2 ★

60 8 3
                                    


28052023

Uyandığında terler içinde kalmıştı. Saç tutamları tel tel yapışmıştı ıslak alnına. Öyle korkmuştu ki
rüyasının gerçekliğinden,  bir daha uyumak dahi istememişti. Henüz yeni yeni doğuyordu güneş. Odasının perdelerini aralamadan atmıştı bedenini sokağa.

Yan komşusu yaşlı adam elinde sabah gazetesiyle karşılamıştı onu. Torunu yine erkenden çıkmıştı evden. Küçük huysuz çocuk dedesini endişelendire dursun Yeonjun halsizce günaydın diyebilmişti ellerini kapşonlusunun ceplerine sıkıştırırken.

"İyi görünmüyorsun."

Gülümseyerek onaylamıştı kaşları çatık olan yaşlı ruhu. İyi hissetmiyordu.

"Korkunç bir gerçeklikte rüya gördüm. Ondandır."

Sonbahar varlığını turuncuya boyadığı gökyüzüyle inceden inceden belirtiyordu artık. Yeonjun rüyasının etkisinden anca sonbaharın soğuğunda yürürse çıkabileceğine inanmıştı çaresizce.

"Okuduğum bir kitapta geçen şöyle bir cümle vardı, rüyalar hünerli bir sihirbazdır."*

Haklı olmalıydı okuduğu kitabın yazarı. Rüyalar gerçektende hünerli sihirbazlardı. Yeonjun'un parçası olmaktan kaçınmak istediği kadar katlanılmazlardı.

"Hiçbiri gerçek değil ama gerçek kadar görünürler."

Yaşlı adam gazetesini kolunun altına sıkıştırarak dalgın olan ruhun omzunu sıkmıştı hafifçe. Ne gördüğünü sormak yerine artık uyandığını hatırlatmak istemişti samimiyetle.

"Gözünü araladın, canını yakan sihrin yanılsama olduğunu anladın. Ne gördüğünü bilmiyorum evlat ama yola anlatarak ferahlatabilirsin içini. Yol kendisiyle birlikte uzaklara taşır onları."

"Teşekkür ederim."

Öyle yapmıştı. Fakat işe yaramış mıydı emin değildi. Kendi kendine yürürken öylece delirdiğini dahi düşünmüştü. Sinirle saç tutamlarını geriye doğru taradı. Bu durumdan nefret etmişti.

"Hey! Dur artık!"

Duyduğu adım sesleriyle kafasını kaldırması ve küçük agresif komşusuyla çarpışması bir olmuştu. Onu en son dedesine bağırırken görmüştü. Hala öfkesi üstünde gibide olsa birinden kaçıyordu. Yeonjun daha neler olduğunu anlamadan yere düşen küçük, ayaklanarak arkasına saklanmıştı.

"Peşimden gelmeyi bırakmasını söyle."

"Neden kaçıyorsun?"

Peşinden gelen diğer beden ise soluk soluğa adımlarını durdurmuştu. Görünüşü bir çocuğu kovalayacakmış gibi görünmeyen genç kafasını kaldırdığında ise Yeonjun korkuyla kaskatı kesilmişti.

Karşısındakininde kendisinden az kalır yanı yoktu. Gözleri anlam veremediği bir duygunun yoğunluğu içerisindeydi sanki. Ya da Yeonjun öyle görmek istiyordu.

Rüyasındaki bedenin gerçek biri olamdığını düşünürken cap canlı bir şekilde karşısında durduğuna inanmak istememişti. Hala rüyada olduğunu düşünse bile her şey gerçekti.

Korkuyla uyandığı rüyasındaki genç, Yeonjun'un arkasındaki çocuğa endişeyle bakarken sormuştu.

"Kardeşiniz mi?"

Durumu anlayamamıştı bile.

"Rüya hünerli bir sihirbazdır"

Rüyasının verdiği sarhoşluktan kurtulmak istercesine kaşlarını çatıp Beomgyu'nun sorusuna karşılık sormuştu.

hiçbir yerde var olmaz dünya sevgilim, içimizden başka / beomjun Where stories live. Discover now