4| Var Bir Hayalimiz

404 130 8
                                    

Bir dakika bir dakika
Herkes şuan bir durabilir mi?

Şu kitaba biraz oy mu verseniz he güzel okuyucular.

Lütfen oylarınızı unutmayın.

Keyifli okumalarr...

Son duyduğum ise birinin

"Ayçiçeği!" diye bağırışıydı.

İnsan ne düşündüğünü bilemeyecek duruma gelir bazen. Algılar tamamen kapalı olur. Bakarsın, görmessin, kulağına ses gelir ama duymassın.

En son bu durumu kardeşim tranvası yüzünden hataneye yatırıldığında yaşamıştım. Şimdi ise kardeşimden bile öte gördüğüm kız için, Doğa için yaşıyordum.

Bu duygunun adı benim çapımda üzüntü değildi, hissizlik hiç değildi. Vurdum duymazlık? Olamazdı. Bu duygu benim çapımda sevdiği biri için kahrolmaktı.

Evet evet, kahrolmak. Zira o baloda Doğa'yı o şekilde görünce başka hiç bir şey hissedemezdim. Ortadan ikiye bölünmüş gibi hissetmiştim. Bir yanım parçalanmış bir yanım ayakta duruyor fakat nasıl bir durma. Resmen uyuşmuştum.

Arel bana sarıldığı için ilk başta fark edememiş daha sonra adının Barın olduğunu öğrendiğim kişinin "Ayçiçeği!" Bağırışıyla ilk önce irkilmiş sonrada zor da olsa oraya bakabilmiştim.

Doğa her yeri kan içinde yerde yatıyordu ya da hayır, Barın'ın kucağında yatıyordu.

Gözleri açıktı ve elleri karnındaydı. Neresinden vurulduğunu veya neden vurulduğunu bilmiyordum.

Gözlerimin yandığını hissetmiştim. Yaklaşmak istiyordum ama ayaklarım bir adımdan öte gitmemişti. Vücudumu hissetmiyor sadece acıyan ve yanan gözlerimle Doğa'yı izliyordum.

Barın sürekli olarak bağırırken ben Doğa'nın açık ama hareket etmeyen gözlerine kitlenmiştim. O sırada Doğa gözlerini bana çevirdi.

Yüzünde mimik oynamamıştı ama sanki özür dilerim dermiş gibi bakıyordu. Neden özür diliyordu?

Şuan ise renginden tiksinmeye başladığım kırmızı elbisemle Doğa'nın baş ucunda oturuyordum. Keşke dedim kendi kendime o baloya bi bahane bulup gitmeseydik.

Ben bunları düşünürken yavaşça odanın kapısı açıldı kafamı kaldırıp baktığımda gelenin Barın olduğunu görmüştüm.

Yüzü çok solgun duruyordu.

Bu çocuk daha Doğa'yı tanımıyordu bile neden bu kadar üzülmüştü?

"Şey," konuşmaya başladığında ne diyeceğini merak ettiğim için tek kaşımı kaldırarak bakmaya başladım. "Arkadaşım yani Arel seninle konuşmak istiyormuş sen onun yanına git istersen dört saate yakın arkadaşının başında bekliyorsun, yorulmuşsundur. Ben bekleyebilirim."

Konuşmasının bitmesiyle kaşlarım düz çizgi halini aldı. Doğa ile sanki daha önceden tanışıyormuş gibi bir havası vardı.

Şuan buna kafa yoramayacak kadar kendimi yorgun ve rahatsız hissediyordum. Biran önce bu elbiseden kurtulmak hiçte fena bir fikir değildi.

•VURAL•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin