A İLE BAŞLAYAN -3-

47 6 3
                                    

Şarkılar: Nothing Else Matters, Kumralım, Ellerim Boş (üç şarkının birbiriyle alaka sıfır yalnız)

Dolunay Sarısoy

Az önce ki kumral çocuğun olduğu gruptaki esmer kıvırcık kısa boylu kız o topluluktan çıkıp benim olduğum tarafa doğru yönelmişti. Yanımdan geçip gideceğini düşünürken yanıma gelince duraksadım sevecen ve oldukça yapma bir sesle selam canım demesiyle ona döndüm. Kulaklığımı çıkarıp merhaba dedim pardon tanışıyor muyuz iması taşıyan bir merhabaydı aslında. Okulda yenisin sanırım dedi kıvırcık saçlarıyla oynarken hafifçe gülümsedim evet ilk günüm ama okula pekte yabancı değilim dedim gülümseyerek. Yıldız Sarısoy'un torunusun sanırım dedi evet Dolunay Sarısoy dedim neden yanıma bu kadar sevecen geldiği belli olmuştu. Ön yargılı bir tavır olabilirdi ama sonuç olarak bende öğrenciydim ve bu tarz şeylerin lise de nasıl hızlı yayıldığını biliyordum. Azra Alkoy dedi elini uzatarak elini sıkıp memnun oldum dedim kaçıncı sınıfsın dedi 12 dedim a aynıyız dedi gülümsemesini iyice yayarak. Büyük gösteriyorsun estetik mi var veya geçen yıl kaldın mı lise de olabiliyor öyle dedi yapmacık bir gülümsemeyle. Olgun olduğum için büyük gösterdiğimi söylerler kalmadın,m 3 yıl üst üste okul birinciliği artı okul başkanlığı yapıyordum estetik yok malum gerek de duymuyorum sanırım senin dudaklar dolgu dedim malum bazı estetik cerrahlar pek iyi yapamıyorlar belli oluyor diye ekledim gülerek. Ah be çoğu kişiyi ezebilirdi belki okulda ama karşısında ben vardım anneme babama bile kendimi ezdirmezdim. Hayır doğal tabi ki de dudak kalemini fazla taşırmışım ondandır yoksa derken sözünü kestim ıhı anladım deyip inanmayarak dolgudan patlayacak dudaklarına bir bakış atıp bana doğru gelen Demir'e döndüm. Benim gitmem gerek görüşürüz Azra memnun oldum dedim onunki gibi yapma bir tavırla görüşüz canım bende Dolunay dedi yapma bir gülümsemeyle. El sallayarak hızlı adımlarla Demir'in yanına vardım yanındaki kız kimdi gıcığın teki belli her halinden dedim okulda Yıldız Sarısoy'un torunları olduğumuzda yayılmış diye ekledim. Oha amk düne kadar bizim bile buraya geleceğimizden haberimiz yoktu dedi Demir 3 yıldır lisede değilse anaokulunda okuduğunu düşünmeye başlayacağım lise böyle dedikodular anında yayılır işte anla dedim. İnsanlar ne kadarda dedikoducu deyip cık cıkladı taş gibi kızlar var ya İzmir'in güzeli mi meşhurdu dedi kumrusu meşhur Demir çok canın çektiyse gidip kantinden alalım dedim. Of ya biraz eğlence ironi dedi Demir kızlarını bilmemde İzmir yakışıklıları meşhur deyip göz kırptım. Sen var ya çok fenasın dedi Demir öyleyimdir aslan parçası deyip kolumu omzuna attım. Anneannem'in telefonunu verdiği kadının yanına gidiyorduk kapalı basket arenası yazısını Demir'e gösterdim geldik senin mekana dedi ben seni burada yenmiştim de mi 3 yaşındayken diye sordu sorusuyla göz devirdim evet Demir ilk ve son defa beni bir şeyde yenmiştin 3 yaşında dedim. Şuan basket oynasak yine yenerim güzelim deyip göz kırptı salak profesyonel basketbolcusun lisansın var hala benle yarışıyorsun dedim. Senle uğraşmak çok eğlenceli ikizim dedi göz devirdim ben sahaya gidip bir bakim zaten takıma da alınma falan için koçlarla konuşmam lazımmış prosedürlerden dolayı sen git ben gelirim dedi. Kafam salladım görüşürüz dedim iddialaşmadan sakin sakin dur dedi sende takıntı yapacağın kızlardan uzak durmaya çalış dedim söz veremem dedi bende ikizim bende deyip öpücük attım. Göz devirdiğini tahmin edebiliyordum odaya gelmiştim koridorda bana bakıp fısıldayan bir kaç kişi oluyordu okulun çoğunluk kısmına yayılmamış olması daha iyiydi. Odaya gelince kapıdaki ismi okudum Sema Arıca kapıyı 3 defa tıklatıp hafifçe kapıyı araladım hiç kimse yoktu demek ki daha okula gelmemişti. Yan da ki odaya gözüm takıldı müzik odası kapıya doğru bir adım attım içerden sesler geliyordu biri gitar çalıyordu bir süre kapıda durdum melodi çok güzeldi. Never opened myself this way. Life is ours, we live it our way. All these words, I don't just say. And nothing else matters. En sevdiğim Metalica şarkılarından biriydi kapıyı açıp odaya girdim. Karşımda sabahki kumral uzun boylu çocuk vardı onu görmeyi beklemediğim için şaşırmıştım dudaklarının arasında sigara vardı gitar ise yanındaydı. Yakından daha da yakışıklıydı biçimli burnu arasında sigara olan kalın dudakları yanaklarının yanlarındaki belirgin çukurlar bal rengi gözleri ve kumral saçlarıyla oldukça yakışıklıydı. Çocuğun üzerinden gözlerimi çekip kendime geldim resmen bakakalmıştım. Ben odaya girince melodi aniden kesilmişti gözlerini yerden kaldırıp bana dönmüştü sorarcasına. Kapıdan kulak misafiri oldum güzel çalıyorsun dedim kapıyı tıklatma gibi huyun yok sanırım dedi ses tonu çok çok değişikti ama kötü anlamda değil hatta güzel bir anlamdı sanırım. Sesindeki baskınlık sinir bozucuydu okulun toplu bir alanında kapıyı çalma gereği duymam saçma değil mi ama tabii yasakları deşince kapı tıklatılmazsa sorun ceza disiplin uyarısı olunca dedim başımla sigarasını işaret ederek. Güldü oldukça sinir bozucu bir sırıtıştı yakından bakınca daha da yakışıklı olduğunu fark ettim. Şuan niye bunu düşünüyordum. Yasak evet ama yasakların sıkıntı olacağı son kişiyim o yüzden kapıdan anneannende girse sıkıntı olmaz dedi bilmişçesine anneannem mi? Kim olduğumu biliyorsun dedim sen benim bilmiyorsun dedi kim olursan ol egoist insanlar ilgi alanıma girmiyor dedim. Ön yargıda var anneannen hep ona benzediğini söylerdi ama pek benzemiyorsun Yıldız teyze çok tatlıdır ve ön yargılı değildir dedi. Ayağı kalkıp dudaklarının arasındaki sigarayı söndürüp çöpe attı. Güldüm tanımadığın biri hakkında fazla yorum yapıyorsun ben en azından sadece ön yargılıyım dedim sende tanımadığın insanlara fazla iddialı davranıyorsun ay'cık ikizin sana böyle sesleniyordu de mi demesiyle şok oldum. Nerden biliyorsun anneannen anlatmıştı korkma dedi gülerek ne korkacağım bilmen çok saçma sadece dedim anneanne görüşeceğiz bunu diye mırıldandım. Gülme sesiyle çocuğa döndüm ismin ne senin dedim öğrenirsin yakında ay kız dedi. Alt tarafı ismini söyleyeceksin ve ay kız ne ya dedim hiddetle A'yla başlıyor dört harfli Dolunay deyip göz kırptı ve sınıftan çıktı. Oda da tek başıma kalmıştım sınıfa baktım gitar yoktu ama yanına da almamıştı bana fark ettirmeden alıp dolaba kilitlenmişti. Alper o altı harfli Altay o beş Ayaz dört harfli Ayaz tipi de vardı aslında Ateş de olabilirdi Ateş tipide vardı niye bunu düşünüyordum uslanmazdım. Gıcık, egoistin tekiydi ve bu çocuğa anneannem her şeyimi anlatmıştı bu çocukla nasıl