''HAYAL VEYA CAN KIRIKLARI''-17-

7 3 0
                                    


Dolunay Sarısoy

Şok olmuştum. Yerimden kıpırdayamıyordum bile, bacaklarımın nasıl haraket ettiklerini unutmuştum adeta. Gözüm hafiften dolmaya başlayınca kendime hakim olmam gerektigğimi anladım "Saçmalama Dolunay, Alev için mi ağlayacaksın? Ne ağlaması ya sevgili bile değilsiniz bide kıskançlıktan mı ağlayacaksın."Sizin aranız bir şey bile yok neden kıskanıyorsun. Ondan nefret etmiyor musun sanane. İç ses yine basladın mı ya? Bana bu kadar yakın davranan Alev başka bir kızla öpşüyordu. Başka bir kız ne kelime Azra'ydı bu iste! Ne bekliyordum ki veya Alev Akalay'a neden güvenmiştim ki ben annem ve babama bile güvenmezdim. Çünkü her güvendiğim böyle olmuştu işte hayatımın özeti hayal kırıklıklarıydı veya can kırıkları demek daha doğru olurdu. 

Alev, Azra'yı iter gibi ondan ayrıldı. Ya da ben kendimi avutmak için böyle söylüyordum. Alev sessizce Azra'ya bir şeyler söylerken Azra'nın ağladığını gördüm. Ben ve Doruk'u görünce bize doğru bakmaya başladı. Alev Azra'nın baktığı yönü merak edecek ki çatık kaşlarla arkasını hafif dönerek bize doğru baktı. Gözlerini tam açıp önünü tam dönünce ikimiz de donakalmış birbirimize bakıyorduk. "Umarım ağladıgım belli olmuyordur. Hayır ağlamıyorum ben! Koşup gitmem istiyordum ama ben onun sevgilisi bile değildim neyine trip atıp ağlıyordum? Ben ağlamazdım ağlamamayı 7 yaşında öğrenmiştim. Masum duyguları gösterirsen kullanırlardı. Ağlamamalıydım güçlüydüm bana neydi o gıcıktan hislerim yoktu sevgili değildik bir şey değildik. Yüz ifademi değiştirdim artık ustalaşmıştım bu işte herhalde. Onları umursamamış gibi yapıp arkamı dönerek bahçeye çıktım. Doruk Azra'nın yanına gidiyordu. Dışarı yalnız çıkmamalıydım ama hava alıp kafamı toparlanmam lazımdı.

Şimdi gerçekten Alev ve Azra sevgili miydi? Alev'e karşı hislerimi artık anlam veremiyordum. Onları öyle gördüğümde içimde oluşan öfke ve hayal kırıklığını manasızdı. Belki de sevmediğim birinin yanında yakın olduğum birini görmek hoşuma gitmemişti. Ne kadar kabul etmemeye çalışsam da lanet olsun ki yanılmıştım. Alev Akalay iyi biriydi hem da oldukça duvarları vardı garipti karışıktı dengesizdi belki ama bende öyleydim bunları eleştirme hakkım mı vardı. Veya bana yardım ettiği için Alev'e bakış açım iyiydi anneannemdendi başka neyden olabilirdi ki. Herhalde öyleydi...  Bunalınca zor toparlanırdım sinirimi öfkemi çıkarana kadar bitmezdi genel olarak. Genel olarak bu sinir çıkartma yöntemimde kickboksla olurdu ama bu karantinadaydım. Bir dakika okulda kickboks sahası vardı ki. Aklıma gelen fikirle kantinden bir soğuk kahve ve bir su alıp çıktım. Tek bir yerlere gitmemeliydim ama şuan bunu düşünmüyordum. Öfkemi atmam gerekiyorsa öfkemi atacaktım. Sahaya gittim boştu içerde hiç kimse yoktu. Üzerim pek uygun değildi bluzumu çıkardım içime giydiğim sporcu atletiyle kalmıştım neyse ki bugün eşofman giymiştim. Elime uyan eldiveni seçtikten sonra kulaklığımı taktım ve işte sinir çıkartma seansım başlıyordu.

