Bir lise öğrencisi olan falcı Destin'in ölümü, hayaletinin okulu lanetlemesine sebep olur. Kendini aniden paranormal olayların içinde bulan Réve, içsel çatışmalarıyla da savaşmaktadır.
Destin'in kuzeni Armin ile bu gizemli davayı çözmeye çalışırken...
Bölüm şarkısı: Tuna Kiremitçi, Sena Şener- Birden Geldin Aklıma
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
~Faylinn North
Réve, elini yüzünü yıkamaya banyoya gittiğinde bende akşam yemeğini hazırlamaya başladım. O vejetaryen olduğu için ona, vejeteryan köfteyle -yani sebzeden ve birkaç malzeme ile daha yapılan köfte- ile vejetaryen hamburger yapmıştım. Kendime de aynısının et versiyonunu yapıp, patates kızartmalarını tabaklara koydum.
Sofrayı hazırlarken, Réve merdivenlerden, "Ooo," diyerek indi. "Harbiden yapıyorsun bu sporu Faylinn."
Gülümsedim, o bir patates kızartmasını ağzına attı. Onun hamburgerini ona uzatırken, kendiminkini yiyordum. Yemek boyu, güzel konulardan sohbet etmeye başladık. Konu Destin'e gelince, derin bir sessizlik oldu. "Artık, hedefim kimin öldürdüğü."
"İntihar etmedi mi?" Sorumla, başını iki yana salladı. "Etmedi, bunu değiştiren çok şey var. Ama Armin'le konuşmam gerek. Ölmeden önce nasıldı diye. Kimlerle yakındı, öğrenmem gerek. Ve," duraksayıp, gözlerime baktı. "Darcy'le konuşmalıyım."
Duraksadım, yarısını bitirmiş olduğum hamburgerini masaya bıraktım. Ağzımdakileri yutkunduktan sonra, cevapladım. "Réve, biliyorum şüphelisin ama Darcy öyle biri değil. Tanısan sende bilirsin."
"Anlıyorum Faylinn ama," nefesimi verip, bakışlarını kaçırdı. "Henüz bilmediğimiz şeyler var ve sen özel olarak bilmemelisin. Sen bu işin içinde değilsin, olmalısısın da."
Kaşlarımı çattım, "Ne demek olmamalısın? Réve, biz beraber başladık bu işe!"
"Evet, haklısın." Hamburgerinden bir ısırık alıp, çiğnedikten sonra midesine indirdi. "Ama bilmemelisin, ne kadar az bilirsen senin için o kadar iyi. Hem, tehlikede olursam söylerim." Kıkırdadı, "Perimin beni kurtarması için."
Gülümsesem bile, gülümsememi hemen yüzümden sildim. "Yinede, anlat bana Réve. Beraber çözelim." Cevaplamak yerine gülümsedi. Birkaç saniye sonra, devam etti.
"Haftaya cumartesi sen ve Armin, benimlesiniz. Sizi bir yere götüreceğim."
Heyecanla gülümsedim, "Nereye? Ve siz tek kalsanıza, ben niye geliyorum?"
Büyükçe gülümsedi, "Size yeni bir şeyler tattıracağım ve ikinizinde gelmesi gerek. Biraz kafa dağıtacağız."
Büyükçe gülümsedim. "Tamam, öyle olsun."
***
Ertesi gün, sabah yurttan çıkmış Réve'in evine doğru koşuyordum. Geç kalacaktık! Kalabalık sokakta, hızlı adımlarla koşarken Armin'i gördüm.
