39

1.6K 112 28
                                    

Cidden hiç iyi değildim.

Aliyede bende az hasarla kurtulduğumuz için iki günün sonunda hastaneden çıkmış evlerimize gelmiştik ama Alperen 3 gündür ortalıklarda yoktu.

Tam 3 gün.

72 saat.

4320 dakika.

259200 saniyedir ortalıklarda yoktu.

Yüzlerce kez aramıştım ama hiçbirini açmamış mesajlarımın hiçbirine dönmemişti.

Bende bu üç günde çektiğim kadar çektirmiştim. Aşırı sinirliydim ve uçan kuşla bile kavga ediyordum. Hele de bir dışarı çıktığım da dedikoducu teyzelerin ağzının payını vermek bu ara yaptığım tek aktiviteydi.

Yatağımdan kalkıp abimin odasına doğru ilerledim. Yeterdi bu kadar benimle dalga geçtikleri. Aynı onun gibi kapıyı hiç çalmadan baskın yapar gibi girdim.

"Az medeniyet be kız-"

"Alperen nerede abi?"

Abim derin bir nefes verip yatağında doğruldu.

"Sana dedim ya işi çıktı-"

Beni fazla aptal görüyorlardı herhalde.

"Kafamda enayi mi yazıyor benim? Nerede bu adam kaç gündür?" Dedim. "Bir şey oldu da bana mı söylemiyorsun? Ne bileyim vuruldu mu? Yakalandı mı ne oldu? Aklımı yemek üzereyim."

"Açsan dürüm söyleyelim zaten bir gıdımcık aklın var onu da yeme." Dediğinde elime ilk gelen şeyi kafasına fırlattım.

İlk gelen şey tabikide iğrenş çoraplarıydı. Odası oda değil ahır gibiydi zaten.

"Şu odanı bitler pireler basmadan bir topla. Geçen bir girdim gözümün içine baka baka bok böceği uçup yatağına kondu." O anı hatırlayınca midem tekrar bulandı.

Böcekler en büyük korkumdu.

"Oda arkadaşım o benim."

Konu dağılamaya başladığın da sorumu tekrarladım. "Yeminle anneme Enisayla fan fin fon yaptığınızı söylerim, bak yaparım. Söyle nerede bu adam?"

Dediğimde çoraplarını tekrar bana attı. "Nereden öğrendin sen böyle kelimeleri. Terbiyesiz." Çoraplarına yüzümü buruşturup cevap bekleyen yüz ifademle suratına bakmaya devam ettim. 

Keçi inadımı bildiği için ofladı. "İlk çekmecede senin adına bir mektup var alıp onu oku." Deyip çenesiyle çekmeceyi işaret etti.

Bana mektup mu yazmıştı ot gözlüm.

Moralim hemen yerine gelmişti, abime öpücük atıp çekmeceye koştum.

Çekmeceyi açtığımda üstünde 'Defneme...' yazan bir kağıt vardı.

Kim demişti bu adama öküz diye?

Mektupu açıp okumaya başladım.

Öncelikle merhaba Defnem...

Merhabalar ot gözlüm.

Özür dilerim. Bende bunu istemezdim. Ama böyle olması gerekiyordu. Seni her şeyden çok sevdiğimi unutma. Son kez... çok çok sarılıyorum.

Kim bu adama öküz dediyse çok doğru demişti.

"Bende bunu yedim." Diyerek güldüm. Ama içten içe bir korku sarmıştı bedenimi.

Ya doğruysa? Ya cidden beni terk ettiyse?

"Tamam şakanı yaptın şimdi nerede olduğunu söyleyebilirsin." Diyerek abime döndüm ama hiç şaka yapıyor gibi durmuyordu. "Şaka demi bu?"

Doktorun olarak! {Yarı Texting}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin