chapter 19: çift kişilik hayaller

31.8K 3.5K 1.1K
                                    

finalden önceki son bölümümüzle birlikte merhaba. 🤍

Bruno Mars, Locked out of Heaven

❝Seninle tanıştığımdan beri geleceğimi kaplayan o hayallerde ikinci bir kişi için daha boş yer olduğunu bilmiyordum.❞

Futbolla ilgili bilgi hazneme bugün itibariyle yeni bir madde daha eklenmişti.

Berabere biten maç sonrası o gerici sessizlikte sakın takım kaptanıyla diyaloğa girme.

"Batı?" Tereddüt dolu sorumla bakışlarım usulca ona kaydı. Ağzımı açabilme cesaretini ise ancak arabasına atlayıp evimin yolunu tuttuğumuz vakitten dakikalar sonrasında gösterebilmiştim. Maçın bitmesiyle duş almak için soyunma odalarına gitmişti ve tribünden atlayarak arkasından ilerlerken o gerici saniyelerde iyi ki onunla konuşma çabasına girmemiştim.

Direksiyonu sıkmaktan bembeyaz kesilen parmak boğumları, isminin dudaklarımdan dökülmesiyle birlikte kasıldı ve kendini sıktığını yeni fark etmiş gibi gevşeyerek bana döndü. "Efendim?"

Efendim. İçindeki öfke harlanmasına rağmen bunu bana hiç yansıtmadan yumuşak bir şekilde sorduğu soruyla birlikte derin bir nefes verdim. Anlaşılan onun gerginliğini katlayan o ufak kesimin bir parçası değildim.

"İşin yoksa eğer bize geçebiliriz." Maçtan sonra bir futbolcu nasıl sakinleştirilirdi ki? Bunun hakkında hiçbir fikrim olmadığı için çaresizce kendi yöntemlerimi öne sürmüştüm. "Film falan izleriz."

Saniyeler öncesinde yola çevirdiği bakışları yeniden beni buldu. "Bunu sormadın varsayıyorum."

Evet ya da hayır gibi belirgin bir cevap vermese bile gözlerinde onaylayan parıltılar gezdiğini görmek beni memnun etmişti. "Güzel," diye mırıldandım başımı aşağı yukarı sallayarak. Boş olduğu zamanlar onu eve atmaktan hiç çekinmiyordum. "Saat 1'e geliyor. Ata muhtemelen şu an Yağmur'un koynunda ellinci rüyasını görüyordur."

Gülerek dudağının kenarını kaşıdı. "Sizdeler mi?"

"Yok ya," Gülmesi omuzlarımdan başka bir yükün daha kalkmasını sağlarken evimin olduğu sokağa saptığını fark ettim. "Sevdiğim aktiviteleri yaparken onun ve sevgilisinin müstehcen hâllerine tanık olmaktan pek hoşlanmam. Özellikle de klişenin dibine vurmuş, aptal hayallere dalmama neden olan bir romantik komedi izliyorsam."

"Romantik komedi mi?" Kaşlarını çatarak bana döndü. "Sakın bana kâbus gibi geçen maçtan sonra yorganının altına girip cıvık bir romantik film izleyeceğimizi söyleme."

Dudaklarımı ısırarak ona dönmem sanırım yeterli bir cevap olmuştu.

Burnundan alaycı bir nefes verdi. "Aksiyon filmi izleyeceğiz."

"Gerginliğini daha da katlamak için sıkıcı bir aksiyon filmi mi izlemek istiyorsun?" Korkunç bir şey söylemiş gibi gözlerimi araladım. "Asla."

"Bu ilişkide son sözü hep sen söylüyorsun, farkında mısın?" Bunu derken arabayı usulca sitenin önündeki boş alana park etmişti. "Bana hiçbir şekilde seçenek hakkı düşmüyor."

FİLE ARKASIWhere stories live. Discover now