorum ki biz içecek alacağız. Sen de bir şey içer misin?" Hoseok'a dikkatimi verdiğim anda yönelttiği sorusuyla başımı iki yana salladım.
"Ben kütüphaneye geçeceğim. Dersin başlamasına daha 20 dakika var, biraz ders çalışacağım."
"Seninle gelelim ister misin?" diye sordu Jimin. Başımı iki yana salladım. "Siz keyfinize bakın." dediğim gibi onlara sarılıp binaya girdim.
Doğruca kütüphanenin yolunu tuttum. Bu saatte tek bir öğrenci dahi yoktu.
Köşeye geçip çantamı bıraktığım gibi ders notlarımı çıkarttım.
Tam dikkatimi vermeye çalışırken yanağımdan öptüğü an aklıma gelince kalem parmaklarımın arasından sıyrılarak kucağıma düştü.
Yakalayamadan yere düştüğünde eğilerek kalemi almaya çalıştım. Yuvarlanarak sol köşeye doğru gitmişti.
Buradan yetişemeyeceğimi bildiğim için eğilerek masanın altına girdim.
Tam kalemi alıp masanın altından çıktığım anda karşımda dikilen Taehyung'u görünce gayriihtiyari irkildim. Kalem yeniden parmaklarımın ucundan görünmez bir el çekip almış gibi kayıp düştüğünde, Taehyung masayı kenara doğru itip önüme eğildi.
Zemine düşen kalemi alıp doğruldu ve kalemi bana uzattı.
Yavaşça kalemimi parmaklarının ucundan çekip alırken yerime oturdum.
O da masayı bana doğru iterken ellerini masaya yaslayıp kollarına abanarak eğildi.
"Naber Jungkook?"
"Az önce arkadaşlarınlayken beni görmezden gelmiştin, şimdi neden buradasın?" diye soluduğumda iç geçirdi.
"Dur ben cevap vereyim, arkadaşlarının benimle konuştuğunu öğrenmesini istemiyorsun çünkü."
Başını iki yana eğerek boynunu kıtlatırken yavaşça kollarına asılarak sırtını geri çekip doğruldu. Duruşunu dikleştirirken, "Bir eşcinsele nasıl yaklaşmam gerektiğini düşünüyorumdur belki?" diye homurdandığında kaşlarım karmaşık bir şekilde çatıldı.
"Ben vebalı ya da hastalıklı değilim ki, ben uzaylı da değilim. Ben de duyguları olan bir insanım..."
Masayı kendine doğru biraz çekti ve sonra da çalışma notlarımı elleriyle itekleyip bacaklarını bacaklarıma sürterek masaya çıkıp oturdu.
YOU ARE READING
LOVIN A BOY • TAEKOOK ✓
FanfictionEşcinsel olduğu açığa çıkınca okulda zorbalığa maruz kalan Jeon Jungkook ve onu zorbayan arkadaşları gibi homofobik olduğunu zanneden okulun popüler çocuğu, basketbol kaptanı Kim Taehyung... Düzyazı+Texting Semetae! Ukekook! Başlangıç tarihi: 12.10...