Bir Ev ve KİM TAEHYUNG

1K 81 77
                                    

Heyecanlıydım.

Lanet olsun ki çok heyecanlıydım. Çünkü koskoca, benim gözlerimle gördüğüm tanrısal güzellikte olan kim Taehyung evime gelecekti.

Yalnız olduğumu öğrendiği dakika benim evime gelmek istemişti. Bu benim gözümde cidden wowluktu

Şahsen aşık olduğum ilk günlerdeki Jeongguk bunu görse cidden kalpten giderdi.

Tabi şuan da kalpten gidiyor bu Jeongguk ama orası ayrı bir konu...

Şimdi ise oturmuş açık olan ama hangi dizide bile olduğunu bilmediğim televizyona boş boş bakıp Kim Taehyung'un gelmesini bekliyordum.

Şaka gibiydi ama gelecekti... Ve ben heyecandan ölecektim.

Bu çok ayrıydı. Onunla geçirdiğim heran an ayrıydı benim için.

Ve sonunda kapı çalmıştı.

Boş boş izlediğim televizyonun başından kalkıp heyecanlı adımlarla kapıya doğru yönelmiştim.

Kapıyı açtığımda gördüğüm manzara cenneti andırıyor gibiydi. Bu cümlede gibi kelimesi tamamen fazlalık.

Siyah gömleğinin üstünde giydiği deri ceketi çalmak istediğimden emin olur şekilde onu inceliyordum. Altına ise ona yakıştığına sonsuz kez emin olduğum, kusursuz bir şekilde ütülenmiş siyah kumaş pantolonu vardı. Bir elinde kocaman içi dolu market poşeti diğer elinde ise kombinine uydurduğu kahverengi çanta vardı. Çantasına uyumlu, belini saran kahverengi kemer,kahverengi bir şapka ve kahverengi botları.

Siyah ve kahve her zaman bu kadar uyumlu muydu diye düşünmeden edemiyordum. Bu adam pembe ve sarıyı bile birbirine uydurup giyinse yakışacak türdendi.

O Kim Taehyung'tu sonuçta, o her şeyi kendi üstünde yakıştıracak türdendi. Ve ben ise onun yanına yakışacağımı hissediyordum.

"Merhaba Jeongguk."

"Merhaba"

Hafiften geriye giderek onun içeri girmesini sağlamıştım.

Evime daha öncesinde çok fazla gelmişti.
Ailemle arası iyiydi. Ve o çok iyi bir öğretmendi. Her öğrencisinin evine gitmişliği ve aileleriyle görüşmüşlüğü vardır.

Sohbet sınıf grubunda bunları konuştuğumuz zamanları hatırladım da... Çoğu arkadaşlar pek istemiyordu derslerinden dolayı.

Şimdiki gelişi ise daha farklıydı.

Aşina olduğu odaya doğru ilerleyip masaya poşeti koymuştu. Anlaşılan yemeyi ikimiz de seviyoruz.

Sonrasında koltuklardan birine oturdu. Yanına oturduğumda ise söze başlamıştı. "Ee Jeongguk dışarıda salgın var ve biz bu durumda nasıl aktivite yapabiliriz?"

"Bir hafta boyunca burada kalın ve How I meet your mother izleyellim efendim, nasıl fikir?"

"Hmm fikir güzel ama ya babanın ya da senin kıyafetleri kullanmak zorunda kalacağım gibi"

"O iş kolay, sonuçta tarzımız benzer değil mi?"

"Öyle."

Yavaştan kolunu da koltuğun başına uzatmıştı. Yemin ederim bu adamda aynı anda otoriterlik ve rahatlık hiç kimsede yoktu.

Beni kendine çeken durumda buydu ya.

Bende dediğimi yapıp elime kumandayı alarak hımym açmaya başladım. Açtığımda ise başımı geriye yaslayıp Taehyung'un koluna yatırmıştım. İkimiz de şuan evli çiftler gibiydik ve bu cidden çok hoş bir durumdu.

Bilmem kaç saat boyunca öyle kalmıştık fakat ben yerimde duramadığımda başıma bu sefer kırlent alarak bacağının hemen yan tarafına yatarak diziyi izlemeye başlamıştım. "Jeongguk."

"Hm?"

"O kırlenti kaldırıp başını bacağıma koyar mısın?"

Bu sözü söyleyeceğini beklemediğimden o an duraksamıştım. Sonrasında ise kırlenti kollarımın arasına alıp başımı bacağına koymuştum. Yemin ederim sakin görünsem de aşırı heyecanlıydım. Bu heyecanımı ise daha da artıran şey diziyi izlerken bir eliyle de saçımla oynamasıydı.

Ne kadar süredir öyleydik bilmiyordum ama bacağı karıncalanmasın diye arada hareket ediyordum. Hava kararmaya başladığında ise acıktığımı hissediyordum.

Daha çok acıktığımda ise bacağından kalkmıştım. O ise bu halime şaşırır bir şekilde "ne oldu?"diye sormuştu. Bu hâli cidddn çok tatlı görünmüştü gözüme. Yiyecektim ya zor tutuyorum kendimi!

"Acıkmadın mı yaa akşam olmuş bir şeyler yemeliyiz."

"Tamam bir şeyler yiyelim."

Önden kalkıp mutfağa doğru ilerlediğimde peşimden geldiğini hissetmiştim.

"Heey ama siz misafirimsiniz. Oturmanız gerek."

"Olmaz ama böyle ben oturamam."

"Peki demek isterdim ama en son Bay Min'in evinde ne cevherleriniz varmış görmüştük. Tabi jin Jimin ve ben hepinizin maharetini..."

"Biraz daha beni gömmeye devam edersen seni öperim."

"Ooo tamamdır. Her neyse cidden berbatsınız bu yemek işinde. Siz mümkünse mutfağa girmey-"

Kaşımıştı.

Eh bende kaşınmıştım. Dolgun dudakları dudaklarımı eziyordu adeta ve bende buna istemli bir şekilde izin veriyordum.

Hızlı öpüşlerimiz mutfağa ilerleyecek şekilde devam ediyordu. Gözlerimiz kapalıydı. İkimiz de mutfağın yoluna alışıktık bu da bizim duvara çarpıp mal gibi rezil olmamamızı sağlıyordu.

Mutfağa geldikten sonra öpüşmeyi bırakıp kendimize atıştırmalık bir şeyler yapmaya başlamıştık.

Daha doğrusu ben hazırlıyordum. O ise malzemelerinden anladığım kadarıyla sufle yapıyordu.

Sufleyı çok severim. Taehyung yaparsa daha çok severim.

Yaptıklarımızı tekrardan televizyonun önündeki sehpaya koyarak diziye kaldığımız yerden devam etmiştik.

Suflesi cidden çok güzeldi ve ben bunu dillendire dillendire adamın havasını daha çok arşa çıkarmıştım.

Tatlı gülüşmelerle geceye doğru yaklaşıyorduk.

Hafiften uyku bastırmaya başlamıştı mahmurluğumdan anlayan Taehyung "hadi uyuyalım." Demesiyle elini tutup hızlıca odama götürmüştüm. Adamla bir hafta boyunca sex yapma planlarım vardı. Ama bu sanırım üc güne inecek gibiydi.

"Taehyung."

"Hm?"

"Dolabım ve banyo, sen istediğini al giy ben uyumak istiyorum. Ama giydikten sonra yanıma yat olur mu?"

"Olur balım"

Uyku halinde duyacağım balım kelimesi nasıl da tatlı gelmişti gözüme.

Sonunda kendimi yatağa atmıştım. Taehyung da seçtiği pijamadan sonra yanıma yattığını hissettim. Fakat gözlerim tam dalacağı vakitti.

Hatırladığım tek şey mavi'nin Taehyung'a yakıştığıydı.

Sahi mavi cennete en yakın renkmiş♡

Yattığı anda alnıma gelen dudaklarını ve ardından küçük öpüşünü hissetmistim. Bu benim gülümsememe sebep olduğunda

"Uyu bebeğim sana güzel geceler diliyorum." Diyişini duydum.

Sonrası ise rüyalar alemiydi.

Acaba sabah beni neler bekliyordu?



Selam efendim.

Bu aralar moralim sıfır. Ama yüzünü güldürmek istediğim biri var...

Umarım bölümü okuduğunda yüzün gülmüştür.

Seni seviyorum

Sizi seviyorum okuyucular.

Muaah

my teacher kim? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin