7

10.8K 1.4K 1.4K
                                    

Haiii ben geldiim!

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

Başım, sıcak ama sert bir yere yaslıyken birbirine yapışan gözlerimi yavaşça araladığımda, "Hassiktir." diye fısıldayarak başımı geriye çektim.

Sahilde uyuyakalmıştım ve Taehyung'un göğsüne yaslanmış, ellerimle ona sarılmıştım. Bakışlarım hızla gözlerine tırmandığında onunda uyuduğunu fark edince rahatlamış bir şekilde nefesimi havaya saldım.

Yattığım yerden oturur pozisyona geçtiğim anda, "Taehyung." diyerek onun hafifçe kolundan dürtükledim.

Dudakları aralık bir şekilde uyuyordu. "Ağzına sinek kaçacak, uyansana şşşh." diyerek daha sert bir şekilde onu sarstım. 

Parmağımı aralık dudakları arasından dişlerine doğru ittirdim. "Taehyung." Elimi dudaklarından uzaklaştırdığım esnada başını hafifçe oynattı ve kirpikleri titredi. Saniyeler sonrasında gözlerini yavaşça araladı. Kısık bakışlarıyla bana bakarken bir anlık hayatı sorguladığını düşündürdü bana. Uyku sersemliğiyle etrafına bakınınca yavaşça doğruldu.

"Ah siktir belim." diyerek ayağa kalktı. "Kendiliğinden uyanmadığın sürece seni uyandırmak çok zor." dediğimde saçlarını dağıtarak düzeltirken kum bulaşan saçlarını ve üstünü silkeledi.

"Öyle mi ufaklık?" dediğinde sırıtarak ona uzandım "Öyle." diyerek arkasını silkelemesine yardımcı oldum. Sırtına pat pat vurduğumda o da kalçasına vurarak şortuna yapışan kumların dökülmesini sağladı.

Cebindeki telefonunu çıkartıp saati kontrol ettiğinde dudaklarından okkalı bir küfür fırladı. "Saat gece 3'ü geçmiş." dediğinde ağzım kocaman açıldı. "Ne ara... Sahilde fazla uyumuş olmalıyız." diyerek kolundan yakaladığım gibi koşturmaya başladığımda bana anında ayak uydurdu.

Bir ara bileğini çekti ve sonra elimi kavradı ve o şekilde bizim evin kapısının önüne kadar koştuk. Sonra soluk soluğa dururken ellerimizin temasını koparttık. "Şimdi sessizce eve gireceğiz, şşşh." dedim işaret parmağımı dudaklarıma yaslayarak.

Bakışları gözlerimden dudaklarıma kayarken, başını ağır ağır olumlu anlamda salladı.

*

Ertesi gün|

Adadaki gölün olduğu bölüme gitmiştik. Normalde bu göle de girilebiliyordu ama göle yüzmek için değil de balık tutmak için gelmiştik.

Babam daha önceden balık tutmayı bana öğretmişti. Hepimiz ayrı ayrı mesafelerdeydik. Babam ve Yoongi hyung kıyı kısımdaydı. Ben ve Taehyung ise köşedeki iskeleye oturmuştuk.

Bacaklarımızı sarkıtmış bir şekilde ikimizinde oltaları bacaklarımın arasından göle uzanmıştı.

Misinamın ucuna bir ağırlık çöktüğünde ve elimdeki olta hafifçe oynadığında heyecanla, "Yakaladım!" diye bağırdım. "Çok hızlı çekiyorsun, biraz daha sakin, kaçıracaksın." Oltayı hışımla çevirirken Taehyung'un sözlerini dikkate almadım.

Oltayı gölden hafifçe çektiğim anda misinanın ucuna takılan yosun parçasını görünce Taehyung kahkaha attı. "Sus ya gıcık." dediğimde keyiflenmiş bir şekilde arkasında kalan kovasını gösterdi.

"Balık tutmada benim kadar iyi değilsin, kabul et." dediğinde kaşlarımı çatarak oltamı köşeye bıraktığım gibi ayağa kalktım.

Ardından iskeledeki kovalarımıza baktım. Benimki su doluydu ama bir tane bile balık yoktu. Onun kovasında ise büyük 4 tane balık vardı ve suyun içinde birbirlerini sıkıştırarak yüzmeye çalışıyorlardı.

PILOT ROOMMATE • TAEKOOK ✓Where stories live. Discover now