21

6.2K 513 98
                                    

Önümdeki granola kasesini elimin tersiyle iterken masamda duran takvimdeki bir günü daha kalemle çizdim.

2 ay, 13 gün.

Uzay'la iletişimi kesmemin 2 ay 13. günü. Benim okulum o sırada yaz tatiline girdi, anlayacağınız aile evinde matem havalarındaydım. Bizimkilere çaktırmayayım diye göbeğim çatladı! Evde marketten aldığım kablolu kulaklığımla gizlice cızırtılı cızırtılı Sezen Aksu dinlemeye çalışıyordum. Kulaklık zaten dandikti, gözyaşlarım da üstüne gelince kulağımda alev alacak diye ödüm bir yerlerime karışmıştı tabiri caizse.

Ben evde ağlamaktan gözlerim şişmişken Uzay ne yapıyordu peki? Türkiye genelinde konserlere başlamıştı! Neredeyse Türkiye'nin tamamı tanıyordu ASTROCK'u. Tabi dünya starı Ajdar kadar olamamışlardı daha ama...

"Kızım at mısın sen? Ne diye yulaf yoğurt kemiriyorsun?" Babam önümdeki kaseyi işaret ederken yanıma oturdu. "Sana da günaydın baba." dedim somurtarak. Babamın kahkahası benim kulaklarımı doldururken asık yüzüm daha da asıldı.

"Müstakbel eşin nerede senin?" diye bulaştım ona. Bu sefer somurtan kişi oydu. Nerede olduğunu tabi ki biliyordum, maksat pislik olsun. Babam sessiz kalınca ben devam ettim. "Şimdi Fransalarda arkadaşının düğünü ayağına gidip de kendine daha genç bir manita yaparsa!"

Babam şimdi tümden delirmiş, benim yüzümdeki galibiyet ifadesini görünce de yüzüne alaycı bir ifade takınıp evden çıkmıştı. Onun da bugün arkadaşlarıyla programı vardı. "Ve Melodi, yine yalnız!" Kendi kendime mırıldanırken Uzay'ın umursamazlığı beni bitiriyordu. Hakkımızda onlarca fan hesabı açılmıştı. Hem de benim tek bir fotoğrafımla, pencere önündeki...

Ve sadece Uzay ile değil tüm ekip üyeleriyle shiplerimiz çıkmıştı. 

Her gün instagram hesaplarını didik didik ettiğim sahte hesabıma büyük bir hırsla tekrar girdim. Gördüğüm fotoğrafla birlikte yaşamsal fonksiyonlarımın durduğuna yemin edebilirim. Kumral, uzun boylu iki güzel kadın ve Uzay. Ellerini iki yana açmış biri bir kadının diğeri ötekinin omzunda. Ve bizzat kendi sayfasında paylaşılmış bir fotoğraf.

Ağlamak yetmezdi, onu anlamıştım. Önceden hazırlıklıydım o yüzden. Hızlıca gizlide olan "sahte fan" hesabımı açık yaptım ve ilk videoyu attım. Saçma sapan bir edit videosuydu, absürt bir hesaptan indirmiştim zaten. İyi ki babamın sosyal medyayla arası yoktu. Annemin tüm olanlardan haberi vardı tabi. Fakat bu aralar gelmiyordu üstüme.

İki dakika sonra telefonum birden titremeye başladı. Ekrandaki +100 bildirim yazısını görmemle şok olmuştum, gerçekçi dursun diye attığım video yanlışlıkla tutmuştu! Allah'ım videonun içeriğini bile bilmiyordum. Hızlıca videoyu izlememle kafamdan aşağı kaynar sular döküldü. Videoda dans eden bir çift vardı. Uzay ve beni temsilen. Sonlara doğru bizim o epik fotoğrafımız silik bir şekilde videoda gözükmeye başlıyordu. Videonun üstünde ise her şeyin bir kurgudan ibaret olduğu, sadece grubun daha da ünlenmesi için yapılan bir reklam olduğundan bahsediyordu. Yani benim sadece reklam yüzü olduğumdan.

Yorumları okumaya başladım, bu sırada telefon bildirimlerim asla durmuyordu, yarısından fazlası beni onaylamazken fikir bir kısmının aklına yatmıştı. Kalp krizi geçirecektim. Yarım saat içinde 1k takipçim olmuştu, her yer bu fikirle çalkalanıyordu. Video benim bile değildi anasını satayım.

Aklıma bir fikrin daha gelmesiyle dudaklarımı ısırdım. "Ya vezir olacağız ya rezil, haydi kızım!" diye kendime güç verdikten sonra Uzay'ın instagram hesabına yazdım. Görmemesi imkansızdı. Çünkü postlarının altına herkes deli gibi benim hesabımı etiketliyordu.

magazinzamaginbizdensorulur: Esselamu aleyküm ve rahmetullahi ve Berekatuhu ve Magfiratuhu Ebeden Ve Daimen, mümin kardeşim

UzayKaan: ?

magazinzamaginbizdensorulur: Kızılcık Şerbosu izlemeyen erko da hiç çekilmiyor.

UzayKaan: ?

UzayKaan: Bir diyeceğin yoksa izninle engelliyorum.

magazinzamaginbizdensorulur: Dur ayol engelleme hemen

magazinzamaginbizdensorulur: Tezim doğru mu onu söyle önce

UzayKaan: Emin ol dünyanın en kötü teziydi bu.

UzayKaan: Ama artık bir önemi yok.

magazinzamaginbizdensorulur: ha yani önceden gerçekten bir şeyler vardı aranızda

magazinzamaginbizdensorulur: sonra noldu

UzayKaan: adına ne derseniz deyin, ben sevilmemişlik diyeceğim

İçimin cız etmesiyle telefonu kapattım, kötü hissediyordum. Berbat. Ona karşı hislerim var mı yok mu bilmiyordum. Onun için üzülüyordum, yanımda olmasını istiyordum ama karar veremiyordum. İkimizde terk ettik bizi. O daha çok çabaladı ama.

Kendi kendimi yiyordum, instagrama tekrar girdim. Videom kaldırılmıştı! Mesaj panelimdeyse tek bir bildirim vardı.

UzayKaan: Yanımda görünmek istemeyen bir kızı daha fazla yanımda paylaşmayın.

                                  *bu kişiye artık mesaj gönderemezsiniz*


"Kitabın tuttu diye mi bölüm atmıyorsun?" -gelen bir yorum-

Selamlar, evet biliyorum berbat bir aktiflik, yazdan eser yok. Hepsinin farkındayım, çok özür dilerim fakat artık daha düzenli olacağım. Sınavlar dersler derken her şey birbirine girdi fakat artık her şey daha düzenli.

Biliyorum kitabın yeni b. okunma sayısı çok düşük, takipçi sayı neredeyse yarıya düşmüş. Sorun değil ben bu kitabı kalan okurlarım için devam ettireceğim. Biraz geçiş bölümüydü bu, tekrardan olaylar başlıyoooooor.

Evet, kitabın gidişatı için olan her türlü öneriye açığımmm! Bu arada hala kitaba yapılan bazı editler görüyorum, o kadarrrr hoşuma gidiyor ki. Ancak bir ricam olacak, yapılan editleri diğer bölümde vereceğim hesabı da etiketleyerek atarsanız çok mutlu olurum, eğer bu hafta yapacak olan varsa da linkini bana burdan atsın, hepsini izlemek istiyorum!!!!

Anlayışınız için çok teşekkür ederim.




Gitarcı Galerim| YARI TEXTİNGWhere stories live. Discover now