40- " Dikkat! Geliyorum."

4.3K 309 70
                                    


" Allah'ım sana şükürler olsun!" Dedim tenefüs zili çaldığında.

Yüzümdeki gülümseme bana ters ters bakan edebiyatçıyla son bulmuştu.

" Yani şey hocam. Şükürler olsun çünkü siz çok yorulmuştunuz. Öğretmenler odasında biraz dinlenirsiniz ne güzel."

Diyerek toparlamaya çalışmama arkamdaki Emir anırarak gülmeye başlamıştı.

Kaşlarımı çatıp ışık hızıyla ona dönmemle ellerim hızlı bir şekilde sarı saçlarını kavramıştı.

" Lan! Pençelerini saçlarımdan çek katil civciv."

Ona göz devirip ellerimi saçlarından çekmemle derin bir nefes almış ve eliyle saçlarını düzeltmeye koyulmuştu. Bu sırada bana öldürücü bakışlarını atmayı da ihmal etmemişti tabi.

" Kaçman için sana fırsat veriyorum civciv."

Diyerek son bir uyarısını yapan Emir'in ardından yanımdaki Alper'e sokulmuştum.

" Alpercim beni korur." Dedim kendimden emin bir sesle.

Bu sırada Alper'de kolunu omzuma atmış ve beni daha çok kendine çekmişti.

" Hele bi yaklaş bak noluyor." Alper'in tehdit dolu konuşmasına göz devirmişti Emir.

" Korumanı çekte seni görelim civciv."

Gazına gelmemi bekliyordu ama yanılıyordu.

" Sare senin gibi gazla çalışmıyor kardeşim."

Diyere sırıtan Emre'ye hak verircesine kafamı salladım.

" Emre'm hep haklı."

Dememle Emir ayaklandı.

" İstenmediğimiz yerde bir dakika durmayız."

Diyerek tiripli bir şekilde bize baktıktan sonra sınıftan çıkıp gitmişti. Arkasından da ona kahkahalarla gülen bizi bırakmıştı.

" Salak lan bu çocuk." Dedikten sonra Alper de ayaklandı.

" Gidelim de yalnız bırakmayalım paşamızı."

Hala daha sırıtıyordu Alper.

Birlikte sınıftan çıktığımızda gözümüz Emir'i arıyordu.

" Kantine inmiştir kesin." Diyen Emre'ye kafamızı salladık.

" Kesin." Emir bir etoburdu. Buna rağmen kilo almamayı nasıl beceriyordu anlamıyordum.

Kantine indiğimizde Emir'i aramaya başlamıştık.

" Nerde bu şerefsiz amk." Diyen Alper'e cevap Emre'den gelmişti.

" Telefon diye bir şey icat edilmişti zamanında. Arayalım."

Güldüğümde telefonumu çıkartıp Emir'i aramıştım. Ama telefon çalıp çalıp kapanmıştı.

" Açmıyor." Dedim derin bir nefes alırken.

" Tiribini siktiğimin pezevengi."

Gözlerimi pörtleterek Alper'e baktığımda iki elini de havaya kaldırıp konuşmuştu.

" Pardon."

Yani yanımda küfür ediyorlardı zaten ama dolu dolu ettiklerinde de tepki vermeden duramıyordum.

Kantinin sonuna geldiğimizde geri dönecekken gözüm okulun arkasındaki duvarlara tırmanan Emir'e kaydı.

" Çüş!" Dedim dayanamayarak. Alper ve Emre de benim baktığım yere baktıklarında ağızlarının içinde küfür mırıldanıp Emir'e doğru ilerlemeye başlamıştı.

Babasının kızı / FİNAL/ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin