16

9.2K 1.2K 452
                                    

Haiii ben geldiim!

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

"Neyse, siktir edelim geçmişi. Önümüze bakalım sevgilim."

"El ele tutuşup eve girmek o kadar çok istiyorum ki güzelim..." diyerek gözümün önüne düşen saç tutamımı kulağımın arkasına sıkıştırdığında başımı hafifçe çevirerek bileğinin içini öptüm.

"Jungkook ve Taehyung!" Babamın sesi kulaklarıma kazınırken, hızla başımı çevirip önüme döndüm. Babam sadece birkaç adım ötemizde dikiliyordu.

Elindeki telefonu sallayarak yanıma gelip telefonu elime tutuşturdu. Burnundan soluyordu. "Sorun ne baba?" diye fısıldadım hızla.

Uzanıp videoyu açtığında içim buz kesti. Vücudum kaskatı kesildi. Kayıkta kucak kucağa öpüşürken videomuz çekilmişti. "Sarmaşdolaşsınız. Bu ne hâl!"

Annem arkasından gelerek babamı sakinleştirmeye çalışırken eve soktu. "Boku yedik." diye mırıldandığımda Taehyung derin bir nefes aldı. "Er ya da geç öğrenecekti, gidip adam gibi konuşacağım ve seni sevdiğimi söyleyeceğim."

"Haklıydın, ses duymuştun ve ben gitmene izin vermedim... Kesin Lucy'nin işi bu, o çekti bizi." dediğimde elimden sıkıca yakaladı. "O ya da başkası, madem öğrendi. Artık saklamayıp tüm kartlarımızı açık oynayacağız ve gidip yüzleşerek babana gerçekleri anlatacağız."

"Cesaret öpücüğü ver bana Taehyung, dehşet gergin hissediyorum." dediğimde çenemden yakaladı ve dudaklarımın ortasına başımı geriye doğru kaydıracak şekilde baskılı bir öpücük kondurup geri çekildi.

Eve girdiğimizde, annem babamı güç bela zaptederek koltuğa oturtmayı başarmıştı. Babamın elimde kalan telefonunu kilitleyip salonun köşesindeki yemek masasına bıraktığım gibi yaklaştım.

Taehyung'ta peşimden geldiğinde, "Geçin karşıma!" diye bağırdı babam. Dudaklarımı kemirerek salonun ortasındaki sehpanın önüne geçtiğimde, Taehyung'ta yanıma gelmekte gecikmedi.

Karşımızda oturan babam sigara yakarken, annem de yanına oturdu.

"Bir yanda canımın bir parçası, değerli evladım. Diğer yanda manevi oğlum gibi gördüğüm kişi." diyerek sigarasından derin bir nefes çekti.

Ne ben söze başlayabildim, ne Taehyung başlangıç yapabildi. Her ikimizde konuşmamaya yemin etmiş gibi susmuştuk. Beklendik bir durumdu bu, yani babam er ya da geç öğrenecekti. Ama biz anlatmadan, biz ona açılmadan öğrendiği için işler biraz boka sarmıştı.

"Ben seni evime oğlumu ayart diye mi davet ettim Taehyung!" diye aniden bağıran babam, omuzlarımın sarsılmasını sağladı. Düşüncelerimde boğulduğum evrede aniden sesini yükseltince istemdışı irkilmiştim.

"Ben onu ayarttım. Öfkeleneceksen bana öfkelen baba." Kızacaksa Taehyung'a değil bana kızmasını istiyordum. Çünkü gerçekten de Taehyung'u kışkırtan, cezbetmeye çalışan bendim.

Taehyung önüne eğdiği başını kaldırdı ve şok içinde kalan babama bakışlarını yükseltti. "Bay Jeon, size saygıda kusur ettiysem özür dilerim. Lakin oğlunuz ile biz... Kaynaştık ve sonrasında birbirimizden hoşlandığımızı fark edip itiraf ettik."

"Bir dakika! Ya çıldıracağım şimdi, oğlum sen hani Lucy ile çıkıyordun?!" Babam karmaşanın ortasında sıkışıp kalmış gibi köpürdü. Öfkeliydi.

"Baba ben Lucy ile hiç çıkmadım. Durum şu şekildeydi, ben Taehyung'tan hoşlanmaya başlamıştım ve o bana yeşil ışık yakmayınca anlık öfkeyle gidip aptal gibi Lucy'i öptüm. O da başıma bela oldu. Bizi Taehyung ile görünce, size söylemekle tehdit etti ve sonra gelip çıktığımız yalanını uydurdu."

PILOT ROOMMATE • TAEKOOK ✓Where stories live. Discover now