Yorgundum. Hem de çok. Çağatayın attığı tekmelerden dolayı vücudumda morluklar vardı. Ama artık bütün soylular farkındaydı. Ben en güçlü 2. soyluda bile güçlüydüm.
Kanay bana baktı.
"İşinin bittiğine emin misin?"
Evet biraz sabırsızdım. Daha anlaşmamızın hepsini yerine getirmemiştim. Oflayarak 𝑐𝑒𝑠𝑒𝑑𝑖𝑛 yanına geri döndüm ve elimi kana batırdım. Yere gerekli sembolü çizerken Kanay yine beni izliyordu. En ufak bir yanlışımda başıma birşey gelecekmiş gibi hissediyordum. Kanla çizdiğim sembol Emir in sembolüydü. 3. sıranın sahibi.
Çömeldiğim yerden kalktım, elimdeki kandan biraz olsun kurtulmak için elimi silkeledim ve Kanaya döndüm. Memnun bir ifadeyle sırıtıyordu.
"Artık paramı versen diyorum"
Kanay küçük bir kahkaha attı.
"Hesabına 600.000.000 dolar yatırıyorum"
"Reddediyorum"
Kanay anlamaz bir şekilde kaşlarını kaldırdı.
"600 milyon değil, 900 milyon istiyorum"
Kanayın yüzündeki ifade anlatılamazdı. Artıracağımı biliyordu fakat 300 milyon olmasını tahmin etmemişti.
"700?"
"900"
"800"
"900"
Tam bidaha ağzını açmıştı ki.
"Pazarlığa devam edersen 1 yaparım"
Ağzını anında kapatmıştı. Eeee para babasının bile bu kadar para ağırına gidebiliyordu. Telefonunu çıkarıp işlemleri yapmaya başladı. Benimse canım sıkılmıştı. Abur cuburların yanına gidip bakmaya başladım. Canım çikolata istiyordu onun için çikolatalardan birini alıp pakedini açmaya koyuldum.
"Yatırdım"
Kanay'ın sesiyle ağzımdaki çikolatayla ona döndüm. Ardından telefonumu çıkarıp paranın yatıp yatmadığına baktım. Tamı tamına 900 milyon dolar.
"Seninle iş yapmak güzeldi Kanay"
Tam arkamı dönmüş gidiyordum ki Kanay bana seslendi.
"Seninle bir daha karşılaşıcaz 𝑘𝑢𝑟𝑎𝑙𝑠𝚤𝑧𝑙𝑎𝑟𝚤𝑛 𝑘𝑎𝑟𝑎𝑛𝑙𝚤𝑔̆𝚤"
Sinirle nefesimi verdim. Fakat bunu fark etmeden yapmıştım. Üzerimdeki rolün ağırlığı kendini bir kere daha hatırlatmıştı. Bu yine sinirimi bozarken yaptığım hata aklımın her yerini kaplamıştı. Ben hala cezamı almadım. Başıma gelecek şeyleri düşünmek bile kanımın donmasına yetiyordu.
Başıma neler geleceğini düşünerek motorumun yanına gittim. Motora atlamamla gazlayıp oradan uzaklaşmam bir olmuştu. Oradan biran önce uzaklaşmak istiyordum. Çünkü kafamdaki düşünceler beni yeterince yormuyormuş gibi birde Kanay hala beni inceliyordu. Adamın namını bilmesem 'İMDAT SAPIK!' diye bağırarak kaçacağım.
☽︎☠︎︎♫︎
Acıdan nefes alamıyordum.
"Lü-lütfen"
Yalvarışıma karşılık olarak gelen kahkaha sesine yüzümü buruşturdum. Başıma neler geleceğini biliyordum. Elindeki sopayı bir daha karnıma geçirdiğinde acıyla büzülmek istedim. Ama el ve ayak bileklerimdeki zincerlerin sesini çıkarmasını sağlamaktan başka bir şey yapamadım. Çığlık atmayacaktım. Çığlık atarsam yaramazlık yapmış olurdum. Yaramazlık yaparsam bana yine ceza verirlerdi. Ağzıma gelen metalik tat artık alıştığım bir şeydi. Karnıma art arda iki darbe yememle ağzımdan kaçan çığlığı engelleyemedim.
YOU ARE READING
Ya Hepsi Yalansa
Fantasyİyiler, Kötüler, Roller Ve Büyücüler. "Düzen bozulamamalı!" İyiysen iyilik yapmak zorundasın. Kötüysen kötülük yapmak zorundasın. "Hepimiz bir masalın içindeydik ve herkes rolüne uymak zorundaydı" Kuralları 𝑘𝑖𝑚𝑠𝑒 yıkamaz.
