LOVIN A BOY • TAEKOOK ✓

24

Haiiii ben geldiiim.

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

Taehyung ile çok farklı dünyaların insanı olduğumuzu düşünürdüm, ama onunla daha önce hiç bu kadar yan yana gelmemiş ve konuşmamıştım. Aslında çok uyumluydu ve bana ayak uydururken çok eğleniyordu.

Arkadaşlarının yanındayken olduğunun aksine benim yanımda rahat davranmış, kasılmamıştı.

Onunla takılmak garip bir şekilde beni mutlu ediyordu.

Yorulana kadar kahkaha atarak koştuktan sonra durmuş ve ısınmıştık. O üşüme hissi gitmişti ve bir süre daha yürüyüp sonrasında da araca geri dönmüştük.

Taehyung bir kafeye girebileceğimizi söylese de gerek olmadığını söyleyince ben arabada beklerken o iki kahve alıp araca dönmüştü.

Sonra da beni kapımın önüne kadar bırakmıştı. Anneme yakalanmadan onu göndertmeyi başarmıştım. Ona kalsa eve girip annemle sohbet etmek istemişti ama onu neyse ki göndermiştim.

-

Ertesi gün|

Cumartesi sabahına Taehyung'tan gelen 'günaydın tatlı bıcırık' mesajıyla uyanmıştım. Bu beni o kadar mutlu ediyordu ki... Bana böyle seslenmesi karnımı kelebeklendiriyordu.

Dün gece uyumadan önce de iyi geceler mesajı yazmıştı, hatta biraz konuşmuştukta. Yanımdayken rahat olduğunu ve güzel bir gün geçirdiğini söylemiş, tekrar buluşmamız ve vakit geçirmemizin şart olduğunu da eklemişti.

Kendimi uykunun kollarına bırakmadan önce ondan iyi geceler mesajı alırken, gözlerimi açtığım gibi telefonumu kontrol etmiş ve ekrandaki bildirimini görünce inanılmaz sevinmiştim.

Dün bana, daha önce yaptığı davranışının doğru olmadığını ve beni incittiği için üzgün olduğunu söylemişti. O davranıştan kastı da doğum günü partisinde beni öpüp sonra da yaşanmadığını dile getirip koşarak kaçmasıydı.

Bunu düşündükçe biraz moralim bozuluyor ve modum düşüyordu çünkü o an yaşadığım hayal kırıklığını henüz omuzlarımdan atamamış, tam anlamıyla atlatamamıştım. Aslında ondan şu durumda uzak durmam gerektiğinin bilincinde olsam bile yapamamıştım. Yapmak istememiştim...

Kalbim arsızca onunla vakit geçirmeye muhtaç, aç hissediyordu. Sanki daha fazla kırılmaya hevesliymiş gibi...

*

Ertesi gün|

Cumartesi günümü annemle geçirmiş ve film keyfi yapıp duygusal bir şeyler izleyerek ikimizde salya sümük ağlayıp birbirimize sarılmıştık.

Sonra da romantik komedi bir dizi açmıştık.

Pazar günü ise annemle kahvaltı yaptıktan sonra annem beni Hoseok'ların evine bırakmıştı.

Bu hafta ise Hoseok'un evinde toplanmıştık. Bu kez Yugyeom'da gelmişti.

Hoseok ve Jimin playstationdan açtıkları oyunda kapışırken biz Yugyeom ile yatakta meyve yiyorduk.

"Jungkook, benim seninle bir şey konuşmam gerek." dediğinde ağzımdaki lokmamı çiğneyerek ona döndüm. "Tabii, anlat dinliyorum." dedim elimle ağzımı kapayarak.

"Kapıya çıkalım mı?" diye sorarken elindeki boş meyve tabağını koltuğun kenarına bıraktı.

Başımı olumlu anlamda sallayıp tabağımda kalan mandalinayı ağzıma tıktığım gibi hem kendi tabağımı hem de uzanarak onunkini aldım.