teslim oluş

509 38 14
                                    

alican bir eliyle barbarosun omzundan tuttu ve bir süre bekledi, barbaros gözlerini açmaya cesaret edemiyordu konuşacak hali de yoktu. ilk söze giren kişi alican oldu.

"barbaros yanlış şeyler bunlar bir daha bunu yaşamayalım."

barbaros kalbindeki hissettiği sızıyla geri çekildi. belli ki kendini bu adama fazla kaptırmıştı, aynı şeyleri hissettiğini düşünmüştü. hisleri yanlış çıktığında ise ağzından tek kelime bile çıkmadı gözlerini açtı karşısındaki çocuğun gözlerine bakarak başını olumlu anlamda salladı. gözünden bir kaç yaş düştüğünde ise başını yukarı kaldırdı,

"sorun yok ben bazı şeyleri çok yanlış anladım alican özür dilerim."

alican ellerini çocuğun ellerinin üstüne koydu,

"barbaros özür dileme gerçekten özür dilenicek bir şey yapmadın."

barbaros gözlerini ellerine indirdi,

"bunu yapma işte alican yapma."

"napıyorum ben barbaros?"

barbaros ellerini hızlı bir şekilde karşısındaki adamın ellerinden çektiğinde alicanın elleri boşluğa düşmüştü. yutkundu farkındaydı şimdi ne yaptığının

"barbaros biz arkadaşız sadece bunu unutma burada olduğumuz sürece de hep arkadaş kalacağız."

barbaros oturduğu yataktan hızla ayağa kalktı alican onu hem kırıyor hem de sinirlendiriyordu. "peki." diyip odadan çıktı ve kapıyı sertçe kapattı. alican irkilmişti o da yataktan kalkıp camın önüne gittiğinde uzun düşüncelere daldı. elini kalbine koyduğunda hızla atan kalbinden korktu. "hayır bu mümkün değil."

•••

ertesi gün gergin bir takım oyunu günü oldu yemekler fransız mutfağındandı ve öyle basitte değildi iki takımda çok hırslıydı. alican takım oyunu boyunca tüm arkadaşlarını gezmiş ama barbarosun yanına bir kez olsun uğramamıştı mehmet şef bir şeyleri anlamıştı ki alicana soru yöneltti,

"hayırdır alican barbarosla kavga mı ettiniz?"

alican bir barbarosa birde mehmet şefe bakmaya başladı. barbaros hiç oralı değildi yemeğine odaklıydı alican ise tabiki kavga etmediklerini söyleyecekti.

"hayır şefim nerden çıktı?"

"e oğlum bi kere gidip bakmadın yemek reçetesini bile ortadan aldı çocuk."

"şefim biraz dalgınım bugün ama bir problem yok, bugün alacağız güveniyorum herkese."

alican yutkundu. barbarosla o akşamdan beri sabah kahvaltıda elbette yüz yüze gelmişlerdi ama barbaros bir kez olsun bakmamıştı alicana. alican çok büyük hata yaptığının farkındaydı ama aynı zamanda dediklerinin de arkasındaydı. o düşüncelere dalmışken eda abla elindeki sıcak çelik tencereyi yanlışlıkla alicanın eline değdirmişti

"çok özür dilerim alican iyi misin!" eda abla bağırdığında tüm takımın gözleri alicanın üstündeydi. bir kişi hariç barbaros.

"iyiyim abla ama buz lazım bana bi"

doktor gelip eline baktığında kötü olduğunu görmüştü alicana arkaya gelmesini ısrar etse de alican gitmedi buz aldı ve takımın başında durmaya devam etti.

barbaros soğuk olduğu zaman birine karşı tamamen buz gibi olurdu tüm kapıları kapatırdı. hiçbir şey onun önüne geçemezdi. bugün de tamamen öyleydi, mavi takım yemeğini kazanmıştı çekime ara verdiklerinde alican oturma salonunda elinde buzla oturuyordu hemen yanında batuhan ve sefa vardı.

crush / albarWhere stories live. Discover now