KRAMPUS'UN GECESİ (TAMAMLANDI)

KRAMPUS GERÇEĞİ

Bölüm Şarkısı : Apashe – Catch Me / Krampus'un şarkısı

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Cadı Otilia, Carmen ve diğerleri gittikten sonra Dorin avucunda sakladığı broşu Andrei'ye uzattı. "Onu hiç cebimden çıkarmamam gerekirdi. Bu uğursuz şey başıma beladan başka hiçbir şey getirmedi." dedi. 

Bel "Bu senin annenin miydi? Sanırım kendisi Lagina Adanmışlar Konseyindendi. Bu konseyin dört kolu vardır. Aedonaea Birliği yani yer altındakiler; Bunlar hiçbir suretle yeryüzüne çıkmaz, okült öğretinin inisiyasyon öğretmenleridir. Brimo Birliği; Üst düzey büyü ustaları, pramidin en üst tepesindekiler yani. Perseis'in Kızları Birliği; Demin ziyaretimize gelen yokedici asker birliği, Trimorphis Birliği; Tanrıça'nın hizmetkarları, yani bizim gibi sıradan cadılar ve kendini Hekate ile bütünleşmiş sayanlar. Elindeki broş Perseis'in kızlarından Brimo yani en üst kademeye yeni geçenlere verilen türden çok değerli bir nişan. Annenin neden seni ve bu kutsanmayı kabul etmediğini anlamıyorum. Hiç güçlerin aktifleşti mi? Kendinde herhangi bir gariplik farketmedin mi?"

Andrei gülerek "Yaratıkları avlamak yeterince tuhaf değil mi zaten?" dedi.

Bel "Hayır, yani doğaüstü güçlerini kastettim."

Andrei düşünceli bir tavırla "Bazen insanların düşüncelerini önceden sezebiliyorum. Durugörü gibi. Yaratıkların hamlelerini de öyle. Eğer Strigoi ben uyanıkken gelseydi, bunu hissedebilirdim. Bir keresinde de kahve bardağı benden uzaktayken elime doğru gelmesine odaklandığımda masanın üzerinden bana doğru kaydığına şahit olmuştum. Ama dünden kalma olduğum için hayal gördüğümü sandım."

Bel "Hmmm. Yani durugörü ve telekinezi. Güzel, peki ya şimdi bana yanıt versen? Hadi ağzını oynatmadan birşeyler söyle"

Andrei "Ne gibi mesela?"

Bel kahkaha atarak "Tebrik ederim. Aynı zamanda bir telepatsın da. Uçmaya odaklansan onu da başarabilirsin bence. Doğuştan bir cadısın sen. Dna'larında var"

Andrei sanki kıyamet gününün tarihini öğrenmiş gibi, suratı çarpılarak Bel'e baktı. "Ama ben onları avlıyorum. Nasıl olurda avladığım yaratıklar gibi olmamı beklersin benden?"

Bel "Ama beni avlamadın. İyi ve kötünün ayrımını yapabiliyorsun. Belki annen de bu sebeplerden konseyden ayrıldı. İçeride yozlaşmış bir ayak takımı var. İnsanlığa savaş açtılar. Güçlerini kendi çıkarlarına kullanıp, sözüm ona doğayı koruduklarını anlattılar. Sonuçta insanlar da doğanın bir parçası. Bizim onlardan tek farkımız ruhani güçlere sahip olmamız. Bunu sağlayanda Tanrıça Hekate'nin soyundan gelmemiz."

Andrei "Neyse ne. Beni ilgilendirmez. Cadılar yoluma çıkmasa iyi eder. Sen hariç tabii. Şimdi Krampus'un peşine düşmemiz gerek. Bizi oyalama yaşlı kadın!"

Bunu duyan Bel'in gözleri dehşetle açıldı. "Yaramaz çocukları kaçıran, masal kahramanı Krampus mu? O uydurma mitolojik bir karakter. Krampus'un yerine bir Tanrı'nın peşine düşmüş olmayasınız?"

Andrei "Hepsi mitolojik karakterler değil mi zaten? İnsanları kan kartalı ritüeli ile öldüren bir Tanrı olamaz. Olsa olsa psikopat canavarın tekidir."

Bel, Andrei'in zihnine girip "Yanılıyorsun çocuğum, o doğanın koruyucu ruhudur. Bu işin içinde başka dolaplar dönüyor. Lütfen hareket etmeden önce araştır."

Andrei "Yeterince araştırdım zaten. Bu bana yeter de artar" diye karşılık verdi. Bel'in yanından ayrılmadan önce "buna ihtiyacımız olabilir" diyerek elindeki süpürgeyi de aldı.