Gerçekler

5.3K 197 32
                                    

İyi okumalarr💖

Hazırlan demesinin üzerinden 21 dakika geçti. Hazırdım. Üstüme beyaz uzun ve göğüs dekolteli bir elbise giydim. Hâla aklım mağazada bana müstakbel eşim demesindeydi.

Düşüncelerde kaybolurken kapı tıklandığında gel Dediğimde arkam kapıya dönüktü. Arkama döndüğümde Alexandre' in delici bakışlarının hedefindeydim.

Ona baktığımda borda bir gömlek giydiğini gördüm. Gözlerimi ondan çekerken bana bir adım attığında gözlerine bakıyordum.

"'Çok güzelsin." Dediğinde gözleri büyülenmişçesine bedenimi süzüyordu. Derin bir nefes aldı.

"Sana bir şey vermek istiyorum." dediğinde arkasında bulunan komodine ilerleyip ikinci çekmeceyi açarak elinde bir kutuyla arkasını döndü. Elindeki şey... telefondu. Bana bir telefon mu almıştı yani. Bana uzattığında son model bir telefonu elime aldım. Tepkimi ölçüyor gibi tebessüm ile beni izliyordu.

"Ben... Ne diyeceğimi bilmiyorum teşekkür ederim." Dediğimde elleri yanaklarımı buldu. Elleri nazikçe yanaklarımı okşarken Gözlerime bakarak "Sen paha biçilmessin bunun için bana teşekkür etmene gerek yok."
Dediğinde devam etti. Elini uzatarak "Şimdi seni bir yere götürmeme izin ver." Derken elini tuttum. Beraber aşağı indiğimizde evin arka tarafındaki ormanlık alana gittiğimizi gördüm.

Zifiri karanlıktaki orman beni ürpertsede ormana ilerledikçe aydınlandığını fark ettim. Biraz daha gittiğimizde büyük bir alanda adeta bu dünyaya ait olmicak bir güzellikte söğüt ağacı vardı.

Gördüğüm güzellikle adımlarım durduğunda Alexandre da durdu. Yüzüne baktığımda gülümsedi.

"Çok güzel...çok büyüleyici."

"Sen daha büyüleyicisin." Dediğinde kendimi tutamadım ve ona sarıldım. Soğuk bedeni bir an bile tereddüt etmeden beni kucakladığında o da bunu bekliyormuş gibi hemen karşılık verdi.

"Teşekkür ederim." Dediğimde saçlarıma bir öpücük kondurdu.

Şuan içim uzun zamandan sonra ilk defa bu kadar ferahtı...

Alexandre Volois

Kokusu ciğerlerimi doldururken bütün düşüncelerden sıyrılıyordum. Onu buraya getirimemin nedeni en çok huzur bulduğun yerde onunda huzur bulmasıydı. Ve bunu başarmıştım.

Çalılardan bir hışırtı gelirken birinin varlığını hissettim. Vücudum kasılırken Isabel bunu fark etmiş gibi kafasını hafif yüzüme çevirdi.

Burdan gitmemiz gerekiyordu. Isabel' e bir şey olmasına izin vermezdim.

"Güzelim hava bir az soğudu başka bir zaman seni tekrar getiririm."

"Biraz daha kalsak olmaz mı?" Derken gözlerinin güzelliği beni büyülüyordu. Ellerimi yüzüne sardığımda elleri kollarımı destek almak istercesine tuttu.

"Hasta olma-" derken sırtımda hissettiğim acı ile yüzümü buruşturdum. Arkamda hissettiğim ayak sesleri uzaklaşırken tam kalbime yediğim hançer ile yutkundum.

Şuan ölüme yakın da olsam hâla Isabel' e bir şey olma korkusu içimi kaplamıştı. Gözlerim kapanırken bacaklarım çimlere doğru sertçe çarparken minik kalbi korku ile çarpan güzelime baktım. Yere oturduğunda başım boynuna düştü.

Artık tek hissettiğim boşluktu.

Isabel De Luca

Kafası boynuma düştüğümde şok ile kollarımda yatan adama baktım. Bir kaç dakika da yaşananlar ile nefes alamadım. Elim hızla sırtında gezinirken tam kalbinin üzerinde olduğunu gördüm.

VAMPİR'İN TUTSAĞI+18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin