KALEF

38.bölüm. Sezon finali. şenlik günü.

İyi okumalar..

bugün gece olacaktı. çünkü bugün güneş doğmuştu. kalef şehirin de güneş batmıştı bile. gece karanlığa bu kadar hevesliyken. güneşin unutulduğu yerde doğmaya ne haki vardı ki? karanlığa hayran olan bir şehir aydınlığa ihtiyaç duyar mı ki.?

İşte bundan emin değilim.

Benle kader hazırlanmış zamarı bekliyorduk. ve sonunda zamar odadan çıkabilmişti. siyahlarin içinde karanlığa meydan okuyan bir kraliçe gibiydi. büyük bir özgüvenle bize doğru yürüyordu. tıpkı bir manken gibi yürüyordu. bu denli şeylere yabancı olmadığını gösteriyordu.

Bizimkinin aksine daha kısa bir elbiseydi. Dizlerinin üstünde biten elbisenin kol kısımlarda uzun tüller vardı. Ve elinde tekli dantelli eldiven hoş bir hava katmıştı. uzun saçlarını gelişi güzlel bırakmış kafasına şapka gibi bir aksesuar vardı daha önce görmemiştim.

Yüzüne koyu tonlarda makyaj yapmıştı ve ona çok yakışmıştı. zamar bu işin uzmanı gibiydi. kalefler'in tarzı gerçektende çok güzelmiş demeden de duramadım içimden.

"Evet sonunda hazırız"dedi her an heyecandan uçacak gibiydi."bu işlerden iyi anlıyorsun. aslında uzaktan bakıldığında hiçte bir kuaföre benzemiyorsun."dedim alaycı ve merak dolu sesimle.

"Çok süslü bir kardeşim var diyelim" diye yanıtladı beni."anladım. "diye kısa bir cevap verdim. sanırım aile meseleleri var. benim bir ailem olmadığı için öyle sorunlarım yoktu. bu iyi bişey miydi yoksa kötümü arada sorgulamıyor da değilim.

Zamar gerçekten de çok güzel bir kızdı.ve bildiğim kadarıyla zahir'in ona ilgisi vardı.Çünkü bugün telefonda'zahir artık vazgeç benden' diyordu.

Zamar onu sapık gibi bu kadar çok incelediğimizi görünce kaşlarını çattı."bana öyle bakmayı kesin yoksa o gözlerinizden saat koleksiyonu yapacağım" diyince.ona şok içinde baka kaldım.ama kader benim aksime"ne sende taxmışsan saatlere vallah ya yürü gidek yoxsa ambu bizi saate çevirecex"dedi dadaş şivesiyle.

Bu kız gerçekten çok komik konuşuyordu.

Zamar sol tarafına baktı.Baktığı yerr bakınca saatin 7ye geldiğini gördüm.Zamar bir hışımla yanımıza gelip kollarımızdan tutup bizi peşinden sürüklemeye başladı.

Tabi söylenmeyi de ihmal etmedi."çabuk çabuk valla geç kalırsak arim seçim tahtasına asar cümle aleme rezil eder " dedi telaşla.

Onun adını duyunca içime bir heycan girdi.Vucuduma bir ısı girdi.Terleyen ellerimi elbiseme sürttüm.derin bir nefes alıp zamar'a ayak uydurmaya çalıştım.tabi ne mümkün arim'in korkusuyla öyle hızlı yürüyordu kiyetişmek ne mümkün.

Zamar bizi ışık hızıyla gri arabasına bindirdi.Ve daha kendimize gelemeden zamar'ın gaza basmasıyla benle kader'den bir çığlık koptu.Bu kız delirmiş miydi.allah aşkına hızlı gidelim derken bizi öldürecek.

Daha fazla dayanamayıp"bakın bayan saat eğer bizi öldürmek istiyorsan arabayla değil zehirleyerek öldürebilirsin" dedim kendimden emin bir şekilde.

Fakat zamar'ın birden arabayı hızlandırmasıyla ağzımdan bir çığlık daha firar etti.Manyak gibi araba sürüyordu ama araba o kadar hızlı gidiyordu ki uçuyorduk resmen yanımda ki kader .

"Kız yavaş yavaş öldürecen bizi ne edir yav bu deli" dedi şivesiyle.

Önümüze çıkan kamyon'la hızla "Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü. Enne muhammeden abdühü ve rasülühü" dedim.

Ölecez tek kelimeyle kelime-i şehadet söylememle kader bir çığlık daha attı.Zamar'ın arabayı son anda kamyonun sağına çekmesiyle daha çok bağırdık. Kader"ölecez ölecez!" diye bağırarak isyan etmesiyle zamar daha fazla dayanamayıp."susun be ne zırlıyorsunuz orda ben sizin yüzünüzden kasap gibi kesilim öyle mi" dedi