Anormal Wolf's ¶ WooSan

•Çocuk meselesi ve Aşık Delta

Arınma ayındayız sanki acil servise saat başı 637374 hasta geliyor *ağlama emojisi*

×××

"Sen artık anlatacak mısın?"

Wooyoung güzel bir akşam yemeğinden sonra oturdukları çardakta tam karşısında oturup elindeki ufak bira kutusuna bakan kuzenine döndü. Namhae'den geldikleri günden bu yana tam üç gün geçmişti ve bu üç gün içerisinde gözle görülür bir şekilde evli olan çiftin arasında bir soğukluk vardı. "Neyi?"

"Hyung, anlat. Ciddiyiz üç gündür böyle sessiz bir şekilde dalıp gidiyorsun." Jongho, deltaya katılarak ona baktı. Ailenin geri kalanı yarın olacak şenlik hazırlıkları hakkında konuşuyorlardı ve burada başka kimse yoktu. "Biz oradayken bir şey olmuş ve ikinizde anlatmak istemiyorsunuz. Ayrıca gün içerisinde sadece Yirim'in yanında mutlu gibi davranıyorsunuz."

Seonghwa iç çekip elindeki kutuyu masaya bıraktı. Üzüntüsü kurduna yansımıştı, etrafa yaydığı feromonlar çürük bir koku şeklindeydi. Günden güne çöken bu adam gerçekten ikiliyi üzüyordu çünkü Seonghwa duygularını belli etmeyi sevmezdi. Güçlü kalmayı tercih ederdi. "Ben sadece... Of kavga ettik."

"Tamam anladık onu. Neden kavga ettiniz?"

"Geçenlerde Yirim'in beş yaşında olduğunu ve kardeş diye tutturduğunu anlattım. Yirim cidden bebek seviyor biliyorsunuz, kuzenleri ve başka yerde gördüğü bebeklere aşk ile bakıyor. Bunu ne zaman Hongjoong'a açsam ben bebek istemiyorum, daha yaşım genç ya da uygun değilim gibi şeyler söylüyor. Alfa olmayı dile getirmekten hoşlanmıyorum ancak beni ne kadar üzdüğünü siz anladınız." Seonghwa'nın hüzünlü mırıltıları omuzlarının çökmesini ve başını eğmesini sağladığında Wooyoung ve Jongho birbirlerine baktılar.

Alfaların en büyük sevdası eşleri ve çocuklarıydı. Aşık olduğu eşlerinden çocuk yapmak onlar için, yaşamak kadar önemliydi çünkü sahip oldukları hayatı adamak istedikleri bir ailesi olsun isterdi çoğu alfa kurt. Eğer eşleri çocuk istemez ya da onu bu denli konuda yaralarsa kurdun kalbi o zaman çok kırılır ve uzun süre iyileşmezdi.

Belki çok saçma gelebilir eve Seonghwa'ya göre de çok saçmaydı bu mesele ancak yaşayınca öğrenirsin dedikleri mevzu buradaydı. Hongjoong açıkça ona bebek istemediğini ne zaman dile getirse alfa kurt içine biraz daha kapanıyordu. Seonghwa için bebekler ve çocuklar hem işinin bir parçası hem de aşık olduğu ikinci konudan birisiydi.

Kızı doğduğunda yaşadığı mutluluğun boyutu milyar insanın yaşadığı boyutları bile aşardı. "Belki gerekli bir açıklaması vardır. Hongjoong Hyung çok zeki bir omega ve kendisini ezdirmeyi sevmiyor. Seni ve kızını da aşırı seven birisi, bence bu konuyu açık bir şekilde onunla konuş."

"En başından beri sen kızınla ne zaman oynasan sizi gülerek izleyen birinden bahsediyoruz. Cidden bir açıklaması vardır bozma moralini."

"Konuştum ben bu konuyu onunla bir işe yaramıyor. Neyse boşverin..."

×××

"İşte olay böyleymiş." Wooyoung evin en sakin yerinde yani kış bahçesinde kollarındaki eşi ile bu akşam olan konuşmayı anlatıyordu. "Ben açıkçası çok üzüldüm çünkü bu adam hafızasını bile kaybetse omegasına ve kızına olan aşkını unutmaz."

San kıkırdayıp başını yasladığı omuzdan kaldırdı ve tam karşılarında bulunan şömineyi izleyen Deltasına baktı. Kurdu huzursuz kuçıpırtılar ile kendsini belli ederken elini kaldırarak yanaklarına yasladı. "Wooyoung."

"Hmm?"

"Bunu çok fazla düşünme." San bir elini onun göğsüne yaslayarak daha da yakınlaştı yanındaki bedene. Bu aralar ona öylesine sırnaşmak istiyordu ki kendisi bile şaşırıyordu. Her yerde gözleri Deltasını arıyordu, kokusunu alamadığında hüzünleniyordu. "Hongjoong Hyung ile konuştum. Güzel bir açıklaması var sadece bekleyelim."