KİTAP +18 • olumsuz örnek oluşturabilecek sahneler • İÇERMEKTEDİR!
🍸
"...Seninle geçireceğim zaman yirmi dört saatten daha az Serçe. Seni öpeceğim. Seni bol bol öpeceğim. Seni saracağım. Seninle sevişeceğim. Elime geçen her fırsatta. Durmaksızın."...
Okumaya başlamadan önce oy vermeyi ve okurken bol bol yorum yapmayı unutmayın ✨
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
🍸
20. ORMAN KANUNLARI
Olaylar olur, olaylar biter. Sular durulur ve o köprü altından daha çok fazla an akıp gider.
Ben de şu an bunun rahatlığındaydım işte. Bu olay elbet unutulacak ve bu köprü daha çok taşkınlıklara tanık olacaktı.
Magazin haberini okuduktan sonra başka hiçbir şeye vakit ayırmadan staj için hazırlanmaya başlamıştım. Ezgi'yi yine defalarca aramış ve ulaşamamıştım. Aklıma kötü şeyler getirmek istemiyorum ama arabadayken bir kez daha deneyecek ve olmazsa Alim'i arayacaktım.
Termos bardağıma kahvemi koydum. Yolda durup vakit kaybetmek istemiyordum açıkçası.
Ceketimi de üzerime geçirip evden çıkarken telefonum çaldı. Ekrana baktığımda Asistan Ahu'nun aradığını gördüm.
Geç kalmamıştım, eksik bir belge de vermemiştim. Bu yüzden şu an ne için arandığımı az çok tahmin edebiliyordum.
"Efendim" diye cevapladım Ahu'nun aramasını.
"Merhaba Aslı, nasılsın?" diye sordu önce. Sesi biraz soğuk geliyordu. Soğuktan kastım, tedirgin gibiydi. Konuşacağını düşündüğüm şey git gide daha net bir zemine oturuyordu kafamda.
"İyiyim, teşekkürler. Birazdan oradayım aslında, sen neden aramıştın?" diye sordum bende karşılık olarak. Aslında birazdan orda olduğum falan yoktu. Asansöre henüz binmiştim.
"Ya," dedi Ahu. Son harfi uzata uzata. "Aslında bugün gelmene gerek olmadığını söylemek için aradım seni."
Bingo!
"İkinci günümde kovulmadım inşallah?" diye sordum. Sesim alaylı çıksın diye uğraşmıştım ama sesimdeki zoraki gülümseme çok net anlaşılıyordu bence, tıpkı yüzümden de çok net anlaşılacağı gibi.
"Aslında," Asansörden indim, arabam yoktu. "..gelme dememin sebebi, avukatın olmadığı için burada boşuna zaman kaybediyorsun." Arabamı her zaman park ettiğim yerde göremeyince, akşam beni Mert'in bıraktığını ve arabamı da o eğlence mekanında kaldığını hatırladım. Avucumun içiyle alnımı sıvazladım.
"Dünde avukatım yoktu. Neden staja başlatıldım Ahu?" diye sordum kızgın sesle. Kızgınlığım aslında ona değildi, kendimeydi ama sesimi bu tonda duyduğunda Ahu bunu bilemezdi haliyle.
