21

4.1K 251 15
                                    

Ateş, Enisa ve Eren her zamanki gibi arkamızda ki arabadan inip yanımıza gelince Aliyeyi tanıtmaya başladım "Aliye liseden belli en yakın arkadaşım. Bunlarda Ateş Enşsa ve Eren." Dediğimde Ateş sırıtarak yanımıza gelip

"Ben Ateş sen barut-" Diyecekti ki arkadaşımla bir gelecekleri olabilsin diye koluna girdim ve kulağına "Ateş sakın oğlum olmayan yuvanı yıkma, kendisi ağır başlı insanlar arıyor." Dedim.

Ateş kadar ağır başlısı da yoktur hani.

"Ağır başlı ney amk? Kafamı mı tartacak?"

Derin bir nefes alıp gülümsedim. "Her neyse hadi ekipleri yapalım."

Her arkadaş grubuna bir ben lazım yemin ediyorum ya.

"Kız erkek yapalım bence." Diyerek yanımıza gelen Enisayla bende Aliyede kafa salladık, valla bizim canımıza minnetti zira şu erkek ekibinden bir bok olmazdı.

Bıyık altından gülüp "Ya ama siz çok güçsüz oldunuz." Diyen Emir kötü bakışlarımıza aldırmadan gülmeye devam ederse oyun başlamadan silahları kullananmamız pek uzun sürmeyecekti.

Daha çok avını bekleyen kedi gibisiniz.

"Nizo da sizle gelsin." Diyen Ateşle Nizo 'üstüme iyilik sağlık' bakışlarını gönderip "Ben niçun kaybeden takımla oluyorum da?" Dedi.

...

"Hele bir kaybedelumda ben şu dört maymun suratlinun ağizuna düşeyim ben size o zaman göstereceğum." Erkeklerin yoğun ısrarı ve tehditleri ile Nizo bizim ekibe girdirilmişti. Giydirilmez olaydı. Yaklaşık 10 dakikası gelini yemeği yakmış kaynana gibi söyleniyordu.

"Bize olan güvenin göz yaşartıcı cidden Nizo."

"Ne yapayum Enisa bacum bir şu ekipe bakayrum," diyerek Alperenlerin ekibe baktı "Allah'ın lütfu, bir şu ekibe bakayrum," bize döndü "Allah'ın cezasu." Dedi.

"Şu silah elime bir geçsin ilk işim seni vurmak olacak Nizo." Dedim ve giyineceğimiz yere ilerledim.

"Havalara bak havalara sanirsun yıllarun snipiru."

En sonunda oynamak için hazır olduğumuzda girişteki kız bize nasıl oynayacağımızı ve kuralları anlatmaya başladı.

"Her birinize silahlar ve bir harita verdik. Yapmanız gereken vurulmadan karşı takımın bayrağını bulmak ve alıp buraya yani bitişe getirmek, vurulan kişi vuruldum diye bağırarak silahını havaya kaldırıp buraya döner ve oyunun bitmesini bekler. Tam tamına iki saatin sonunda iki takımdan da kimse bayrağı bulamazsa yada getiremezse oyunu takımında en az vurulan kişi olan takım kazanır. Anlaşılmayan bir şey var mı?"

"Sırtundan vurulma sayılıyor mu hanımefedu?"

"Tabiki beyefendi neden sordunuz?"

"Ha şurada ki dört koca kafalu beni bu ekibe vererek tam olarak sırtimdan vurdular da ondan sordum."

"Peki kendi ekibimizden birini vurabiliyor muyuz?" Benden gelen soruyla kadın şaşırsa da "Evet." Diyerek cevap verdi.

"Nizo sen hiç bayrağı falan bulmakla uğraşma kardeşim götü kolla sen." Emirin tavsiyesiyle mavi yani Alperen, Ateş ve Emirin bulunduğu takım gülmeye başladı.

"İlk on dakika kimse kimseyi vuramaz, aynı ekipte olsanız bile on dakikanın sonunda biz havaya ateş açacağız ondan sonra vurmaya başlayabilirsiniz. İkinci kez ateş açmamız herkesin buraya gelmesi gerektiği anlama gelir."

Kafa salladığımızda kadın 'iyi eğlenceler' diyerek bizi yalnız bıraktığında ormanın içine girip bayrakları aramaya başlayacaktık ki Alperen "Ya bir iddia koyalım ortaya." Diye bir öneri sundu.

Doktorun olarak! {Yarı Texting}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin