III' × şiddetli kasırgalar

27 3 56
                                    

soğuk zihinler hapishanesi,
atlas lorat
sayfa 42
bölüm 3
"deja vu"

Deja vu biraz garip bir histir.

Eh, biraz değil, fazla garip bir histir. Ne olduğunu anlamadan, bir anda bir şeyleri anımsamak ve anımsadığınız şeyin neye, ne zamana ait olduğunu bilememek elbette garip bir hissiyat verir insana. Sadece birkaç saniye sürse bile etkisi uzun vadeli olur, düşünmeden edemezsiniz. O anı daha önce ne zaman yaşadığınız zihninizin bir köşesine hapsolur ve genelde gün boyu da yerini korur, o lokasyonu terk etmez. Herkesin deja vu'yu yorumlama biçimi de farklıdır elbet. Kimileri deja vu'nun doğru konumu ifade ettiğini ve onun ruhsal bir kontrol noktası olduğunu belirtse de başka bir kesim bunun geçmişteki hayatımızdan bir parça olduğundan bahseder. Henüz herhangi bir doğruluğu olmasa bile en çok kabul gören de ikincisidir ve insanların büyük bir çoğunluğu bu dogmaya inanır.

Dalya, sırtındaki sırt çantası ile tenha sokaklarda ilerliyordu. Hava kasımın etkisiyle çok soğuktu, fazla soğuktu ve çabucak eve gitmeyi yeğliyor, adımlarını olabildiğince hızlı atıyordu. Önce eve gidip üzerini değiştirecek, sonra ise Rüzgâr'ın yanına giderek ufak bir kutlama yapacaklardı. Rüzgâr ve Ilgaz'ın doğum günleri bugündü, Ilgaz'ın orada olup olmayacağı konusunda şüpheleri vardı ama en azından Rüzgâr'la güzel bir akşam geçireceği için durumundan memnundu.

"Hey!" Kulağındaki kulaklığa rağmen işittiği bağırma sesiyle olduğu yerde durdu ve tek kulaklığını çıkartıp arkasına döndü, sokak lambasının altından ona doğru koşan Yazgı'yı gördüğünde bir gülümseme yerleşti dudaklarına. "Akşamın bu saati nereden böyle Dalya Hanım?" Arkadaşının ukalaca sorduğu soruya gülmeden edemedi Dalya ve beraber yürümeye başladıkları genç kadına çevirdi gözlerini. "Ben kütüphaneden geliyorum da, asıl sen nereden geliyorsun?"

Yazgı da nefes nefeseydi ve üşüdüğü her halinden belli oluyordu. "Alışverişe çıkmıştım." Elindeki poşetleri gösterdi. "Kendimi biraz fazla kaptırmışım." İşittiği şey ile Dalya'nın gözleri kocaman oldu ve "Alışveriş merkezinden buraya kadar yürüdün mü cidden?" diye bir sual döküldü dudaklarından, Yazgı da omuz silkti. "Alışverişin suyunu çıkardığım için taksiye param kalmadı." Kendi söylediği şeye gülmeye başladığı esnada Dalya da katıldı ona, her ikisi de kahkahalar atarken "Şaka yapıyorum," dedi Yazgı. "Taksiyle geldim, marketten alacağım bir şeyler olduğu için markette indim."

Anladığını belli edercesine başını salladı Dalya ve "Bugün ayrı bir enerjiksin sanki," dedi yarım bir tebessüm ile. "Bunu hangi beyefendiye borçluyuz?" Yazgı onun bu cümlesine kıkırdadı ve "Bilmiyorum, bugün düz uyandım." dedi, beklemeden de devam etti. "Galiba evleneceğim."

"Ne?" Dalya'nın attığı adımlar durdu, Yazgı birkaç adım devam etse de Dalya onun gerisinde kalmıştı. "Kiminle?" Genç kadın gülümsedi ve "Daha ben de tanımıyorum kendisini," dedi, aynı zamanda suratına şok içinde bakan Dalya'yı yola devam etmesi için kolundan çekiyordu. "Bugün alışveriş merkezinde birisiyle karşılaştım ve deja vu'yu iliklerime kadar hissettim. O adam kesinlikle paralel evrendeki kocam. Başka bir açıklaması olamaz." Dalya, işittiği cümleler ile derin bir nefes üfledi dudaklarından dışarı ve "Ödüm koptu!" dedi gülmeye başlarken. Yazgı'ya bu konuda güvenmiyordu, yapacağım dediği şeyi kaşla göz arasında bir şekilde yapardı ve kimsenin ruhu duymazdı.

Yazgı da güldü, lakin aynı anda "Gülme!" diye bağırdı kıza. "Mistisizme göre deja vu önceki hayatımızla bağlantılı. Ben eski hayatımda bu adamla evliydim, eminim diyorum!" Dalya onun bu dediği şeye omuz silkti ve "Bir simülasyonun içinde yaşıyoruz," dedi. "Dünya bir simülasyondan ibaret olduğuna göre, deja vu da matris hatası olmuş oluyor. Bu kadar büyütmemek lazım." Yazgı kaşlarını çatarak baktı Dalya'ya, gösterdiği sinir sahteydi bu sinirin sahte olduğunu Dalya da biliyordu. "Sen ne anlarsın ya?" dedi. "Bilim kurguyu fazla mı kaçırdın bu ay?"

YANAN KALPLER KRALLIĞIDonde viven las historias. Descúbrelo ahora