9.BÖLÜM

700 46 18
                                        


Nizamiyedeki kıyafetlerimi giyerken yanıma gelen karan bana baktı. "iyi misin birader yorgun gözüküyorsun "dediğinde ona baktım. biraz yorgundum. ateş komutan sağ olsun bütün gün canımı çıkartması yetmiyordu gece vardiyasında da çalışmış ardımdan yorgun düşmüştü bu yorgun bedenim masa başında uyuya kalmıştım.

insan bir uyandırır yerine yatmasını söyler yok ama kendisi vicdansız herifin teki olduğu için beni uyandırmamış sabah kemiklerimin ağrıları ile uyanmıştım. talime gitmiştim.

babamın arkadaşından ne bekliyordum ki onun gibi gaddar herifin tekiydi işte.

"biraz yorgunum ya "dedim. gözlerimi bize ranzasından ayakkabısını bağlayarak bakan orkuna bir bakış attım.

"bunun nesi var "dedim orkunu kastederek. gözlerini orkuna bir bakış atarak bana baktı. "beyefendi hassas gününde "dediğinde dudakları bir an olsun kıvrıldığını gördüm. kaşlarım havalandı.

bakışlarımı orkuna çevirdiğimde karana nasıl baktığını gördüm. benim ona baktığımı gördüğünde gözlerini kaçırdı. kesin bunların arasında bir şey vardı. ben anlardım.

"anladım benim yapabileceğim bir şey var mı "dediğimde başını iki yana sallayan karan "yok ben onunla ilgilenirim "dedi. başımı salladım. biraz sonra eğitim alanına girdiğimizde ben karan ve orkun birlikte sohbet ederek gülüşüyorduk. daha doğrusu karan ve orkunun birbirine sataşması beni eğlendiriyordu.

eğitim alanında bütün heybeti ve karizması ile bizi bekleyen ateş komutanı gördüğümüzde sıraya geçtik. 

"çift sıra oluşturun "diye bağıran adam ile birlikte karşıma geçen diğer koğuştan asker ile göz göze geldim. karşımda olduğu için bana bakıyordu. uzun boylu sportif bir vücudu vardı. gözleri beni hazır ol pozisyonunda süzerken kaşlarım havalandı.

"bir şeye mi  baktın birader "dediğimde dudakları yukarı kıvrıldı. "baktım iyiymiş "dediğinde boncuk gözlerine baktım. yapmacık bir gülümseme ile "belanı siktirtme o bakışlarını çek lan "dedim. bu sırada bizi izleyen ateş denen vicdansıza koz vermek istemiyordum.

"siktir lan oradan bırak bu istemem yan cebime koy ayaklarını "dediğinde bedenimde gezinen sinir ile ona öfke ile baktım. bu sırada ateş komutan çavuş ile konuşuyordu.

"bana bak bak ibiş siktir git canımı sıkma hoşuna gitmişmişim hoşuma gitseydi sana mı bakardım lan peyzo"dedim önüme dönerek.

"şınav pozisyonu al "diye bağıran ateş komutan ile ikili sıra olarak pozisyon aldığımızda şınav çekmeye başladık.

yaklaşık bir saatin ardından bizi serbest bırakan adam ile bizim koğuştakiler ile ilerdeki ağaçların gölgesine uzandık.

dünya varmış yaş. "ben bu ateş komutanı sikeyim "diyen adını bilmediğim herif gökyüzüne bakarken "al benden de o kadar "diye başka biri ona takip etti. gözlerim ilerde ağaçların arasında konuşan karan ve orkuna takıldı. onlar tartışıyor muydu yoksa bana mı öyle geliyordu. 

"gurur ateş komutan seni çağırıyor "diye yanıma gelen askere baktım. yavaşça ayağa kalktım. sanırım eziyet vaktim gelmişti.

"hakkınızı helal edin beyler "dedim diğerlerine. arkamdan gülen herifleri boş vererek cezamı çekmek için nizamiyeye girdim. üst katta çıkarak ateş komutanın odasına geldiğimde kapıyı çaldım. içerden gir emrini duyduğumda içeri girdim.

koltukta arkasını yaslayan adam içeri girdiğimde gözleri beni hedef aldı.

"niye geç geldin asker "dediğinde şaşırdım. ne oluyor amına koyayım. "şey dinleni-"sözümü kesen onun sert sesi oldu.

"ben çağırdıysam hemen geleceksin anladın mı "diye bana bakan adamın gözlerine bakarken "burası senin babanın evi değil "diye ayağa kalkan adama kaşlarımı çatarak bakışlarımı yere indirdim. şeytan diyor yak teskeri kafa göz dal şu adam.

"kime diyorum lan ben yüzüme bak "diye karşıma geçen adam aramızdaki mesafeyi kapatarak çenemi sert bir şekilde tutuğu gibi yüzüne çevirdiğinde bu kadarı da eşeğin amı artık.

"bırakın "diye düşlerimi sıkarak konuştuğumda çenemi tutan parmakları gevşemedi. dudakları yukarı kıvrıldı.

"bırakmasam ne yaparsın "dediğinde yüzlerimiz arasındaki mesafe giderek azalıyordu. "dövecek misin beni asker ha "diyen adamın gözlerine hiddet ile baktım.

"bırakın komutanım "dediğimde bırakmadı. çenemi sert bir şekilde bıraktı. artık başlarım askerliğine de ha. arkasını dönen adamın kolunu tutuğumda başını bana çevirdiğinde yüzüne attığım yumruk ile yüzü sağ dönerken karnıma yediğim yumruk diz çökmeme sebep oldu tabi bu beni yıldırmadı. tam ayağa kalkıp karşılk verecektim ki dizlerime yediğim tekme ile kollarım anlamadığım bir anda kelepçeledi.

kolumdan tutulduğum gibi yüz üstü duvara yaslandığımda nefes nefeseydim. ensemde hissettiğim nefesin sahibi arkamda duruyordu.

"bu yaptığının bedelini çok fena ödeyeceksin asker "diyen adamın sesi kulağımın hemen altında hissettim. irkildim.

"çöz beni lan "debelenirken kolumdan tutulduğum gibi bu sefer sırtımı duvara dayadı ona bakıyordum. aramızdaki mesafe yoktu. bu adam normal değildi.

"bana bunu neden yapıyorsun sana ne yaptım ben "dediğimde gözlerime bakan adam "varlığın beni rahatsız ediyor "diye konuştuğunda kaşlarım çatıldı.

"ne demek-"sözümü kesen dudaklarımın üstünde konulan orta parmağı olurken yüzünü yüzüme yaklaştırdı.

" sende beni rahatsız eden bir şey "dediği şey ile kaşlarım çatıldı.


************************************************

AAA NİYE ACABA LJLJLJL BÖLÜMÜ NASIL BULDUNUZ. BOL YORUM YAPMAYI BENİ TAKİP ETMEYİ UNUTMAYIN. TAKİP ÖNEMLİ.

ATEŞ HATTI-BXBWhere stories live. Discover now