bir yakınlıkları vardı da her şeyi biliyordu. Aklıma tavırları gelince sinirlenmiştim tamam Dolunay Sarısoy özüme dönmüştüm 5 saniye sürmüştü ama süremezdi ben bendim. Dışarı çıktım zaten yeterince oyalanmıştım odaya gelmiştim kapıyı tıklatmamla girebilirsiniz diyen sinir bozucu ince bir ses çıktı. İçeri gelebilirsin bende sizi bekliyordum diyen müdiremize göz atıp içeri girdim. Karşımızda oldukça kısa kızıl rengi kıvırcık saçlı bir kadın vardı elini uzatarak Dolunay değil mi dedi evet deyip elini sıktım. Bize okuldan bahsediyordu zaten bildiğim şeylerdi aslında evde anneannem her şeyi özetlemişti. Yeni sınıfımızın 12-B olduğunu öğrenmiştim kapının çalmasıyla oraya doğru döndüm. Karşımda gördüğüm tanıdık simayla kaşlarımı çattım o da beklemiyor olacak ki o da öyle bir tepki vermişti gözlerim bir süre takılı kaldı o da şaşkın şaşkın bana bakmaya devam ediyordu. Müdire'nin Alev'cim seni tanıştırayayim Dolunay Sarısoy okulumuzun yeni öğrencisi Dolunay'cım tanıştırim okulumuzun meclis başkanı aynı zamanda basket kaptanı Alev Akalay demesiyle ona döndüm. Alev dört harfli A ile başlıyor doğru söylemişti Ateş veya Ayaz'dansa daha güzel bir ismi vardı demek. Okul meclis başkanı aynı zamanda basket kaptanı belliydi baya popüler okulun gözdelerindendi özgüvenli tavrı buradan ve anneanneme olan yakınlığından geliyordu büyük ihtimalle. Ama ben bunlara müsaade etmezdim çünkü ben Dolunaysam huyum kurusun bu çocukla uğraşacaktım. Biz tanıştık Dolunayla dedi sırıtarak kulağıma eğilip anlamışsındır ay'cık sanırım demek istediğim şeyleri deyip geri çekilirken çekilmesine izin vermeyip kolundan kendime doğru çekip yüzlerimizi eşitledim. Bana yeterli gelmedi hala gözümde sigara içen salağın tekisin diye fısıldadım ne güzel şimdiden kaynaşmışsınız diyen müdireye baktık gülümsedim evet hemencecik kaynaştık dedik o da benle beraber aynı anda bunu demişti ona yapma bir gülümsemeyle bakıp gözlerimi geri çektim. Alev Dolunay'ın okula alışmasına ve kaynaşmasına yardım etmeni rica edeceğim diyen müdireye Alev kafa sallayarak tabii ki hocam dedi. Müdire gittikten sonra yanımda duran Alev'e baktım, sen mi beni alıştıracakmışsın; anneannemin okulunda! Eminim bu okulda senden daha fazla tanıdığım vardır, dedim. Bana doğru dönen Alev alaycı bir tavırla, senin benden daha fazla mı arkadaşın varmış? Kesin öyledir. Bu okuldaki birilerini benim tanımam bile ama hepsi benim hakkımda her şeyi ezbere bilir. Eğer bu inadını bırakırsan belki yalnız kalmaman için seni bizim arkadaş grubuna ekleyebilirim. Sırf Yıldız Teyze'nin torunusun diye o da, dedi. Bana söylediklerini algıladıktan sonra yedirememiş olduğumdan sinirli bir şekilde konuşmaya başlayacakken Alev yüzüme bile bakmadan, kelimeleri ağzıma tıkayarak sınıfın içerisine girdi. ŞAKA GİBİ! DELİRİCEKTİM. Demir bu gıcığın takımında olacaktı bu yüzden maçlarda yüzünü görmek zorunda kalacaktım ve bu bu oldukça sinir bozucu olacaktı. Büyük ihtimalle nedense Alev Akalayla çok görüşecekmişiz gibi hissediyordum.

Aralarındaki rekabet🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥

Yorum yaparsanız ve yıldızlarsanız seviniriz💜😻

Bölümler biraz kısa farkındayım ilerleyen bölümler daha uzun olacak daha asıl olaylara gelmediğimiz için uzatmıyoruz

HİÇ KİMSEYE GÜVENMEWhere stories live. Discover now