Durmadan torbaya yumruklar ve tekmeler geçiştiriyordum müziğin ritmi arttıkça yumruklarımın sertliği de artıyordu. Hızlı attığım yumruk sonrası dengemin bozulmasıyla yere düşecekken bir kolun belimi kavraması bir oldu. Sert vücuduna çarpmamla Alev'i görmem bir oldu. YETER! Hassiktir ama yani. Kulaklığımı indirip ondan uzaklaştım. Karnına bir yumruk yememen çok büyük şans dedim öyle mi diyorsun evet antreman yaparken asla ama asla bana yaklaşma ve dokunmamanı öneririm hatta antreman dışında da bana asla dokunmamanı öneririm dedim. Düşüyordun düşmene izin  mi verseydim dedi yaklaşırken düşersem kalkmasını bilirim ama düşmeyeceğim için buna da gerek kalmaz dedim sesimde ki iddia netti reflekslerim iyidir yani diye ekledim. İkimizde bahsettiğim şeyin refleks olmadığını biliyorduk. Kafa salladı evet reflekslerin iyi kendim kadar iyisini görmemiştim dedi güldüm kendimden iyisni görmemiştim demek istedin sanırım çünkü senden iyi olduğuma bahse bile girerim dedim alaycı bir tonda. Sinirliyken bir canavardım ve şuan çok sinirliydim kim gelse zor yenerdi. Diyosun görelim o zaman iyi misin derken eli tişörtünün eteklerine gitti. Pardon dedim anlamazca tişörtünü mü çıakrtacakdı üstündeki polo yakanın yakasını göstererek bunla mı gerçekten dedi Alev. Kendi üstüme baktım tamam gerçekten adeletsizti ama Alev'in üstsüz hali fikri de oldukça sorun yaratıyordu. Kafa salladım ondan tarafa bakmamaya çalışırken. Gözlerim istemsizce kayıyordu ve cidden fiziği oldukça iyiydi fizik çalıştığı çok belliydi. Ellerini eldivenleri taktı vur bekliyorum dedi antreman yapacaktık demek ki benle bireysel dövüşmeyeceğinin farkındaydım zaten ikimizde sadece spor olarak yapıyorduk belliydi. Onun dışında da bir kadına ne amaçla olsun vurmayacağını çok net biliyordum. Karşılık vererek vurmaya başladım. Yalnız bir yere gitmemelisin dedi güldüm öyle mi senin peki burada ne işin var dedim senin burada olduğunu düşündüm dedi. Peki beni niye düşündün niye sevgilinin yanında değilsin dedim. Sevgilimin yanında olup olmama niye takıldın dedi itiraz etmiyordu ne bekliyordum ki. Bilmem az önce onla öpüşürken beni merak edip nerde olduğumu bulmaya çalışıp ve büyük ihtimalle anneannen dedi diceğin ama bilmenin imkansız olduğu bir yerde beni bulmaya çalışman çok ironik değil mi? Dünkü olaylardan sonra demesiyle sözünü kestim sana ne ben kendimi korurum merak etme dedim sen ağlayan sevgilini teselli et siniri bozulmuş ya kıyamam diye devam ettim yumruklarım hızlanırken. Azra demesiyle öfkem arttı bana sevgilisini mi anlatacaktı cidden hem de sevgilisi olmadığını söylediği sevgilisini. Pişman olursun Azra hakkında dedi güldüm manyakça bir gülüştü deliricektim gelmiş Azra'yı savunuyordu. O öpücüğü hiç bir şey açıklamaz açıklamazdı o öpücüğü hiç kimsenin bana açıklaması da gerekmiyordu bunu kafama sokmalıydım. Ben yanına kötü olduğu için gittim sarılırken dudaklarıma demişti ki öyle sert bir tekme savurdum ki eldivene değil omzuna gelmişti. Öpüşmelerini kesinlikle dinlemek istemiyordum. Yavaş dedi umursamazca tepksini es geçerek bana bunu niye anlatıyorsun bana ne neyinim ki ben senin arkadaşın dedim sinirden gülerek alayla arkadaşın bile değilim dedim sinirle. Yüzünün halinden inip kalkan karın kasları ve göğüsü ellerine saçlarına geçişirişinden onunda sinirlendiğini anlayabiliyordum. Arkadaşın bile olmayan kişilerin kollarının arasında mı uyursun dedi bana yaklaşarak. SEN KOLLARINDA BİR KIZI UYUTTUKDAN SONRA BAŞKA BİR KIZIMI ÖPERSİN DİYE BAĞIRMAK İSTİYORDUM. Aramızdaki bir adımlık mesafeyi kapatarak evet belki de dedim. Sana ne bundan sana ne Dorukla konuşmamdan neden beni merak ediyorsun sana ne benden diye devam ettim bağırarak. Öptüğün yılanla pardon kızla mı ilgilensen dedim alayla öptüğüm kızdan sana ne peki sonuçta biz arkadaş bile değiliz dedi beni taklit edercesine arkadaşın bile olmayan kızları kollarının arasında mı uyutursun dedim gülerek onu taklit ederek.  Ondan uzaklaşıp eldivenleri yere attım üzerime tişörtümü geçirip suyu tek dikişte bitirdim. 


