ANKA

Chapter 9: Derine Gömülen Hisler

🎶

Say Yes To Heaven - Lana Del Rey

Kek - Nil Karaibrahimgil

🎶

'...Yaşanan olumsuz durumun ardından araya uzun vadeli bir süre girmeden karşı tarafa kendinizi affettirmeniz, ilişkinizde yaşanabilecek daha büyük bir sorunu önlemek açısından oldukça önemli bir adımdır. Hatayı yapan kişi partnerlerden erkek olan taraf ise işi çok kolaydır çünkü kadınlar en ufak şeyle bile yetinebilir ve aynı şekilde o şeyle dünyanın en mutlu insanı olabilirler. Ama eğer ki bir kadın, bir erkeğe kendini affettirmek istiyorsa mutlaka izlemesi gereken bazı belli başlı yollar vardır. Bu yazımızda erkeğe kendinizi affettirme yollarını ele alacağız.'

Kahkaha atmamak için zor duruyordum, bu yazıyı yazan kişi Seda Sayan falan mıydı? Paragrafın devamında 'Uyuyan adamdan nefret, adam dediğin sabah kalkar gider. Kalk git be adam, sabahleyin kalk da git.' de diyecek miydi?

Gerçekten şu an google'a 'Bir erkeğe kendimizi nasıl affettirebiliriz?' yazıp araştırdığıma inanamıyordum ama bunu yapmıştım. Çünkü Instagram'a attığım post bana yetersiz gelmişti, hatta öyle ki o postu atmak aklımda bazı soru işaretlerinin oluşmasına da neden olmuştu. Bu soru işaretlerinin en başında dışarıdan bakan bir kişinin bunu gösteriş için yaptığımı düşünüp düşünmemesi geliyordu, bir tık şov yapmışım gibi gözüküyordu fakat öyle değildi aksine şu zamana kadar üstünde çok düşünmediğim ve içimden geldiği gibi davrandığım sayılı anlardandı. Pişmanlık yoktu, hiç olmayacaktı. Sadece çok az bir hüzün vardı, o da bu postu atarak tüm herkese aramızda bir şeyler olduğunu gösterirken aramızda aslında hiçbir şeyin olmamasından kaynaklanıyordu. Ama bence bu durumu yakında çözüme kavuşturacaktık.

'You look lonely, I can fix that.' sesi yankılanıyor beynimin içinde Miloş.

Onu fazlasıyla kırdığımın farkındayım ve bundan ölesiye pişmanlık duyuyorum. Fakat onu tekrar kazanmak için elimden gelenin fazlasını yapacağım. Yaraladığım bedenini saracağım, kırdığım kalbini onaracağım, dağıttığım kafasını toparlayacağım, incittiğim ruhunu öpeceğim. Söz veriyorum, her şeyi düzelteceğim.

Kafaya koyduk bir kere, öyle kolay kurtulamazsın artık bizden çocuk adam.

Aren'in fotoğrafına bakarak içimden yaptığım konuşma esnasında google'dan ne zaman çıktığımı ve ne ara Instagram'a girip Aren'in profilini büyüttüğümü düşünüyordum, ama inanın ki bilmiyordum. Tek bildiğim şu an karşımda duran yakışıklı suratını gerçekte de görmek için yanıp tutuştuğumdu. Her zaman bu kadar yakışıklıydı da ben mi görmek istememiştim, odağımı hep başkalarına vererek kör olmuştum ona?

Güzeldi, çok güzeldi hem de. Dudağının sağ alt çaprazındaki minik beni, üst dudağına göre daha dolgun olan alt dudağı, içimi delen bakışlarının esas sahibi olan açık kahveleri, dağınık ama bir o kadar da düzenli duran kumral saçları ile o kadar nefes kesici görünüyordu ki... Bazı insanlara özene bezene yaratılmış derlerdi ya hani, Aren de tam olarak onlardan biriydi.

Ne kadar süre oturduğum yerde öylece düşüncelerimin esiri olarak Aren'i izlemeye dalmıştım, farkında değildim. Kendime geldiğimdeyse zor da olsa Instagram'dan çıkarak tekrardan google'a girdim.

1. Özür dilemek

'Özür dilemek istiyorsanız ilk kural hislerinizde samimi olmaktır. Özür dilemeden önce kendi hatalarınızı ve davranışlarınızı gözden geçirin. Ondan sonra özrünüzü dileyin ancak sürekli özür dileyeceğiniz durumların içerisinde de olmayın, aksi taktirde bu olay birlikte olduğunuz erkeğin size olan güvenini kaybetmesine yol açar. Özür dilediğiniz andan itibaren öncesinde yapıyor olduğunuz hatalardan ders alarak onları yapmayı bırakmalısınız.'