Canavar

6.5K 210 49
                                    

İyi okumalar💕

Alexandre Volois

Sabah 5 e geliyordu. Camın önünde dışarıyı izlerken arkamdaki düzenli nefes seslerini dinliyordum. Yanımda olması yıllardır iyi hissetiren tek şeymiş gibi geliyordu. Ne kadar kaderden kaçmayı denesem de kader ağlarını örmüştü.

Elbet bir gün benim gibi kabul edecektir...

Düşüncelere gömülürken nefesi düzensizleşmeye başlamıştı. Arkamı döndüğümde koca yatakta küçük bir cenin gibiydi, titriyordu. Üstüne komple örüyü çekmişti. Yatağa doğru ilerlerken üstündeki örtüyü çektim. Daha da küçülerek sızlamaya başladı.

"Çok...çok soğuk."

Ateşi tekrar çıkmıştı. Yanına uzandığımda kendime çektim. Ama bu onu rahatlatmadı aksine daha da üşüttü. Çünkü ben onun aksine görüp görebileceği en soğuk şeydim, onun deyimi ile canavar.

Gözlerimi kapatıp burnumu saçlarına gömdüm. Derin derin kokusunu içime çektim. Aklıma gelen geçmiş ile gözlerimi açtım. Gözlerim çoktan Sinirle yanmaya başlamıştı...

Geçmiş 5 yıl önce (Isabel)

"Bu gün okul çıkışı Kelvin' lerle cafeye gidiyoruz değil mi?" Heycanla soran Emliya yabaktım. Annem umarım izin verirdi. Aşırı korumacı ve hiç bir şeye evet demiyordu.

"Anneme sormam lazım. Sen okul çıkışı geç ben sana haber veririm."

Saat 5 e gelirken okuldan çıkmıştım. Evimiz okula 20 dakika mesafedeydi.
Eve vardığımda Annem her zamanki gibi bahçeye bakan camın önünde dışarıyı seyrederek şarap içiyordu.

Beni fark ederek gülümseyerek arkasına döndü.
"Hoşgeldin canım, okulun nasıl geçti?"

"Gayet iyi." Ellerimi önümde tutarken ellerimle oynuyordum. Strese girmiştim. "Anne ben sana bir şey sorucaktım." Annem başını hafifçe salladığında umutla gözlerimi gözlerine kitledim.

"Annem ben bu akşam Emilya ve bir kaç arkadaşımla cafe de buluşabiliriz miyiz? Lütfen."
Annem sert ifadesini takınırken dominant bir ses ile"Olmaz İsabel çok tehlikeli başka bir zaman buluşursunuz."

Gözümden bir kaç damla yaş düşerken sinirle gözleeim yandı.

Düşünmeden hayır diyordu. Sinirle odama çıkarken merdivenleri ikişer ikişer atlayarak çıktım. Odamın kapısını kitlerken depresif bir ruh hâli  üstüme çökmüştü. Aklıma gelen düşünce ile hızla dışarıya çıktım. Üstümde siyah kumaş bir pantolon ve onu tamamlayan siyah gömleğim ile evden hızla çıktım.

Emilya yı hızla aradığımda hemen açtı. "Emilya ben geliyorum bana konum atar mısın."

"Tabi ama biz cafe den çıktık bulunduğumuz yerin konumunu atıyorum. Bay canım."

Emilya ile ilk başta düşmanken benden gelip özür dilemişti. Hatasını anlaması güzeldi. Aslında çok ta bir şey olmamıştı sadece sevdiği çocuk bana çıkma teklifi etmişti ben kabul etmememe rağmen bana bir kin güdmüştü.

Attığı konum 6 dakikalık yürüme mesafesindeydi. Konuma göre geldiğimde ıssız bir sokaktı. İstifimi bozmadan sakince evin kapısını çaldım. Geldiğim apartman 2 katlı bir apartmandı. Kapıyı çaldığında kapıyı Emilya açtığında yüzünde sinsi bir gülüş vardı.
"Hoşgeldin" Dediğinde arkadında 3 erkek vardı. Hepsi belalı ve nerden baksan 20 yaşını geçiklerdi. Yerine oturmayan taşlar vardı.

"Emilya neden burdayız ne karıştıyorsub sen?"
Artık yüzündeki gülüş gitmiş sinirle Gözlerime bakıyordu.

"Senin yüzünden Set ile olan ilişkimi mahvettin! Bunun bir bedelinin olnayacağını mı düşünüyordun. Bu kadar aptal olma."

VAMPİR'İN TUTSAĞI+18Where stories live. Discover now