1. Bölüm

214 63 371
                                    

Öncelikle hepinize merhaba arkadaşlar.

Kendime göre doğu kurgusu bulamadım

Ben de dayanamadım yazayım dedim. (Kesin taslakta çürüyecek)

EVET ARKADAŞLAR KADIN KARAKTERİMİZİN GERÇEK BİR BAŞROL OLDUĞU BİR KURGUYA HAZIR MIYIZ?

(Kurguda kesinlikle kuma,berdel vs. yok.)

*************

1. BÖLÜM

Siz hiç kendinizi bir boşluk gibi hissettiniz mi?

Ben hissettim. Hem de her defa, her dakika, her saniye bir boşluk gibi hissettim.

Bir para uğruna kızını satacak kadar aşağılık bir babanın kızıyım ben.

Sanki beni doğurmamış gibi her gördüğünde aşağılayan bir ananın kızıyım ben.

Sessiz bir konakta yaşardık, ta ki bugüne kadar.

Hissetmiştim bir gün böyle bir olay yaşayacağımı, hatta 2 gündür uyku bile girmemişti gözüme. Şimdi karşıma geçmiş o haberi bağırarak -hatta bağırmak ne kelime, konağı inleterek- söylüyordu.

Sanki kabul edecekmişim gibi fiziksel şiddete de başvuruyordu.

"GİDECEKSİN, o eve gelin gideceksin!" Her kelimenin üstüne basa basa bağırıyordu. Karşısında 21 yaşında bir kadın yokmuş gibi.

"Gitmem baba, GİTMEM, ben istemezsem hiç bir yere gitmem!" Saygı mı? Bu saatten sonra biraz zordu.

"Babana karşı mı geliyorsun bir de, edepsiz." deyip ortaya çıkan annemle sinirlerim daha da tepelendi.

"Bana ne diyor duymuyor musun anne?" Bağırarak söylemiştim bunları.

İçime kapanık birisiydim, hatta ağlamayı bir güçsüzlük olarak görürdüm, bu yüzden ağlamamak için kendimi sıktım.

Ölüm fermanım verilmişti. Ya kabul edecek yaşayacaktım ya da ölüp gidecektim.

Bir abim vardı, beni tek savunan, tek seven, tek sahip çıkan bir abi. Bana çıkıp canını ver dese bir saniye düşünmez verirdim. Üzerimde emeği çoktu. Hatta bana bu evliliği kabul ettirecek tek insandı. Evlen dese evlenirdim. Keşke şuan burada olsaydı...

Düşüncelerimi bölen kolumu sımsıkı saran parmaklardı. Adeta kemiklerim kırılacaktı.

Düşüncelerim adeta okunmuş gibi, "Seni hep o abin şımartıyor değil mi? Hadi gelsin alsın şimdi elimden seni. Orospu çocukları sizi. Babanın sözünü dinlememek ne demek göreceksin şimdi."dedi. Bunları söylerken hem kolumdan, hem de saçımdan tutup odama sürüklüyordu beni.

Daha dün yediğim dayağın acısı hâlâ kaburgalarımdayken hareket dahi edemeyecek haldeydim. Bu sabah ayağa kalkıp ona diklenmem hataydı. Bazen, dik başlılığım çok fazla zarar veriyordu hem bedenime hem ruhuma.

Beni odaya bir çöp gibi atıp kapımı kilitledikten sonra, kapının arkasından bağırdı o iğrenç sesin sahibi.

"Kalk kendine çeki düzen ver, sabah kontrole geleceğim. Yüzünde tek bir iz görürsem kemiklerini kırar eline veririm. Anlaştık mı?"

Sanki kendisi yapmamış gibi bir de izleri kapatmamı istiyordu.

Elim saç derilerime masaj yaparken onu hiç duymamış gibi ıslık çalıyordum.

Duyuyordu çünkü.

Daha da kudursun pislik herif.

"SANA DİYORUM NAMUSSUZ!" diye bağırdı. Neyse ki konağın çevresi boştu da sesleri duymuyorlardı.

Zindan MahzeniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin