33 | ZEHİRLİ SÖZLER

7.4K 346 333
                                    

Merhabalar dostlarım oluşan rötar için kusura bakmayın :/

Bu bölüm yazdığım en uzun bölüm diyebilirim, keyifle okumanızı umuyorum:) 

Lütfen oy vermeyi ve satır aralarımıza bol bol yorum yapmayı ihmal etmeyin, destekleriniz beni çok mutlu ediyor🤗

Bir tane bile olsa yorum yaparsanız sevinirim çünkü gerçekten emeğimin karşılığını almak beni daha çok motive ediyor🙃

Yıldızımızı parlattıysak keyifli okumalar dilerim:))

Yıldızımızı parlattıysak keyifli okumalar dilerim:))

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


33. BÖLÜM

"Zehirli Sözler"


Göğsümü zehir gibi saran korkunun boynuma bıçak dayaması saniyeler içinde gerçekleşmişti. Titreyen ellerimin arasındaki telefon yere düştüğünde umursamamış ve hışımla ayağa kalkarak kapıya koşmuştum. Var gücümle açtığım kapıdan dışarı çıktığımda sert rüzgar yüzüme tokat gibi çarparken “Baran,” diye bağırdım.

Her yer zifiri karanlıktı ve göz gözü görmüyordu. Yüzüme hızla çarpan kar taneleri o kadar çoktu ki görüş açım bir anlığına kaybolmuştu. Ayaklarımda ayakkabı olmamasını umursamadım ve koşar adım basamakları inerek yine “Baran!” diye bağırdım. “Neredesin? Ses ver!”

Göğsüm korkuyla sıkışıyordu ve aldığım nefesler ciğerlerimi acıtıyordu. Gözyaşlarım soğuğa meydan okur şekilde birer lav parçası gibi yanaklarımdan süzülürken, etrafımda dönerek çevreye baktım. Gözlerim karanlığa alışmıştı ama Baran’ı göremiyordum.

Hiddetle aldığım nefeslerin arasından “Baran ses ver lütfen neredesin!” diyerek tarazlı sesimle bağırdım. Hiç bir ses duymamıştım ona ait ve bu aklımı yitirecek şekilde korkmama sebep oluyordu.

Titreyen dizlerimle yeniden eve doğru koştum ve az önce yere düşen telefonumu alarak tekrar soluğu dışarda aldım. Telefonumun flaşını açtığımda etrafa tutarak baktım. Duyduğum silah sesi nereden gelmişti hiçbir fikrim yoktu. Baran neredeydi? Ona bir şey olmuş muydu? Bunların hiçbirinin cevabını bilmiyordum.

Flaşın ışığıyla beraber evin arkasına dolandığımda göğsümdeki sancı katbekat artmıştı. Hiçbir iz yoktu. Ne biri vardı, ne ayak izi ne de kan lekesi diyebileceğim bir şey. Karların içinde bata çıka yeniden evin önüne doğru gittiğimde dudaklarımdan kaçan hıçkırığa engel olamadım. Eğer ona bir şey olursa kendimi asla affedemezdim.

Elimi sıkışan kalbimin üstüne bastırarak gözlerimi dört döndürdüm etrafta. Yeniden karlara bata çıka arabanın olduğu yere koştuğumda arabanın camındaki karları temizledim ve ışığı içine tuttum bomboştu.

KAYIP NEFESWhere stories live. Discover now