My Omega - taekook

Güzel Haber

İyi okumalar...

"Babacım tavşanlı tokalarımı takar mısın?"

"Tavşanlı tokalar mı takalım tabi, hadi koş getir bakalım." dediğinde Alice oturduğu yerden kalkmış, kendi tokalarının olduğu kutuyu açıp içinden en sevdiği tokaları alarak yeniden alfa babasının yanına dönmüştü.

"İşte burada!" demişti sevinçle. Taehyung onun tatlılığına gülümseyip, iki yandan yaptığı at kuyruğu saçlarına getirdiği tokayı canını yakmamaya özen göstererek sonunda takabilmeyi zor da olsa becermişti.

Alice aynanın karşısına geçip yamuk bir şekilde bağlanmış saçlarına kıkırdayarak Taehyung'un yanına varmış ve yanaklarına öpücük kondurup, "Teşekkür ederim baba." demişti. Ardından beraber el ele küçük kızın odasından çıkarak mutfakta kahvaltı hazırlayan Jungkook'un yanına gidecekken duydukları ses ile adımları hızla banyoyu bulmuştu.

Kapı kilitliydi, içeriden öğürme sesleri  geliyordu. "Hayatım iyi misin?" diye sorduğunda Jungkook'dan bir hıçkırık sesi duyulmasıyla alfa ve Alice endişeyle birbirine bakmıştı. "Jungkook kapıyı aç." dediğinde duyulan su sesinin ardından kapı aralanmış, Jungkook kızarmış gözleriyle banyodan çıkmıştı.

"Neyin var?" diye sordu alfa. Yüzü bembeyaz, gözleri kızarmış omegası hiç iyi görünmüyordu. Jungkook bir kaç gündür yaşadığı özellikle sabahları vuran mide bulantısı sebebiyle hiç iyi değildi. "Midem kötü sanırım hasta oldum." dediğinde Taehyung onu yanına çekmiş ve kollarını ona dolayarak, "Doktora gidelim, olmaz böyle." demişti sırtını okşayarak.

"Anne iyi misin?" diye soran bu sefer korku dolu gözleriyle ona bakan kızıydı. Alfa ve babası evlendiği günden bu yana on beş gün geçmişti ve Alice o günden beri babasına artık anne diye sesleniyordu. Çünkü hem alfaya hem de omega babasına aynı an da baba demek tuhaf oluyordu. Çünkü ne zaman birini çağırsa diğeri de ona çağrılmış gibi efendim diyordu. Bu sinir bozucu olduğunda kendince buna çareyi bu şekilde bulmuştu.

"İyiyim bebeğim, birazcık hasta olmuşum sadece. Endişelenme tamam mı?"

Küçük kız usulca başını sallayıp yanlarından ayrıldığında, omega ona endişeli gözlerle bakmaya devam eden eşine gülümseyip, "Sadece sabahları böyle oluyor. Eğer devam edecek gibi olursa doktora gideriz. Şimdi çok acıktım, kahvaltı yapalım mı?" dediğinde Alfanın yanağına dudaklarını bastırdı. Taehyung, Jungkook'un beline kolunu sarıp onunla beraber alt kata indiler.

Pazar sabahının en güzel yanı beraber yapılan ve uzun süren  kahvaltılardı. Jungkook hazırladığı omletleri kızı ve eşinin tabağına servis ettikten sonra sandalyesini çekip oturmuş ardından yumurtasından aldığı bir çatalı ağzına götürerek çiğnemeye başlamıştı ki midesi yeniden alt üst olmuş koşarak banyoya gitmişti.

Taehyung bu durumun normal olmadığını düşünüyordu artık. Jungkook'un peşinden banyoya gittiğinde açık kapıdan içeri girdi ve klozete çöküp kusan eşinin rahatlaması için sırtını okşadı. "Doktoru çağıracağım, itiraz etmeni istemiyorum." demişti. Jungkook da artık itiraz edecek halde değildi. Kustuktan sonra ıslak gözleriyle Taehyung'u onayladı bu yüzden. Elini yüzünü yıkadıktan sonra Jungkook uzanmak için odasına geçerken Taehyung da telefonunu çıkarıp doktorunu eve çağırdı.

Alfa yatakta uzanan bedenin yanına oturarak al al olmuş yanağını okşadı. "Doktor birazdan burada olur sevgilim. O gelene kadar sen uzan. Ben Alice'in kahvaltısını yapmasına yardım ederim." dedi. Ardından uzanıp omeganın dudağına dudaklarını bastırıp geri çekildi ve ayak ucunda duran pikeyi çekerek Jungkook'un üzerini örttü.