33.bölüm

3.4K 213 23
                                    

29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu olsun!!! 

Demir:  Mayıs, napıyorsunuz? 

Siz: Oturuyoruz sahilde, bir şey mi oldu 

Demir: Yok yok, kaç gibi gelirsin diye soracaktım

Demir: Çok geçe kalacaksan gelip alayım diyecektim 

Siz: Kalkarız herhalde yarım saate 

Siz: Teşekkür ederim hiç gerek yok, gelirim hemen ben 

Demir: Tamam o zaman dikkat et kendine

"Ya bundan bahsediyorum işte, aklımı çok karıştırıyor" dedim yanımda oturan Belen'e. 

"Yanık kızım bu sana" 

"Öyle deme işte" 

"Doğrular canım doğrular" 

Demir'e yazdığım gibi sahilde yarım saat daha oturup kalkmıştık. Onlarla vakit geçirmeyi gerçekten çok seviyordum. 

"Gelişmelerden haberdar et beni" dedi ve kendi arabasına geçti Belen. Son kez ona baktıktan sonra bende kendi arabama bindim  ve kısık seste bir müzik açıp eve doğru sürmeye başladım. 

Eve geldiğimde saat biri geçiyordu. Kimseyi uyandırmamak için sessizce anahtarımla kapıyı açtım ve içeriye girdim. Parmak uçlarıyla merdivenleri çıkıp odama girecektim ki arkamdan gelen sesle durdum. 

"Mayıs, sen misin?" Demir hala uyumamış mıydı? 

"Evet, sen neden uyumadın" 

"Uyku tutmadı" dedi kısık sesle. Ne diyeceğimi bilmiyor, öylece yüzüne bakıyordum. 

"Bir şey yok değil mi" 

"Yok yok, neyse sen yorulmuşsundur tutmayayım seni. Hadi iyi geceler" 

"İyi geceler" dedim ve ona arkamı dönerek odama girdim. 

Beni bu kadar düşünmesi hem iyi hem de tedirgin hissettiriyordu. Tedirgin ettirmesinin sebebi ona farklı bir gözle bakmamı sağlayacak olmasıydı sanırım. 

Üzerimi değiştirdikten sonra makyajımı çıkardım ve telefonumu alıp yatağıma geçtim. Öğlen uyumuş olmama rağmen uykum gelmişti. 

Telefonumda dolaşıyorken bildirim paneline düşen mesaj korkuyla kalbimin atmasına neden oldu. 

Bilinmeyen numara: Yarın saat 16.35'te eski evinizin önündeki parkta ol 

Bilinmeyen numara: Tek başına 

Bilinmeyen numara: Aksi takdirde sevdiğin herkesi unut 

Bilinmeyen numara: Çok sevgili Baban :)

Titreyen ellerimle telefonumu kapattım ve bakışlarımı tavana çevirdim. Canı her sıkıldığında bana bulaşıyordu. Bundan o kadar sıkılmıştım ki. 

Kararlıydım, artık buna bir son verecektim. 

..

Sabah, babamın attığı mesajlar yüzünden, erken uyanmıştım. Korkuyordum evet ama beni uyutamayan şey korkum değil öfkemdi. 

Hızlıca üzerimi değiştirdikten sonra çantamı alıp aşağıya indim. Bugün Kuzey'de benimle gelecekti. 

"Günaydın" dedi mutfağa girdiğimi gördüğünde. Bir yandan elindeki telefona bakıyor bir yandan da önündeki tabaktan bir şeyler atıştırıyordu. 

ÜVEY ABİLERİM (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin