☆2. BOLUM☆

228 35 14
                                    

Müdür yardımcısının yanına gittiğimizde minhonun telefonu orada yoktu, jeongin kendi telefonunu alıp oradan minhoyu aradı ama minhonun telefonu kapalıydı, minhonhn annesini aramaya karar verdik ama oda meşgule attığı için ikisinede ulaşamadık. Minho cevapsız aramalarda bizi görürse zaten bize geri dönerdi ama bilmiyorlardı ki minho istemeden onlara donemezdi "demek ki eve gitmiş bu kadar endişelenmeye gerek yok" dedim " boş diken üstünde duruyoruz az relax olalim" diye ekledi jeongin ama bu sözler felixi rahatlatmaya yetmemisti "neden bu kadar endiselisin felix" dedim çünkü onun için gerçekten çok endişeleniyordu "okulumuzda son zamanlarda çok olay oldu ve geçen gün minho gercekten büyük bir kavga etti" dedi felix "aslında pek kavgacı birine benzemiyor tam tersi tatli ve sevimli biri gibi" dedim "evet, normalde öyle biridir ama eğer onun damarına yani sevdiklerine dokunursan ters tarafı ile karsilasirsin" dedi jeongin minho'nun sevdiklerine bağlı olması dikkatimi çekmişti benim bu yaşıma kadar böyle bir arkadaşım olmamıştı jeongin ve felix cidden şanslı diye düşündüm. "Kavga sebebi neydi tam olarak" diye sordum "bizde tam bilmiyoruz aslında sadece benimle ilgili birsey olduğunu biliyoruz" dedi jeongin. Bu konusmadan sonra aramızda  bir sessizlik olustu sonrasında felix konuyu değiştirmek için "sen hangi sınıftaydın" diye sordu ben ise "11-h sinifindayim "dedim "yeni geldin o zaman seni o sınıfta hiç gormedim" dedi jeongin "evet bugün geldim" dedim "ben de geçen sene gelmiştim" dedi felix "ama minho ve jeonginle ortaokulda tanışmıştık" diye üstüne ekledi "sen neden bizim okula geldin " diye sordu jeongin bugün bu soruyu 2. Duyuşumdu geçmişin yaralarını kapatıyorlar gibi hissediyordum fark etmeseler "eski okulumda çok şey yasadim" dedim ama bunu derken gözlerimin istemsizce dolduğunu hissediyordum felix gözlerimin dolduğunu fark ettiğinde elini omzuma attı ve şöyle söyledi "seni de seçtim pikachu bundan sonra seni de yanımdan ayırmam" bu sözlerimden sonra içim sıcacık oldu adeta etrafa pozitif enerji yatıyordu bunu söylerken sarı saçlı çocuk ilk defa birilerinin beni kabul etme mutluluğu gözümdeki yaşları alıp götürmüştü "eğer Birgül yaşadığın şeyleri anlatmak istersen seni seve seve dinleriz hanji" dedi jeongin "teşekkür ederim.... gerçekten" "ya ne teşekkürü bea ne yaptık sanki hadi kantine gidelim sana kek ısmarlayayım ondan sonra et tesekkurunu" gülerek "peki" dedim bu ikisi cidden insanı nasıl neselendireceklerini biliyorlar onlarla şans eseri tanıştığım için şükrettim kim bilir onlarla daha nasıl anılar biriktirecektim

(Siz gariban okurlar şimdi minhoyu merak ettiniz  ~yazar :))

Minho'dan

Kapıya defalarca vurmustum, tekme atmıştım, omuz atmıştım ama kapı hiç yerinden oynamaya tenezzül etmemişti bile çıkarmayacağımı fark ettiğimde gözlerim dolmuştu başım hala çok kötü dönüyordu ama bu odadan çıkmak için kendimi sıkmak zorundaydım çünkü biraz daha kalırsam burada kafayı yiyecektim. Etraf çok karanlıktı hızlıca kendimi toparlayıp etrafı araştırmaya koyuldum gormekte zorlanıyordum etrafta pencere bile yoktu sanki bir kutunun içine hapsedilmiş gibiydim etrafta bolca yiyecek ve su vardı daha bu fazla karanlıkta kalmak istemediğim için ışık demesi veya bir el feneri aramaya başladım. Etrafa bakarken hep bir yerlere takılıp yere düşecekmiş gibi oluyordum elimle etrafta el feneri ararken birkaç kere elimi sivri yerlere vurduğum için elim kesildi ve kanamaya başladı. Sargı bezi veya peçete bulmakla uğramamak için elimi direkt okul üstüm ile silmeye çalıştım kar beyazı olan okul üstüm şu an kendi kanım ile renklenmisti... Etrafa bakmaya devam ediyordum ama etrafta ne ışık düşmesinden bir iz vardı ne de el fenerinden ışık aramayı bıraktıktan sonra dikkatli bir şekilde Kapıya doğru ilerlemeye başladım. Kapıya yetiştiğimde kaldığım yerden Kapıya vurmaya devam ettim....

