7

109 11 15
                                    

Bir hafta sonra bir mektup aldık, babamlar hızlıca eşyalarımızı toplamamızı söylediğinde yatağımdan zorla kalkarak bavulumu hazırlayıp duşa girdim.

Bitik ve iğrenç bir haldeydim, duştan çıkarak hızlıca kurulanıp giyindim ve aşşağı indim, herkes bavulları ile beni bekliyordu.

Jin babam elimi tutarak sıktı.

"Bütün ihtiyaçlarını aldın mı güzelim, uzun süre orada kalacağız"

"Bütün eşyalarımı aldım.. Şampuanı mı bile"

Kafasını salladığında evden çıktık, namjoon babam evi kilitlediği nde jin babam elimizi tuttu.

"Sıkıca ellerinizi tutun"

Gözlerini kapattığında biz de kapattık, güç bizi çektiğinde çok yorgun hissediyordum.

Sonunda geldiğimizde etrafa baktım, jungkook konuştuğunda karşımızda olan şato büyüklüğünde olan eve bakıyordum.

"Tarafsız bölge?"

"Herkesi çağırdılar"

Namjoon babam ilerlediğinde bizde arkasından gittik, bahçede bir sürü vampir,kurt adam ve çeşitli güçte insan vardı.

İçeri girdiğimizde üstümüze koltuk geldi, jin babam bilek hareketi ile bizi kurtardığında sinir ile birine bir şeyler fırlatan yoongi ile şaşkınca kaldım, adam nereye kaçsa yoongi o tarafa eline ne geçerse fırlatıyordu ve kendinde olduğu söylenemezdi, taehyung şaşkınca konuştu

"Yoongi'ye ne olmuş lan öyle"

Bavulu bırakarak yanına gittim.

"Yoongi"

Sesimi duyması ile durdu, elinde olan sehpayı bırakarak bana döndü, eldiven takıyordu.

"Hoseok"

Eski haline döndüğünde saçları siyahtı, yutkunarak gözlerine baktım, kaşlarını çattı.

"Ne işin var burada?"

Gözlerim dolduğunda kendimi sıkarak konuştum.

"M-mektup gönderdiler"

Anlamayarak baktığında yanına yaklaştım.

"S-saçlarını boyamışsın"

"Evet"

Herkes bize bakarken jin babam yanımıza geldi.

"Yoongi, Bayan Emma nerede?"

"Yukarıda, götüreyim"

İlerlediğinde peşinden gittik, jin babam elimi sıktığında kafamı eğdim, bir odanın önünde durduğumuzda kapıyı açtı.

"Misafir geldi"

Sesi buz gibi soğuktu, içeri girdiğimizde yoongi' nin anne ve babası  gülerek bize baktı, bay Janet yoongi'ye baktı.

"Gençlere odalarını gösterir misin yoongi"

Yoongi kafasını salladığında onu takip ettik, bir odanın önünde durdu.

"Çok fazla kişi var, o yüzden kalabalık aileler geniş odada kalırlar, ilerde olan benim odam, bir şey olursa gelin"

Kafamızı salladığımızda gitti, kafamı eğerek odaya girdim, oda cidden genişti ve tam yedi kişinin rahatça kalabileceği bir odaydı.

Jimin bir yatağa oturdu ve esnedi.

"Ben acıktım"

Jungkook ve taehyung da yanına oturdu ve kafasını salladı.

"Yerleri kararlaştırıp aşşağı inelim"

Ranza nın üstünü aldığımda jungkook da aşşağı yı aldı, jimin da altı aldı, taehyung üst ranzaya kuruldu, çift yatağı da babalarımıza kaldı.

Odadan çıkarak aşşağı indiğimizde gözler bize döndü, yoongi yanımıza geldi.

"Dönün lan önünüze"

Herkes işlerine döndüğünde mutfağa girdik, yoongi masaya oturduğunda jin babam geldi.

"Burada mıydınız, acıktınız mı?"

Yoongi saat'e baktı.

"Yirmi dakika sonra yemek saati"

Kafamızı salladığımızda bir çocuk yanımıza geldi.

"Yoongi"

"Ne var woozi?"

"Gelsene"

Yoongi gittiğinde arkasından baktım, jimin omuzumu sıktı.

"Belki yine sana döner ha"

"Sanmıyorum"

Kafamı eğerek masadan kalktım.

"Dolaşıcam"

Mutfaktan çıkarak bahçeye indim, etrafa bakarak ilerlediğimde yoongi ve o çocuğu gördüm, bir şeyler konuşurken çocuk kolunu tuttu, yoongi göz devirdiğinde ilerlemeye devam ettim, normalde direkt kolunu çekerdi ama şuan koluna yapışan birini itmeyi bırak hafif gülüyordu.

Yemek zamanı geldiğinde yerime oturdum, önümde olan çorbayı içerken yoongi ile olan anılarımızı düşündüm, bir haftdır olduğu gibi ve o karşımda yemeğini yerken ağlamak istiyordum.

"Kes şunu"

Sesi ile kafamı kaldırdığımda bana bakıyordu.

"Ne?"

"Kes şunu, çık aklımdan"

"Aklından mı? Ben öyle bir şey yapmıyorum"

"Emin misin? Aklımda saçma şeyler dönüyor"

"Ben.. Üzgünüm"

Kalkarak mutfaktan çıktım ve koşarak odama girdim, namjoon babam da arkamdan girdi, yanıma oturdu ve sıkıca sarıldı.

"Biraz dinlen,çok yoruldun"

Uzandığımda saçlarımı okşadı, zorla uykuya daldığımda anılarımıza saçma dediği için kalbim ağrıyordu.

/

sope : palWhere stories live. Discover now