•KAYBOLUŞ•

108 18 12
                                    

Kolundan tutmuş, Loki'yi binaya sokuyordum.
"Bir suçluysan, seni nasıl binada serbest bırakabiliyorlar anlamıyorum" diye homurdandım.

Asansöre bindik, ve 3. Kata bastım böylece ben de dinlenme alınında oturabilirdim.
Loki'nin sesi çıkmıyordu. Boynundaki güç engelleyen boyunluk hâlâ oradaydı.

Asansörden indikten sonra duvara sabitlenmiş şifreyi girdim ve anında Loki'nin durabileceği üç kat kilitlendi.

Araştırmak istediğim şeyler vardı, dizüstü bilgisayarımı alıp dinlenme alanındaki geniş koltuğa oturdum.
Tüm bıçaklar ve Loki'nin ulaşmaması gereken şeyler kilitli dolaplarda duruyordu.

...

Saatlardir çalışıyordum Loki ise koltukta oturmuş dergileri karıştırıyordu.

Gelen yüksek ses ile kafamı kaldırdım.
Bina sallanmaya başladığında Loki bunun olacağını biliyormuş gibi benimle birlikte ayağı kalktı.

"Neler oluyor!?" sarsıntı artarken gözüm Loki'nin boynuna takıldı...
Boyunluğu yoktu.

Sırıttı, "Buraya kadarmış, umarım enkazdan çıkabilirsin" gidecekti. Bina sallanırken yıkılacağı kesindi, ardından bir bomba sesi duyuldu ama neresinin yıkıldığını çözemedim.
İlk defa elimden birşey gelmiyordu. Çaresizdim.

Loki tahminimce ışınlan madan onca ani bir hareket ile onunla ışınlanabilmek için elini tuttum.
Ellerimizin arasında başlayan ani patlama sonrasında ise heryer karanlıktı...

Gözümü açtığımda önce kendime gelemdim.
Yavaşça yerden doğrulduğumda bir ormanda olduğumuzu fark ettim.
Loki'de ne olduğunu anlamaya çalışır gibi etrafa bakıyordu.

"Neredeyiz biz?"
"Bilmiyorum, ve senin bunu nasıl yaptığını da bilmiyorum."
"Neyi yaptığımı?"
"Ben istemedikçe benimle birlikte ışınlanamazsın ve bu patlama..."
Cevap vermeden hızlıca ayağı kalktı.

Garip bir hareketi art arda yapıyordu. ışınlanmaya çalışıyordu. Işınlanamadığını anladıktan sonra ağaca elini uzattı ve ağaç yok oldu.
"Güçlerimi kullanabiliyorum ama ışınlanamıyorum" daha çok kendi kendine konuşuyor gibi görünüyordu.

"Burada kaldık yani!"
Ayağı kalkıp karşısında dikildim, "nasıl yapıyorsan yap ve bizi buradan götür!"
Yüzüme bakıp sahte bir gülümseyiş attı, "ışınlanabilsem kendim giderim zaten" anında o fark etmeden ayağını ayağım ile burktum ve yere düşünce üzerine eğilip yakalarını tuttum. "Seni gebertirim" sinirlerim giderek geriliyordu. Yandan gizlice getirdiği elini havada yakaladığımda kaşlarını kaldırdı.

"Tamam, sakin ol" ellerini teslim olur gibi kaldırdı. Bende şuan daha büyük sorunlarımın olduğunu düşünerek tekrar doğruldum.

"Buradan çıkmalıyız" beni başıyla onayladı.

İkimizde karanlık ormanda yürümeye başladık.
Ayın ışığı üstümüzü aldınlatıyordu.
Nereye gittiğimizi bilmeden yavaşça yürüyorduk.

"Kahretsin, kaybolduk" dediğinde ben biraz daha panikledim.
Gelen gök gürültüsü ile ise Loki'ye doğru bir adım attım ve korktuğum oldu.
Sağanak yağmur başlarken Loki'ye baktım. İkimizde çaresizdik. Biraz daha hızlı yürümeye başladık.

Yürüdükçe ıslandık. İleride bir kulübe gördüğümde sevinçle bağırdım, "ileride bir ev var!" Loki'de gördüğünde aynı anda koşmaya başladık.

Kulübenin yanına geldiğimizde kapıya yaklaştık. Loki kapıyı çaldı.
Açılmıyordu. Ani bir tekme ile kapıyı açtığımda Loki bana baktı. Daha fazla ıslanmak istemiyordum.

Küçük eve girdiğimizde terk edilmiş, ama çokta eski olmayan bir ev olduğunu fark ettik. Loki büyü ile kurulandı ve etrafta göz gezdirmeye başladı. Ben ise küçük koltuğa oturmuş titriyordum.

Gözleri beni bulduğunda önce süzdü, sonra yutkundu.
Elini kaldırdı ve elinde kıyafetlerimin aynısının kuruları ve bir havlu belirdi.

Bana uzattığı şeylere baktım.
Yüzüne, gözlerine baktım ve gülümsedim. Elinden alıp başka bir odaya geçtim.
Evde iki oda ve bir tuvalet vardı.
Terk edilmiş bir evin bu kadar terk edilmemiş gibi olması şaşırtıcıydı.

Gıcırdayan tahta kapıyı kapatıp üstümü değiştirdim, kurulandım.
Salona geri geçtiğimde Loki bir tabloya bakıyordu.
Yanına gittim.
Tabloya baktım.

Bir kadının kucağında siyah saçlı, bembeyaz tenli bir bebek duruyordu.
Bu bendim.
"Ne?" Loki kısık ve anlamaya çalışan gözlerini bana çevirdi.
"Bu, benim." Ailemi hatırlamıyordum. Ya bu kadın benim neyim oluyordu?
Annemiydi?

"Ailenin eski evi, bir büyüyle korunmuş olmalı. Büyük bir oyunun içindeyiz Selene..."


NOVEWhere stories live. Discover now