3.BÖLÜM

1K 59 2
                                        



Yemek sırasında beklerken bezmiş ama bir o kadara sabırlı olmaya çalışarak sırayı bekliyordum. nihayet sıra bana geldiğinde tabuma hiç istemesem de pilav biraz patates az biraz da payıma koydukları köfteyi alıp boş bir masa ararken orta sıralara geçip oturdum.

yemekhane akşam yemeğinden dolayı kalabalıktı.

bütün askerler buradaydı. başka nerde olacaklardı ki demi. karşıma geçen fuat bana sırıtarak bakarken ona hayırdır bakışı attım.

"yaw duydum ki komutan seni haşlamış baya doğru mu "diye gülen arkadaşıma gıcık bir sırıtış ile karşılık verip pufladım. iyice dile düşmüştük ya.

"size de eğlence çıktı "dedim pilavdan bir kaşık alıp ağzıma tıktığımda yalandan ciddi bir tavır ile "benim dediğimi yapacaksın yoksa seni gebertirim "dedi o ateş denen ruh hastası komutanın taklidini yaparak.

patatesimden bir tane ona fırlattım. "siktir git ya adam bana taktı sen anca burada benimle dalga geçti nasıl arkadaşsın sen lan "dediğimde "darılma kanki ama komik lan "dedi gülerek. göz devirerek önüme döndüm.

ama benim açımdan hiçte komik değildi. fuat buraya geldiğimde yakınlık kurduğum en yakın arkadaşımdı. onunla çavuşun bana etrafı tanıtması için yolladığı zaman tanışmıştık. k

kafa dengi bir adamdı fuat. nişanlısı vardı. aslen urfalıydı. hatta beni düğüne çağırmıştı. ama benim başka problemlerim olduğu için bunu nazikçe geri çevirmiştim.

yemeğimi bitirdikten sonra ayağa kalktığımda bana baktı. "ne çabuk bitirdin "dediğinde "kanka sen kaplumbağa hızı ile yiyorsan ben ne yapayım "dedim sırıtarak göz devirdi.

tabumu mutfağa bırakıp yemekhaneden çıkarak biraz temiz hava almak için bahçenin arka tarafına geçtiğimde kimse yoktu burada.

bir banka geçip oturdum. cebimden çıkarttığım sigarayı dudaklarım arasına koyarak çakmağı çaktım.

derin bir nefes çekerek başımı arkaya atarak dumanı önce ciğerlerimde hissetim sonra da dumanı yukarı doğru bıraktım.

 hayat kimseye adil davranmıyordu. yani ne olmuştu da bunları hak edecek ne yapmıştım. neden bu zulümü çekme zorundaydım.

ama yine de içimdeki bu güçlü yanım asla beni yıkamazdı bunca şeye rağmen. beni bu zamana kadar ne yıkmıştı ki bir komutan bozuntusu yıksın demi.

"asker "diyen tanıdık sesin sahibine döndüğümde bana bakan ateş komutanı gördüm. tek kaşım havalandı. çok mu umurumdaydı. yavaşça ayağa kalktım. elimdeki sigarayı yere atıp postalım ile ezerek ona baktım. bunları yaparken rahat davranıyordum. askerliğimi mi yakacaktı yoksa bir ebeveyin gibi ben mi dövecekti boş vermiştim.

bana doğru yaklaştı gözlerini benden çekmeden karşımda durdu. "bu tavırlarına çekin düzen ver karşında komutan var arkadaşın değil "dedi sert bir ses ile.

"evet askerlerine işkence eden bir komutan. biliyor musun umurumda değil "dediğimde gözleri hiddet ile açıldı elini kaldırdığında "vuracak mısın vur "dedim ona ifadesizce bakarak. eli havada yumruk olmuş bir şekilde dururken elini indirdi.

"sen "dediğinde sözünü kestim" ben sizin malınız değilim bana işkence uygulayamazsınız. bana bu şekilde davranamazsınız bana hakaret edemezsiniz bana fiziksel ve ruhsal şiddet uygulayamazsınız "dediğimde gözlerime bakıyordu. dudaklarım iki yana kıvrıldı.

"bunu beklemiyordunuz demi çünkü karşınızda hukuk fakültesi okumuş bir avukat var "dedim. konuşmadı tavırlarımı izliyordu. zaten anca izlersin. arkamı döndüğümde "bu arada o işkenceyi neden mi izin verdim biliyor musunuz komutanım çünkü sizin ne kadar ileri gidebileceğinizi görmek için yanlış anlamayın "dedim oradan uzaklaştığımda sırıtıyordum. eh baba ben sana ve arkadaşına pabuç bırakır mıyım ?

*******************************************************************************

GURUR DİŞLİ ÇIKTI HE AH SİZİ NASIL YAZACAM BİR BİLSENİZ. BÖLÜM HAKKINDA YORUM BEKLİYORUM HADİ BAKALIM.

ATEŞ HATTI-BXBWhere stories live. Discover now