ÜVEY ABİ +18

altı

herkese merhabalaar🤍

uzun zamandır yoktum ama geri döndüm sayılır, daha sık bölüm atmaya çalışacağım.

çok beklettiğim için sınır yok ama satır arası yorum ve oy fena olmaz 🎀

bölüm şarkısı: Isabel LaRosa- Favorite♪

⑅

"Keman gösterim iptal oldu moralim çok bozuk. Akşam kızlar gecesi falan mı yapsak?... Size uyuyor değil mi?... Ha iyi, peki ya sen Aden? Aden.. Aden?" Etimin cimciklenmesi ile dalmış olan gözlerimi Tuana'ya döndürdüm. "Efendim?"

"Kafa bir milyon herhalde, bir saatir ne anlatıyorum kızım?"

"Dinlemedim, tekrar söylesene."

"Akşam kızlar gecesi yapalım diyorum," dedi. Annemin geçen gün başkalarının evinde kalmamam uyarısı aklıma gelince dudaklarımı bükmek zorunda kaldım. "Maalesef, kraliçemizin gözüne çok battım."

"Hadi be!" diyerek koluma vurdu. Gerçi pek gitmek istediğim de söylenemezdi. Şu sıralar ruhumun çekildiğini, bir köşeye fırlatıp atıldığını hissediyordum. Melih'in bana yaşattığı onca şeye rağmen kalbimi ele geçirmesi normal değildi. Onun yüzünden hastayken bile, kiminle ne yaptığını düşünüp duruyordum.

"Büyükannenler gitti mi?" diye sordu Bartu, Leo'ya. Elindeki kahveyle oynayan Leo, "O günler çok uzakta gibi gelmeye başladı. Her fırsatta İngiltere den bahsediyorlar ama bir türlü siktiğimin ülkelerine dönmeyi düşünmüyorlar." diye hormurdandı.

"İngiltere'ye de sikik demezsin be oğlum," dedi alayla Tuana.

"Aksine hiç haz etmem. İnsanını da sevmiyorum, şehirlerini de, kısaca onlar hakkında hiçbir şey ilgimi çekmiyor."

"Nasıl ingilizsin lan sen?" dedi Bartu alayla.

"Vallahi ya," diyerek bu seferde Leo'nun omuzuna sertçe vurdu Tuana. "Sen de vatandaşlık vardı değil mi? Çok beğenmiyorsan ver bana, basar giderim."

"O işler öyle olmuyor canım."

"E tamam o zaman, evlenelim! İngiltere bir fıstık kazanmış olur, hem de senin orada ilgini çeken bir şeyler olur." dedi Tuana gülerek.

"Yine de ilgimi çeken bir şey olmaz," dediğinde Tuana'nın yüzünün düştüğünü gördüm. Siktir. Bozuntuya vermemeye çalışarak gülümsedi, "Vizyon sahibi olmadığın güzelim ülkeyi gömmenden belliydi."

"Öyle diyorsan.." deyip göz kırptı Leo. Tuana sandalyenin üzerinde yükselerek onunla yüzlerini eşitlemişti, bir süre öylece izledi ve tekrardan eskisi gibi oturarak kahvesini yudumladı. Aden, tövbeler olsun ama Tuana, Leo'ya mı yanık? Umarım değildir çünkü bu aşk onu yakar.

"Ders başlamak üzere. Burada kurulu düzene geçmeden önce kalksak mı?"

Diğerleri de onayladıktan sonra yavaşça toparlandık. Piyano çalmak, melodinin ruhunu içimde hissetmek beni rahatlatıyordu. Derse koşa koşa gitmek istememin nedenide buydu, azıcıkta olsa tuşlarda kendimi bulabilmek. Yüzüme gerçekten yerleşen gülümsemede bunu kanıtlar nitelikteydi. "Baksana şuna, pişmiş kelle gibi oldu. Okulu nasıl sevebilir bir insan anlamıyorum." dedi Bartu.