yıldızlamayı unutmayalımm🌟
barbaros hızlı adımlarla ikilinin yanına geldiğinde gözlerinden ateş saçtığını her ikisi de görüyordu. sergen gözlerini devirdi,
"daha sonra konuşuruz alican" diyip yanlarından ayrılacaktı ki barbaros sergenin omzunu patpatlayıp durdurdu.
"ne konuşuyormuşsunuz daha sonra?"
"özel." dedi sergen gözlerini kısıp. barbaros içinden tonlarca söverken sergen ikilinin yanından ayrıldı. barbaros arkasını döndüğünde gözlerini karşısındaki adamın üstüne dikmişti, derin bir nefes aldı ellerini arada bi saçlarında gezdiriyor dişlerini gıcırdatıyordu.
"niye yalan söyledin bana alican?"
alican hiçbir şey söylemiyor olduğu yerde oturuyordu, elleri birbirine bağlı sanki barbarosu duymuyor gibiydi.
"alican sana diyorum!"
"ne var barbaros?"
"niye yalan söyledin bana?"
alican yutkundu, mesajı göstermek istese de bir yanı göstermek istemiyordu.
"hiç iyi hissetmiyorum barbaros
sonra yapalım bu konuşmayı."
"ne demek sonra yapalım sonrası mı var bunun tek bir soru sordum sana."
alican ayağa kalktı, barbarosun gözlerinin içine bakarak,
"sergen her şeyi biliyor."
barbaros bir süre karşısındaki adama bakakaldıktan sonra tepkisini verdi,
"ne nasıl?
alican dudaklarını yaladı ve stresten parmaklarıyla oynuyordu. her şey güzel giderken yine berbat oluyordu.
"sana dedim bunu devam ettirmeyelim diye."
"alican beni yine sinirlendiriyorsun."
"ne istiyosun sen barbaros öğreniyor herkes işte oldu mu rahatladın mı?"
"ben bunu mu istiyorum sence ya gerçekten beni gram tanımıyorsun amına koyayım."
"evet tanımıyormuşum."
barbaros kalbine ağrılar girdiğini hissediyordu. alican her seferinde onu en dipte bırakıyordu, bu artık ona fazla geliyordu. yutkundu hiçbir şey söylemedi bu ikili birbirini kırmaktan başka bir şey yapmıyordu.
alican gitmek için hazırlanırken barbaros son kez konuştu,
"eğer yine gidersen yemin ederim artık bu olmayacak şeyi oldurmak için zorlamam alican."
alican da bu sözden sonra kalbine bıçak saplanmış hissine kapıldı. gözlerinden bir kaç damla yaş düştüğünde gitmesi gerektiğini kafasına koymuştu barbarosun yanından geçip giderken barbaros yine konuştu,
"ha bide, hayatımda senin kadar korkak bir adam tanımamıştım."
alicanın gözlerindeki yaşlar hızlanırken, stüdyoya girdi merdivenlerden çıkarken dilaranın koluna çarpmıştı.
