4, sırası gelmeden öten kuş.

53 6 50
                                    






iyi okumalar dilerim♥

bölüm çok geç geldi, farkındayım, özür
dilerim 🥺 çalan piyano hatrına yazmak beni zorluyor ve birazcık mental breakdown erama denk geldi, yazamadım nwksensodkwofkwld 😣 sonraki bölümlerin araları bu kadar uzun olmayacak, en azından daha hızlı atmaya çalışacağım 🩶

twitter | theyeofthenemy
instagram & tiktok | senewgreenleaf

• billie eilish, bury a friend

• suki waterhouse, good looking

4: Sırası Gelmeden Öten Kuş.

🪟

Hissedilen her şey gerçekse gece yatağımızın altındaki canavarlar kendi büyüttüğümüz duygularımız mıydı?

🂮 🂱 🂼

"Ben deli değilim! Bırak, bırak!"

Kadının çığlıkları dört bir yandaydı. Kollarından tutulmuş bir vaziyette sürükleniyordu, bağırıyor ve ağlıyordu.

"Bırak beni! Deli değilim! Delirmedim! Ben deli değilim!"

Çığlıkları boşunaydı ve çabalar mânâsızdı. Zira o deli olmasa da normal olmadığını kendisi de biliyordu.

Sesler uğultulardan ibaretti ve ışığın kendisini aydınlatmaya bile mecâli yoktu.

Kadın çırpınıyordu ve kurtulma deneyişleri yalnızca her şeyi zorlaştırıyordu.

"Ben deli değilim," Gözleri doluydu, ses tonu yalvarırca hüzün doluydu. Ellerini onu bırakmaları için kendisine doğru çekmeye çalıştı. Tekrar başarısızlıkla sonuçlandı. "Ben delirmedim."

Eğer deliliğin tanımı deli olmayanlar tarafından konulduysa; deliler mi suçlu olanlardı, yoksa delirmediğini iddia edenler mi?

Karışık bir bilmecenin kaç cevabı olurdu?

Cevaplara ulaşmak için soru sormak gerekli miydi?

Ya da doğru sonuca yanlış yoldan ulaşılamaz mıydı?

Geceler günün sonu muydu, yoksa güneşin değerini anlamak için siyahla karalanmış gökyüzü müydü?

Unutmak üzerine kurulmuş ihtimâller hatırlandığında acı vermez miydi?

Yalan mı cezaydı, yoksa dürüstlük erdemi birkaç yalancının dilinden mi dökülmüştü?

Günahların yasaklanmadığı bu dünyada günahkârlar suçlanabilir miydi?

İntihâr edenler ölümü arzuladıkları için mi ölürlerdi, yoksa artık yaşamı arzulayamadıkları için mi?

Eğer ölüm vardıysa, yaşamak ne uğrunaydı?

Bunları sorgulayan üç, beş kişinin kaldığı dünyada nefes almayı değerli göremiyordu. Kendisini kendisi gibi dahi hissetmezken, deli olup olmadığını bilmiyordu.

Delirmediği için mi delirmediğini haykırıyordu yoksa deli olması mı ona bunu kabullendirmiyordu?

Bir döngünün içinde sıkışmış kalmıştı ve doğru olan tek şey; her şeyin yanlış oluşuydu.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jan 27 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

çalan piyano hatrınaWhere stories live. Discover now