Jisung'dan

Felix'in bana ismarladigi kökten sonra moralim yerine gelmişti, okulda yeni geldiğimden dolayı bana şu an bana okulu  gezdiriyorlardi yolda hyunjin isimli birisi ile karşılaştık. Felix, hyunjini görünce koşarak sarıldı aynı bir çift gibi gözüküyorlardı "çıkıyor musunuz bu cok tatlıydı" dedim ve hepsi bir anda gülmeye başladı şimdiden kızarmadan başladığımı hissediyordum. "Hayir sadece yakın arkadasiz(?) Hyunjinde bizim arkadaş gurubumuzdann" dedi ve yine katıla katıla üflemeye başladı felix bunu öğrendiğimde rezilligimden dolayı bende gülmeye başladım. Gülme seansimiz bittikten sonra hyunjin ile tanıştık onunda saçı felix gibi sariydi saçları felixe göre biraz daha uzundu saçının üst kısmını arkada toplamı alt kısmını ve önden iki tutami acik bırakmıştı açıkçası saçı gayet güzel gözüküyordu hyunjinde bizimle gelmeye kara verdi okuldaki bütün on birinci sınıflar hâlâ konferastalardi o yüzden çok rahat okulu gezebiliyordukbutun katları gezdirdiler sadece terasında hemen altındaki acil durum odasını yasak oldugu icin gezemedik o yüzden yolumuzu terasa çevirdik okulda en sevdiğim yer teras olabilirdi korkulukları hemen önünde dört tane cam yesili renginde bank vardı ve manzarası muazzamdı öğrendiğime göre buraya çok fazla kişi gelmezdi o yüzden bundan sonra güleceğim, aglayacagim, şarkı söyleyebileceğim, içimi dokebilecegim yeri bulmuştum şans ilk defa yüzüme gülmüştü "cetenizde başka kimse yok mu ya böyle az kalmışsınız" dedim dalga etmek amaçlı "aslında changbin de var minhoyu zaten biliyorsun changbine konferans salonunda yanlış değilsem emin konuşamıyorum konu changbin olunca" dedi jeongin ve hepimiz güldük "cidden çok kişi varmış ya onunlada tanışmak isterim" dedim "kitaplardan başını kaldirirsa tanışırsın " dedi jeongin "hadi ama jeongin başlama yine sınavların yakinlastigi için böyle olduğunu ve stresli olduğunu biliyorsun" dedi hyunjin "bi dakka bi dakka ben ne kaçırdım" dedim merakla " geçenlerde dersleri ile çok ilgileniyor diye bizimle pek ilgilenemiyordu jeonginde bu konudan rahatsızlık duymaya başladı ikisinin arasında küçük bir anlaşmazlık çıktı ama şu an eskisi gibiyiz" diye kısaca açıkladı felix "ders konusu için neden saygı duymuyorsunuz ki haftaya sınavlar başlıyor böyle yapması normal" ders konusu için eski zamanlarda çok zorbalığa uğradım ve dışlandım onlarında böyle yapacağından korktum "hayir hayir sen beni yanlış anladım canım jeongin düzgün bir şekilde bu konuyu onla konuştu ve olay çözüldü"

Evet..... Bu bölüm bu kadardı bu bölümü yazacak diye bütün hayal gücümü kullanmaya çalıştım en baştan söylemek istiyorum ben bu ficte fazla smut yazmayı düşünmüyorum olabildiğince masum bir fic olacak oylamayı unutmayın lütfen kendinize iyi bakinnnm

KAYIP MELODİ / MinsungWhere stories live. Discover now