Duş almam gerekiyordu ve eğer biraz daha Alev'le konuşursam hiç iyi şeyler olmayacaktı. Alev'i gerimde bırakıp içeriye geçerken karşımda Azra'yı gördüm. Rimeli akmış yüzü şişmiş bir haldeydi. Yanında Ecem vardı. Yürümekte zorlanıyor gibiydi Ecem de ona yardım ediyordu. Arkamdaki Alev'i görünce "Aleev!" dedi ağlamaklı ses tonuyla ve kollarını açıp Alev'e doğru koşmaya başladı. Alev'e sarılınca daha fazla dayanamayacaktım onların aşk hikayesini izlemeye. Ama olayın ne olduğunu tam olarak öğrenmem gerekiyordu. Ecem'in yanına doğru yürüdüm. "Azra'ya noldu, sürekli halsız falan?" dedim. "Bilmiyor musun?". "Hayır" dedim Ecem'e. "Azra dün gece tecavüz edilmiş. Gece karanlığında adamı görememiş ve tabi o anki panikle. Bu sabah da duygusal boşlukta Alev'i öpmüş." Tüylerim diken diken olmuştu. Azra'dan her ne kadar nefret etsem de bir kızın tecavüz edilmesi. Belki de ben olabilirdim ki dün buna çok yaklaşmıştım. 

Ecem'in yanından uzaklaşarak Azra ve Alev'in yanına geldim. "Azra olanları tam olarak duydum, şuan iyi misin yapabileceğim bir şey var mı?" dediğimde Alev şaşırdı. Nefret ettiğim kız bile olsa bunu yaşamayı asla haketmemişti kimse de haketmez zaten. Stres olmuşum. Dünkü ile yaşadığım stresin aynısı... Korkuyordum gözlerim dolmuştu dün yaşadığım anlar aklıma gelmişti. "Yok sağol, Alev benle ilgileniyor zaten" dedi gülerek gülümsüyordu ve bakışlarında üzüntü veya korku aradım ya çok iyi bir oyuncuydu ya da bir kandırmacaydı ama bu konuda böyle bir şey yapıcağını sanmıyordum ciddi bir konuydu.  Alev'le görmezden geldik anladım Alev'in senle çok güzel ilgileneceğinden eminim Azra dedim görüşürüz diye ekleyip yukarıya doğru yöneldim hızlıca. Nefes al ver... iyisin. iyi olmalısın Dolunay. kendine gel iyisin bir şey yok. Hızlıca kendimi soyunma odasına atıp kapıyı kilitledim. Gelen aramaya baktım annem. Çok komikti. Geldiğimden beri yeni mi aklına gelmiştim. Gerçekten mi? Alt tarafı çocukları bir katilin ve tecavüzcünün olduğu bir yerde tıkılı kalmıştı hepsi buydu. Yeni arıyordu komikti. Telefonu açtım. Merhaba anne dedim alayla geç dinle beni hemen dedi özür dileyecekti herhalde ne de olsa anneydi pişmanlık duyardı herhalde. Bak karantina mı ney bugün bitecekmiş çıkacakmışsınız sakın magazine bir açıklama falan yapim deme sakın bak sonra derken delirmiş bir şekilde sözünü kestim itibarınız bozulur di mi anne rezil mi olursunuz dedim bağırarak. Farkında mısın ya sen benim yaşadıklarımı anne cinayte oldu bir katille aynı yerde yaşıyorum tanımadığım bir süür insanla o ölen kzı bende olabilirdim anne bir tecavüzcü var asıl hedefinin ben olduğunu öğrendim dün mesela mesajla beni tehdit ediyor kokruyorum anne ben ama sen hala ben bir defa bile aramayan sen itibarınızdan bahsediyorsun dedim sesim titrerken. İtibarınız batsın derken telefonu kapatacaktım baktığımda ise zaten kapanmış olduğunu gördüm telefonu odanın diğer ucuna fırlattım. Deliricektim. Göz yaşlarımı engelliyemiyordum her şey üst üste geliyordu. Kapıya vurulduğunu duymamla dönüp sinirle açtım karşımda duran Alev'i görmem bir oldu bir şey söyleyecek gibi tam dudaklarını kıpırdattı sonrasında halimi görünce duraksadı. Büyük ihtimalle berbat görünüyordum akmış rimel kızarmış gözler ve dudaklar yolunmuş karışık saçlar... 

Dolunayım üzümlü kekim ya kıyamam. Bu bölümde ay'cıka üzüldük. Azra=Yılan. BÜTÜN KARAKTERLERİ SEVİYORUM AMA AZRA...

Lütfen gizli okur olmayın yıldızlayıp lütfen yorum yapın. İnstagram: hiç kimseye güvenme.

İYİ OKUMALARR.

HİÇ KİMSEYE GÜVENMEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin